"Öyle, nasılsın?"

"Bildiğin gibi. İşleri batırdıktan sonra toparlamak biraz zor olsa da şu anlık iyi durumda şirket. Bu beyefendi kim?"

Taehyung küçüğe döndüğünde onu nasıl tanıtacağını bir anlığına unutmuştu.

Ne demeliydi?

'Jungkook, hayatımı adadığım kişi. Henüz tanışalı bir kaç ay olmasına rağmen kalbimdeki yerine kimse ulaşmadığı çiçeğim. Sırf varlığı için Tanrıya binelece kez şükürlerimi ilettiğim ilk ve son aşkım. Güzelliğine, kalbine binlerce mürekkep tüketeceğim, gözleri için kendini feda edebileceğim sevgilim, benim için gönderilen, her gülüşünde kalbimde baharlar değil mevsimler yaratan güzel sevgilim. Ömrümden alıp ömrüne hediye edeceğim varlığım. Eşsiz güneşim.'

"Jungkook, benim en yakın a-arkadaşım."

"Merhaba Jungkook, ben Victor."

"Merhaba bayım."

"Ne işle meşgulsün Jungkook?"

Küçük olan, tedirgince saçlarını karıştırdığında Taehyung araya girerek omzularından tutup konuşmaya başlamıştı.

"Jungkook benim çırağım."

"Oh, demek müzikle ilgileniyorsun. Sana bir sır vereyim mi? Taehyung ketumun tekidir."

"Hey!"

"Gerçeği söyledim dostum! Hâlâ kutsal bir bâkir olduğuna adım gibi eminim."

"Victor!" Taehyung sinirle üzerine yürürken Victor kahkaha atarak kapıdaki sevgilisinin yanına doğru ilerlemişti.

"Jungkook böyle konuşmalara şahit olmanı istemezdim."

Beyaz tenli, anlayışlı bir şekilde gülümsyerek dudaklarını araladığında Taehyung'un iri gözleri pembeliklerle takılı kalmıştı.

"Sorun değil hyung."

"Taehyung!"

Büyük olan geniş holde ona seslenen kalın sesin sahibine döndüğünde gördüğü yüzle gülümsemişti.

En sinir bozucu menejeri...

"Hadi sahneye çık ve yeteneklerini göster!"

"Sakin ol Yoongi, ilk kez sahneye çıkmayacağım."

"Seni velet, senden büyüğüm ben!"

"Peki peki."

Jungkook ikilinin konuşmalarına kıkırdarken Taehyung küçüğün yanına giderek sarılmış ve boynuna minik bir öpücük kondurarak fısıldamıştı.

"Bana şans dile."

"Her zaman ki gibi ben de dahil herkesi büyüleyeceğine eminim."

Sonunda spot ışıkları tek bir yeri, sahneyi aydınlattığında Taehyung Jungkook'un gözlerinde kaybolmaktan korkup piyanoya doğru ilerlemişti.

Siyah, alafranga tarzı tabureye oturarak ince parmaklarını notların üzerine gezdirip gözlerini kapatmış ve Jungkook'un ona karşı aşkla dolu gözlerinin kapaklarının arkasından çalmaya başlamıştı.

Taehyung Jungkook'un büyüsüne kapılmıştı.

Notalar birbirleriyle harmanlanıp etrafta dans ederken gözlerini açarak ona izleyen kahvelere baktı.

Sözcüklere gerek yoktu.

'Seni seviyorum'

Sonunda ellerini notlardan çekip ayağa kalktığında herkes coşkuyla alkışlamıştı.

Tek bir kişi haricinde.

Bir anlık dizleri tutmadı.

Jungkook gözlerinden anlamış mıydı yoksa?

"Jungkook."

Esmer, korkuyla sahneden inerek küçüğün yanına ilerlemeye başladığında Jungkook dolu gözleriyle hızla koşmaya başlamıştı.

Nereye koştuğunu bile bilmiyordu.

Islak gözlerini sildiğinde etrafına bir süre bakınmıştı. Hangi ara gelmişti arka bahçeye?

Hava soğuktu. Fark ettiği gerçeklere karşın daha çok üşümüştü.

"J-jungkook, beni dinle."

Taehyung dolu gözleriyle küçüğün yüzüne baktığında onunda kendisinden bir farkı olmadığını görmüştü.

"B-bana aşıksın." Kabulleniş, Jungkook'un ilk kabullenişiydi. Gözler yalan söyleyemezdi, Taehyung'un tüm duygularını hissetmişti işte. Kim bir insana hayran ve titreyen göz bebekleriyle bakar ya da kim peşinden bu kadar koşardı? Anlam veremiyordu, Taehyung nasıl böylesi duyguların hakimiyetiyle içinde olabilirdi?

"Yemin ederim, amacım asla seni kullanmak veya başka bir şey olmadı. Jungkook ben seni sen olduğun, güzel kalbin, parlak gözlerin için sevdim. Kalbim konuşurken gözlerim susamadı. Özür dilerim, beni bir a-ağabey gibi gördüğünü biliyorum. B-ben sana hissettirmem, yemin ederim seni rahatsız etmem. Gitme benden, eğer gidersen yaşayamam. Jungkook ben hiç böyle hissetmedim, hiç kalbim birini gördüğünde bu kadar hızlı çarpmadı, ben ilk kez bu kadar yandım."

Taehyung dolu gözlerini daha fazla dizginleyemediğinde Jungkook yanına yaklaşarak titreyen elleriyle göz yaşlarını silerek başına omzunu koyup sakinleşmeye çalışmıştı. Jeongguk, bilmiyordu. Sevgi nedir bilmiyordu. Öğretilmemişti.

Şimdi ise bir adam imkânsız bir şekilde hayatına girmiş ve ondan kalbinde yer istemişti.

"Beni aşkından, sevginden mahrum etme. Beni öyle sev ki hayatım boyunca hiç sevilmediğimi unutayım. B-ben hiç sevilmedim Taehyung. Bana kimse bu kadar kırmadan dökmeden yaklaşmadı. Seni seviyorum. Ben hayatımda bu iki kelimeyi kimseye söyleyemedim. Sen ağabeyim değilsin, benim ailemsin."

-

Mavi kalın güvercinler💙

the pianist 'tk ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin