Meet Me in the Hallway

126 9 3
                                    

KATHERINE

Lanet olsun! Lanet olsun!  İçimden kendime bunları saydırırken odama koşturuyordum.

Vardığımda ise kendimi beyaz cibinlikli, mor nevresimleri olan yatağa yüzüstü bir şekilde attım. Bulutların üzerindeymiş gibi hissettiren bu yatağın üzerinde durdukça daha da içe çöküyordu. Benim de istediğim tam olarak buydu. Yerin dibine girip kaybolmak. Onun ateşinde bilincimi yitirmiştim ve çıkan kan ne yaptığımın farkına varmamı sağlamıştı. Ona bir an için bile zarar vereceğim duygusu beni bitirmişti. Bu olmamalıydı...ben bir vampirdim!

İhtiras hem düşmanım, hem aşığım, hem de kölemdi. Belki de ben onun...

ROWENA

Hâlâ şoku atlatamamıştım. Dudaklarım yanıyor bedenim onu istiyordu. Ayağa kalkıp odanın içinde volta atmaya başlamıştım.

''Düşün, düşün, düşün!''

Biraz fazla bağırmış olacağım ki odamın kapısı çalındı. Girin diye seslenince Annie odaya girdi.

''Le...Leydim...''

Derin bir nefes alarak sesimin olabildiğince sakin çıkmasına özen gösterdim. ''Evet Annie?''

''Bayan Katherine'i odanızdan telaşla çıkarken gördüm. Bir sorun mu var?''

''Ah hayır, hayır... Endişen için teşekkürler yine de, belki gidip onu kontrol etmelisin...misafirimizin iyi olduğundan emin olmalıyız değil mi?''  Cümlenin son kısmını söylerken kalbime bir ağırlık çökmüştü. Misafir... O normal bir misafirden çok daha fazlasıydı ve öyle de olmalıydı...

Annie'nin hâlâ orada olduğunu ancak koluma dokununca fark ettim.

''Leydim...peki ya siz iyi olduğunuza emin misiniz?''

''Hem de çok iyiyim tatlı Annie. Rica etsem Bayan Katherine'in yanına giderken benden bir mektup da iletebilir misin?''

Başını eğerek: ''Arzunuz benim için bir emirdir majesteleri!'' dedikten sonra gülümsedi.

Az önce kitabı bıraktığım komidinin yanına giderek çekmecesinden bir not parşömeni, mürekkep kutusu ve aslında bir kuğu tüyü olan kalemimi çıkardım.

''SEVGİLİ Katherine,

Umarım benim gibi kimsenin hissedemeyeceği bu duyguyu sen de en az benim kadar gerçek hissediyorsundur. Belki de bir şans daha verirsin, bu adı sanı duyulmamış, bastırılmış hislere ve benimle girişe açılan, büyük merdivenlerin orada buluşursun. Katherine Pierce Benimle Koridorda Buluş...''

                                                                                                                                              İmza

                                                                                                            En Az Senin Kadar Kafası Karışık Bir Kız

Bu sözcükleri komidinin üzerinde yazdıktan sonra parşömeni rulo yaparak çekmecedeki iplerdern biriyle bağladım ve nefesimi tutarak Annie'ye uzattım.

''Sana güvenmediğimi düşünmeni istemiyorum ama bu iki arkadaş arasındaki özel bir mesajlaşma Annie. Saygı duyacağını düşünüyorum.

''Aklımdan bile geçmemişti Leydim.''

Başını eğerek odadan çıktığında kendimi kırmızı nevresimlerin üzerine siyah cibinlikli yatağıma bıraktım.

KATHERINE

Vampirlik duyularımı bu kadar keskinleştirmemiş olmasaydı orkestra gelse uyanmazdım. Toparlanıp bir hanım gibi oturunca girin komutunu verdim.

Gelen kişi hizmetçiydi. Yanlış hatırlamıyorsam adının Annie olması gerekiyordu. Elinde bir parşömen vardı. Rulo kağıt parçasını bana uzatırken:

''Bu size Leydi Bathory'den geldi.''

Yutkundum. Bunu yapmamalıydım. Parşömeni geri göndermeliydim. Fakat ellerim buna izin vermediler. Titreyerek sert ruloyu aldıktan sonra:

''Teşekkürler Annie.''

Gülümseyerek başını eğdi ve gerisin geri odadan çıktı.

Bu ufak sarı kağıtta okuduklarım ise kalbimin sıkışmasına neden oldu. Onu incitmiştim, neden hâlâ benimle buluşmak istiyordu?

''Hissettiği için,'' içimdeki sese susmayı öğretmeliydim ama haklıydı. O da farkındaydı neler olduğunun ya da anlamaya çalışıyordu. ''Tıpkı senin gibi...''

''Susar mısın?'' Kafamdaki ses onunla konuşmadan çenesini kapamayacaktı. Notu sütyenime sıkıştırarak odadan çıkarken aklımda ne yaptığım şeyin ne riski ne de doğruluğu vardı. Sadece onu görmek istiyordum.

You Thought You Knew HerWhere stories live. Discover now