24.Bölüm

3.9K 322 44
                                    


Kyungsoo tırnaklarını kemirirken belki de kırkıncı defa ''İyi olduğuna eminsin değil mi?'' diye sorudu. Kris telefonun diğer ucundan iç çekip ''Evet Soo merak etme iyiyim ben'' diye cevap verdi . Kyungsoo tam olarak ikna olmasa da ''Tamam yarın geleceğim zaten sana'' dedi . Kris '' Bekleyeceğim'' diye kısa bir cevap verdi ve Kyungsoo artık telefonu kapamaya karar verdi . ''Tamam dikkat et kendine görüşürüz'' Kris de veda ettikten sonra Soo telefonu kapatıp yanına koydu . Jongin yüzünü buruşturup sesini incelterek Soo'nun taklidini yaptı . ''Tamam dikkat et kendine görüşürüz''


Kyungsoo sinirle ayağa kalkıp elinde ki yastığı ona fırlatacaktı ki bir anda başı döndü ve koltuğun koluna tutunmak zorunda kaldı . Jongin endişeyle yanına gelip ''Ne oldu , iyi misin?'' dedi . Soo başıyla onaylayıp hızlıca kalktığı koltuğa yeniden oturdu ve başını ellerinin arasına aldı .  ''Soo iyi olduğundan emin misin? Yüzün solgun gözüküyor'' Diye yeniledi Jongin.

''Sanırım hızlı kalktığım için başım döndü , geçer birazdan'' 

''Su falan getirmememi ister misin?'' 

''Olur'' 

Jongin mutfağa gidip bir bardak su doldurdu ve Kyungsoo'ya uzatıp bitirmesini bekledi . Bittikten sonra bardağı sehpaya bırakıp Soo'nun yanına oturdu ve kucağına çekti yanağına öpücükler kondururken ''Seni çok özledim'' diye mırıldandı .

Kyungsoo kaşlarını çatıp kendisini çekmesiyle Jongin de kaşlarını çattı ''Hala kızgınlığım geçmedi Jongin . Ayrıca nerede biricik sevgilin Eun Hee?'' Jongin göz devirip ''Arkadaşına gitti birazdan damlar'' dedi . ''Güzel o zaman kucağından kalkmam gerek değil mi her an burada olabilir'' dedi buz gibi tuttuğu ses tonu ile . Jongin o böyle yaptıkça iğrenç hissediyordu . Kendisinden soğuduğunu düşünmeye başlamıştı . Bu kalbini acıtıyordu . Kyungsoo'nun kucağından kalkmasına izin verdi . Üç gündür onu özlemekten deliye dönmüştü ama şimdi rahat rahat sevgilisine sarılıp öpemiyordu bile. Yüzünü buruşturup ayağa kalktı ''Ben odadayım'' diyip yukarı çıktı .  

Soo sevgilisinin odasına çıkmasını izlerken gözleri doldu . Kapıyı kapattığını duyduktan sonra iç çekip sessizce ''Bende seni özledim Jongin . Hemde tahmin edemeyeceğin kadar fazla'' diye mırıldandı . Daha sonra Krisin söyledikleri aklına geldi 'Eve dönsen bile yelkenleri hemen indirmemelisin , ona kolay olmadığını göster çünkü ne yaparsa yapsın onu affedeceğini biliyor Soo. Bu yüzden istediği gibi hareket edebiliyor . Ona vazgeçilmez olmadığını göster' Gözlerini kapatıp içinden tekrar etti 'Ona vazgeçilmez olmadığını göster' Sıkıntıyla saçalarını karıştırıp televizyonu açtı . İzlemeye değer birşeyler bulduktan sonra koltuğa uzanıp izlerken uyuyakaldı . 


Eun Hee'nin ''Aman tanrım Soo dönmüşsün!'' Diye çığlık atıp ona sarılmasıyla Soo gözlerini araladı. Bu hareketleri Jonginin gözünü boyamak için olduğunu biliyordu . 'Ben yokken onunla bir konuşma yapmış olmalı' diye düşündü. Haklıydı da . Soo göz devirdi gerçekten de Eun Hee tarafından uyandırılmak berbat birşeydi . Aslında çok güzel ve tatlı bir kız olmasına rağmen Kyungsoo onu sevmiyordu . Nedenini söylemeye gerek yoktu bile . Eun Hee ayrıldıktan sonra sahte bir gülücük yollayıp ''Hıhımm döndüm'' diye mırıldandı . Eun Hee Kyungsoo'nun saçlarını karıştırıp ''Aslında yeni uyanındıktan sonra normaldekinden daha uysal gözüküyorsun'' diye takıldı . ''Ah o zaman neden seni şuan da boğmak istiyorum . Az önce çok tatlı bir uyku çekiyordum ve onu böldün'' diyip şaka yaptığını sanması için sahte bir kahka attı . Eun Hee'de ona katıldı . Resmen yapmacıklıktan kırılıyorlardı ikisi de . ''Jongin nerede?'' diye sordu Eun Hee . ''Uhm bilmiyorum odamızd- yani odasında olmalı'' diye toparladı . Eun Hee başını sallayıp yanından ayrıldı . 

***

Kyungsoo gece uyandıktan sonra zor da olsa yeniden uykuya daldı o koltukta . Ama gözünü açtığında kendi odasındaydı . Birşey eksikti Jongin yanında değildi . Dün gece Eun Hee ile yatmış olabileceği ihtmali beynini kemirirken hızlıca kalktı ama yine başı dönmüştü . Hızlı hareket ettiği için normal olduğunu düşünüp aldırmadan odadan çıktı . Eun Hee'nin kaldığı odanın kapısını sessizce aralayıp başını içeri soktu . Ama büyük yatakta yatan tek bir beden görmesiyle içinde ki endişe ve korku yerini rahatlamaya bıraktı . Kapıyı çekip salona indi Jonginin rahatsız bir şekilde koltukta uyuduğunu görünce içinde ki rahatlamada kayboldu ve kendini suçlu hissetti . Sevgilisinin uyurken ki mükkemel yüzünü inceledi . Kalın dudakları biçimli güzel kaşları , uzun kirpikleri ve kusursuz ten rengi . Jongin gözleri kapalıyken mırıldandı ''Biraz daha incelemeye devam edecek misin?'' Soo korkuyla geri sıçradı 

''Sen uyumuyormuydun'' 

''Az önce uyanmıştım'' 

''Uhm tamam...ben...şey...sen'' Soo durup aklını toparladıktan sonra karşısında ona sırıtan Jongini görmezden gelip ''Neden beni yatağa taşıdıktan sonra burada uyudun?'' dedi

''Rahatsız olacağını düşündüm dün bana hala kızgın olduğunu söyledin'' 

''Oh evet şey ben kızgınım'' Jongin başını salladı . Kyungsoo birşey demeden mutfağa girdi , bardak almak için rafa uzandı bir kez daha başı döndü ama bu defa çok şiddetliydi bardak elinden kaydı ve yere düştü . 

Jongin hızlıca yerinden kalkıp mutfağa gitti . Kyungsoo'yu yerde gözleri kapalı olarak bulunca birkaç saniye ne yapacağını bilemeden bekledi ama sonra aklını toplayıp kısa sürede yanına ulaştı başını kaldırıp dizine koydu ve yüksek  sesle ismini tekrarladı . Bilincinin kapalı olduğunu düşünüp zayıf olanı kucağına aldı ve telefonuyla arabanın anahtarını aldıktan sonra üstünü dahi değiştirmeden dışarı fırladı . Arabayı fazla hızlı kullandığından kısa süre içinde hastaneye ulaştılar .


Görevliler sedye getirip Soo'yu acile taşıdılar . Jongine birkaç soru sormuşlardı . Hepsine elinden geldiğince cevap verdikten sonra Kyungsoo'yu muayene için odaya aldılar . Deliye dönmüştü onu yerde öyle yatarken görünce aklını kaybedeceğini düşünmüştü . Önemli birşey olmasın diye yolda gelene kadar defalarca dua etmişti . Onu sonsuza kadar kaybetmeyi daha önce hiç düşünmemişti . Şimdi ise gözünde biriken tüm yaşlar yanaklarından süzülmeye başlamıştı . Sinirle onları geri itti . En kötüsünü düşünmek canını sıkıyordu . Kendi kendine iyi olduğunu defalarca tekrarladı . Doktor odadan çıkınca Jongin hızlıca ayağa kalkıp yanına ulaştı ''Neyi var doktor?'' Doktor Jongine gülümsedi ''Neyi oluyorsunuz?'' Jongin bir an durup ne demesi gerektiğini düşünüdü ne diyecekti ki? Sevgilisiyim? Arkadaşıyım? Kuzeniyim? 

''Arkadaşı'' 

''Pekala odama geçelim isterseniz'' Jongin başıyla onaylayıp yaşlı doktoru takip etti . Odaya girip doktorun oturmasını işaret ettiği yere oturdu ve konuşmaya başlamasını bekledi 

''Öncelikle genç adam Arkadaşınız fazla stres ve halsizlikten vücudu yorgun düşmüş . Çok önemli değil ama böyle devam ederse önemli boyutlara ulaşabilir. Son zamanlar da beselenmesine dikkat etmemiş anladığım kadarıyla . Bu sürecin üstesinden gelebilmesi için Mesleki, sosyal ve kişisel performansı artırıcı hareketlerde bulunmak ile başlayabilir.  Hobileri geliştirmek, düzenli beslenmek ve spor yapmak çok önemli. Ayrıca zamanı iyi kullanmak, gevşeme tekniklerini öğrenmek ve kaliteli uyku uyumak da gerekiyor. Onun dışında stres yaratan her hangi bir şey varsa ondan kaçınmalı . Hastayı şimdi odaya aldık dinleniyor , uyandıktan sonra taburcu olmasında bir sakınca yok . Tekrar ediyorum stres yaratacak şeylerden uzak dursun ve kendini yormasın'' 

Jongin birkaç soru daha sorduktan sonra odadan çıkıp rahat bir nefes aldı . Kyungsoo için stres yaratan şey belliydi . Eun Hee , ve Jongin ondan en kısa sürede kurtulması için birşeyler düşünmeye başladı. 


Y/N : Merhaba bölüm biraz gecikti ama elimde olmayan sebeplerden dolayı . Birkaç gündür evde değildim ama internet buldukça yazmaya çalıştım , hatalarım olabilir kontrol edemedim üzgünüm :/ Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın teşekkür ederim *-* 


















Let's TryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin