Girls Don't Like Girls

132 12 0
                                    

ROWENA

Kahvaltıyı bitirip kafamda bu düşüncelerle odama gidip kendimi oturunca içine çökecek yumuşaklıktaki yatağımın üzerine bıraktım. Neler oluyordu bana? Nefesine ömrünü adamak, gerçekten komikti! Ne olursa olsun bu kızda anlamlandıramadığım bir şeyler vardı. Bunu çözecektim. 

KATHERINE

Odama kendim gidebileceğimi söyleyip hizmetçiyi geride bırakmıştım. Kapıyı bir hışımla açıp içeri girdikten sonra alelacele üstünde olan anahtarıyla kilitleyerek sırtımı tahta kütlesine yaslayıp kendimi yere bıraktım.

Neden mi?

Bilmiyorum. O an da fark ettim ki bir şey bilmeyeli uzun zaman olmuştu. Kızım benden alınıp sokağa atıldığımda yaşama tutunmam gerektiğini biliyordum. Mikaelsonlar beni yakalayıp, tutsak ettiklerinde kaçmamın, vampire dönüşmenin artık benden faydalanamayacakları anlamına geldiğini öğrendiğimde de vampir olmam gerektiğini biliyordum. Vampir olduktan sonra ise yapmam gereken şey ise zaten en iyi bildiğimdi. Fakat şimdi... Cesaretim, kendime güvenim onlara en çok ihtiyacım olduğunda neredeler? Belki de gidip onu görmeliyim. O zaman anlayabilirim neler olduğunu.

Ayağa kalkıp elbisemi düzelttim. Derin bir nefes alıp kapının kilidini açarak bilinmeze doğru yol aldım.

ROWENA

Kafamı dağıtmak için kendimi Marqus de Sade isimli bir adamın yazdığı Aşk Suçları adlı kitaba gömmüştüm. O sırada kapı açıldı. Yüzünü gördüğüm an gözlerim pörtlemiş, dilim tutulmuştu.

''Güzel bir kitaba benziyor.'' 

''E...ev...evet! Güzel kitap. Daha bitirmedim ama, bakalım daha ne kadar güzelleşebilir.'' Son kısmı gözlerinin içine bakarak söylemiştim.

Yanıma oturduğunda kalp atışlarımı duymaması için dua ediyordum. Sağımdaki komidinden, Annie'nin bir dal parçasına mor kumaş sararak yaptığı ayracı kaldığım sayfanın arasına koyarak kitabı kapayıp, komidinin üzerine yerleştirdim. Katherine'e döndüğümde yüzüne bakamıyordum. Onunda başının eğik olduğunu fark edince konuşmadan, boynumun kontrolünü ona teslim etmiş bir şekilde kalktı kafalarımız.

Yutkunamıyordum bile. Gözleri evimizin önündeki ormanlık gibiydi, kahverengi, uçsuz bucaksız, buna rağmen hayatın ta kendisi.

''Rahatsız ettiysem bağışla beni...ben...şey...''

''Ah hayır! Kesinlikle hayır! Aksine, gelmene çok sevindim.''

Gülümsedi. Biraz daha yaklaştığında nefesini dudaklarımda hissediyordum. Tek düşünebildiğim dudaklarıma dudaklarını bastırmaya ve vücudumun her bir zerresini öpmesine duyduğum istekti. Çok saçmaydı, çok yanlıştı.

KATHERINE

Küfür edebilseydim keşke. Onda beni bu kadar çeken ne vardı? Kontrolümü kaybedip gereğinden fazla yakınlaşmıştım zaten. Geri çekilmeliydi. Bu şekilde arzulamamalıydım onu fakat dudaklarına bu kadar yakınken vücudumun kontrolü tamamen ona teslim olmuştu.

Onu öpmemeliydim. Kızlar kızlarla öpüşmezdi. Yapmazsam da bütün ölümsüzlüğüm boyunca bunu düşünecektim. Belki de içimdekilerin ne olduğunu anlamama yardım ederdi.

Dudaklarımız buluştuğunda içimdeki adrenalin tavan yapmıştı. Öpüşüme karşılık vermesi ise içimdeki canavarı sebest bırakmıştı.

ROWENA

Öpüşü beklenmedikti ama karşılık vermemek de imkansızdı. Dudaklarınını yumuşaklığında kendimi kaybetmiştim. Derinleşen bu birleşmenin içinde, yandığımı hissedebiliyordum. Hayır!

Telaşla kendime gelip dudaklarından ayrıldığımda soran gözlerine;

''Bu...bu olmamalı!''

''Haklısın...Özür dilerim. Yanlış olduğunu biliyordum. Ben sadece...''

''Sen sadece ne olduğunu bilmek istedin.''

Şaşırmış görünüyordu. ''Sanırım... Ama bunu başkasının hissedebileceğini düşünmemiştim. Öpüşüme kibarlıktan karşılık verdiğini düşünmek daha kolaydı-''

''Ben de bir sorun olduğu olduğunu düşünmüştüm.'' Cümlesini devam ettirdiğimde gözlerini gözlerime kilitledi. Tam bir şey söylemek için ağzını açacaktı ki bu sefer ben onu öptüm.

Daha önce babamın veya annemin getirdiği hiçbir talibime hissettmediğim ihtiras dudaklarının her hareketiyle artıyordu ki ufak bir aşk ısırığının kanı böldü öpüşmemizi. Kırmızı sıvıyı hisseder hissetmez kendini benden ayırıp duvara yapıştırmıştı. Bana bakmıyordu. Kanın pıhtılaşması sadece saniyeler almıştı oysa ki. 

''Kathrine...?''

''Bizim gibi kızlara yakışmayan şeylerdi! Tekrar tekrar özür diliyor ve affına sığınıyorum Rowena!''

Bu sözlerin ardından yüzüme bakmadan odayı terk etti. Afallamıştım. Az önce ne olmuştu? Kızların kızlardan hoşlanmadığı bu dünyada kalbim neler söylemişti?

You Thought You Knew HerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin