Uzaklık deyip dert etme gönül..

2.1K 108 8
                                    

Bir sene kadar bir zaman geçmişti..

Ahmetle sürekli mesajlaşmıştık. Birbirmizden çok uzakta olmamız engel olamamıştı aramızdaki saygıya ve sevgiye. Kalplerimizin ritmi değişmişti bir kere..

Farklıydı Ahmet, herşeyiyle farklı. Değişmişti çünkü.

Yaza giriyorduk. Çok güzel bir hava vardı. Kardeşimle bahçede oturuyordum ki mesaj gelmişti ahmetten. Ailesine sürpriz yaptığını ve şuan almanyada olduğunu söylüyordu. Şaşırıp kalmıştım. Ailesine sürpriz yapmıştı sözde ama banda büyük bir sürpriz olmuştu aslında bu durum.

Çok sevinmiştim. Ailesine kavuşmuştu. Hasret bir müddet sona ermişti...

Aileden uzakta yaşamayı bilemem belki ama onunla yazıştığım günden beri bunun ne kadar zor birşey olduğunu anlayabiliyordum.

Mutluydum hemde çok...

İstemiştimki ailesiyle uzun vakitler geçirsin, buna rağmen unutmuyordu beni, sürekli görüşüyorduk telefonda.

Bir hafta olmuştu ahmet geleli. Görmemiştim henüz onu ama aynı şehirde olduğumuzu bilmek bana yetiyordu sanki. Evet bazen bende şaşırıyordum kendime bukadar mesafeliyken sadece mesajlaşmaktan nasıl bu kadar yakındım ona?!

Bir şey vardı bizi birbirimize yakın tutan, güveniyordum o şeye, hemde çok..

Beni benden daha iyi bilen ALLAH var çünkü..

Camii mizin yaz kermesi vardı. Bende her sene olduğu gibi bu senede yemek satışında gönüllü olarak dört gün boyunca çalışacaktım.

Yorucu olacaktı biliyorum ama Allah için olunca bunun bir önemi yoktu.

Güzel bir hava vardı. Camiinin geniş bahçesi her tür insanla doluydu. Ahmetinde geleceğini biliyordum. Gelecem demişti cünkü.

Büyük ihtimal onu uzaktan görecektim ama bu bile yeterdi bana. Heyecanlıydım ara sıra etrafıma bakınıyordum gelmiştir belki düşüncesiyle. Görememiştim onu..

Kermesimiz çok kalabalıktı belkide göremem onu diye düşünmeye başlamıştımki bana doğru gelen iki kişi gördüm. Evet bu ahmetten başkası değildi yanında da babası vardı.

Çok heyecanlanmıştım sanki kalbim yerinden çıkacaktı..

-Kolay gelsin demişti ahmet ve o gülüşü.. utangaç ama sevimli bir gülümsemeydi bu..

O gülüşü hiç çıkmayacaktı sanki aklımdan hani bir söz vardır ya"gülüşünü kelebek görse ömrü uzar" işte tamda buydu demek istediğim..

-Teşekkür ederim hoşgeldiniz diyerek cevap verebilmiştim anca.. Babasına doğru bakarak zira ahmetin yüzüne bakamamıştım heyecanımdan ve utancımdan..

Kermesimizin ikinci günü Cuma günüydü. Hoca onu mikrofona çağırıp ezan okutturmuştu. Ama o ezanki beni benden alıp bir goncaya çevirmişti adeta..

Göz yaşlarımı tutamamış nemli gözlerle dinlemiştim o ezanı..

Allahım nasibimde yoksa, ben ona oda bana hayırlı değilse, beni ondan onu da benden uzak tut. Ama eğer hayırlı ise kaderimde var ise kalplerimizi birbirine daha yakınlaştır diye dua ettim o an... (Amin)

Dört gün boyunca gelmişti. Dört gün boyunca görmüştüm onu. Mutluydum tarif edemeyeceğim kadar hemde..

Evet uzaktan görmüştük birbirimizi ve gözlerimizle selam vermiştik hep birbirimize.. Ama biz böylede mutluyduk çünkü asıl maharet gözünden bile sakındığın birine sadık kalabilmekti...

Habersiz gelen AŞKWhere stories live. Discover now