Issız Bir Adaya Düşersen ?

Hödük Baba, Suzoş ve Tambilik Görl

Yase'den

"SENİN DE A*INA"

"Yemin ederim gerizekalı bu hiç gitmeyecek sandım of kafayı yemek üzereyim keşke bu boktan işe hiç girmeseydim ben hep bunlarla mı uğraşmak zorundayım "Yasee kızaaam" diye ağızlarını geren o gerizekalıların ağzına ben" diye kendi kendime bol küfürlü bir konuşma yaparken Suzoş' un yumuşak sesi sinir krizimi böldü;

"Yasemin Hanım gitme vaktiniz geldi"

"Tamam Suzoş geliyorum ve bu arada bana yine niye hanım dedin !? bir daha dersen o yanaklarını sıkarak koparcağımı söylemiştim" derken bavulumu sürükleyerek bir embesil edasıyla merdivenlerden inmeye başladım.

"Babanızın emri kızım" dedi mahçup bir şekilde.

"Suzoş boşver o hödüğü boş boş konuşup duruyor işte" dedim sinirli bir ses tonuyla. Seni mahçup bırakan o emirleri ben Suzoş !

O hödük gerçekten sinirimi bozuyordu. Kendime en yakın hissettiğim kişiye bana hanım demesini söylemek de neyin nesiydi!? Sen kim oluyon lan hödoo !? Benim Suzoş'um o !!

"Kızım deme öyle ne olursa olsun senin baban o"

"Ay Suzoş olmaz olsun o! Bu konuyu daha öncede konuşmuştuk o benim için bir seçenek değil bir zorunluluk hem benim tek ailem sensin tamam mı, o hödük aileden değil"

Annemi kaybettigimden beri bu gerizekalı herifle yaşıyordum, annem varken bizi bir kere bile aramayan bu herifle.Zaten şu an da pek umrunda olduğum söylenemezdi gerçi o nasıl benim için bir zorunluluksa bende onun için zorunluluktan öte değildim. Ben onun oldukça fazla olan -yarım bir dünyayı doyurmaya yetecek kadar (abartmış olabilirim ecük tabi eheh)- parasından yararlanıyordum o ise beni millete "kızım" diye tanıtıp mükemmelliğim (gördüğünüz gibi çok da mütevazıyımdır) sayesinde göğsünü kabarta kabarta ( tavus kuşu mübarek!!) övgüleri topluyordu. Aslında bu ikimiz için de kârlı bir anlaşmaydı yinede bu gereksiz herif sinirimi bozuyordu. Suzoş;

"Benim de tek ailem sensin güzel kızım kendine dikkat et tamam mı" diyerek konuşmayı kısa ama herzamanki gibi sevgi dolu bir şekilde tüm Suzoşluğuyla bitirdi.

"Tamam Suzoş ben çıkıyorum yoksa geç kalıcam" derken ayakkabılarımı giymeye başlamıştım. Yanıma gelip bana sıkıca sarıldıktan (hafife almayın adeta bir Sumo güreşçisi edasıyla sarıldı) sonra;

"Görüşürüz kuzum" diyip el sallayarak arabaya binmemi izledi. Bu ponçik karıyı gerçekten ailem gibi seviyordum.

Geç kalmamak için koşar adımlarla arabaya binip ufak ve sevimli bavulumu da yanıma bindirdikten sonra şoföre hava alanına gitmesini söyledim.

Yarım saatlik yolculuk boyunca ne kadar sürpriz yumurtadan çıkma bir şey yaptığımı düşünmekten başka bir şey yapamamıştım. Saçma bir radyo programında sorulan, saçma bir soruya aptal sarışın numaramla cevap verip, hakkında hiç bir şey bilmediğim bir tatile gidiyordum lan hemde bu kararı sadece bir günde vermiştim 24 saatte lann !!!. Gerçekten tam bir aptal sarışın gibi davranıyordum. Bu hayatı yaşamak beni gerçekten yoruyordu. Kendim gibi davranamamak yeni hayatıma alışmak için ödediğim gerçekten su aygırı kadar büyük bir bedeldi.

Ama bir kez de olsa gerçekten hiç bir şeyi düşünmeden sorgulamadan hareket etmek iyi hissettirmişti âdeta bir buffalo sos gibiydim, kendimi özgür hissetmiştim. İşte tam da bu yüzden bu tatile gidecek, dertlerimi, sıkıntılarımı, yapmacık hayatımı, sahte arkadaşlarımı,"aptal sarışın Yase'yi", sıtar baksın kahve sevmeme rağmen içtiğim çamur suyu gibi kahvelerini, geride bırakacak ve kendim olarak eğlenecektim. O gerizekalılar tüm yaşamlarını hiçbir şeyi umursamadan geçiriyorsa bende (kesinlikle miktarı hakkında hiçbir tahminim olmayan ve bundan sonrada tahmin yürütmeye çalışmayacağım) bir süreyi bu şekilde geçirebilirim. (Hadi hayırlısı bayada büyük konuştuk ama)

Arabadan indiğimde küçük ve sevimli bavulumu (bu bavul beni cidden mutu ediyordu lan) çekiştirerek üzerinde radyonun isminin yazılı olduğu uçağa doğru ilerledim, kapıda bekleyen bayan (mşllh ablma mtor gbi.s) bana ayrılmış olan bölümü göstererek rahatıma bakmamı, uçağın diğer kazanan da geldiği zaman kalkış geçeceğini söyledi. Koltuklardan birine oturdum ve derin bir nefes alıp bu tatilin güzel geçmesini diledim.(Sakin olun o arada aldığım nefesi verdim ;))

Batu'dan

ANANI S*KİYİM!

Yaklaşık on ikinci kez çalan telefonun melodisi eşliğinde her şey iyi güzel de şimdi bundan nasıl kurtulacağım diye düşünürken iyice bunalıp küfürü basmıştım. Her aradığında yeniden kapatmama rağmen yılmadan aradığını görünce "Azimle sıçan duvarı deler" yada "Azimli sıçan duvarı deler" (artık doğrusu hangisiyse ondan) sözüne hak verip el mahkum telefonu açtım.

Açtığım an biricik çakma tambilik görl sevgilim ağzını yaya yaya önceki on iki aramanın intikamını almaya başladı;

"Aloo aşkoom neden açmıyosoon çok özlodom sono"

Malesef biliyorum a*ına kodoom.

" Berna hani konuşmuştuk ya gidiyorum dedim ben arama beni dedim" derken az önceki cümleyi kurarken ağzının nasıl bir şekil almış olduğunu düşünmeden edememiştim.

"Ben tambılır görl olucak kızım Batooş beno bırokop nereye gidoyoson"

Batooş bir tarafına girsin emi tambilik seni!

"Tatile Berna bir rahat ver be!

"Omo Batooş sono sovoyorom gitme bok ağloyorom"

Başladı yine hof.

"Berna ağlama canım ağlama boncuk ben şimdi kapatıyorum sonra görüşürüz tamam mı" derken bu konuşmayı ancak böyle bir cümlenin sonlandıracağını biliyordum. Sevgim onu tatmin etmediği sürece beni rahat bırakmayacaktı.

"Off tomom peki aşkom" dediğinde bir oh çektim neyse ki bu sefer kısa kesmişti. Hala bu kıza nasıl katlandığımı bilmiyorum ama şu çocukluk arkadaşı olayı olmasa buna bir an katlanmazdım işte onu biliyorum.

Bunu da atlattığımıza göre tatil göründü ! Diye iğrenç bir cümle kurduktan sonra saate bakıp biraz daha geç kalırsam tatilin nah görüneceğini idrak etmemin hemen ardından bir süre burada olmaycağımı tatile gittiğimi anlatan bir not yazıp masanın üzerine bıraktım olurda aileden birilerinin eve yolu düşerse diye.

Bavulumu alıp çıktıktan sonra Cenk'e "tatile gidiyordum sen burda geber!" içerikli bir mesaj atıp beni bekleyen taksiye bindim sonrada söyle dönüp evime acıklı bir şekilde baktın ve şoföre "gidelim Sebastian diye bağırdım. (Neredeyse çok kötü şeyler oluyodu , denemeyiniz, şoför amca Sebastian'ı bir tarafınıza monte edebilir!!!!)

Bu bölüm çok içime sindi, çok hoşuma gitti umarım beğenirsiniz :)

Multimedia var :) Şarkıyı dinleyin :) Resime de bakın :)

Vote ve yorumlarınızı esirgemeyin :)

Öptüm :* :) ;) ☆★♡♥