3. Bölüm

6.1K 450 22
                                    

Kyungsoo kapının açılıp kapanma sesini duyduktan sonra gözlerini yumup uyuyormuş gibi davranmaya çalıştı.

Biraz sonra yatakta bir çöküntü olunca Jonginin uzandığını anladı . Yüzünü kendininkine yaklaştırdığını hissetiğinde nefes almayı unutup yalnızca uyumadığını anlamaması için dua etmeye başladı.

Daha sonra parmaklarını saçlarında gezdirdi Kyungsoo göz kapaklarının titrememesi için büyük bir özen göstermesi gerekmişti. Parmaklarını saçlarında gezdirirken birşeyler mırıldanmaya başladı

''Lütfen bana kızma Kyungsoo , Neden gitmek zorundasın ki . Yalnızca yanımda kalsan , Sonsuza kadar , Evet sanırım bunu isteyebilirim '' Kyungsoo onun gülümsediğini hissetti.

Jongin kendini Kyungsoo'dan uzaklaştırıp yorganın içine girdi ve kollarını küçük olana doladı . Kyungsoo'nun Jongin'in üstünde birşey olmadığını anlaması uzun sürmemişti . Kalp atışlarının duyulmaması için tekrardan yalvarırken buldu kendini.

Jongin , Soo'yu biraz daha kendine çekip yüzünü boynuna gömdü . Kyungsoo yumuşak saçlardan huylansa da bundan fazlasıyla hoşlanmıştı . 'Aynı eskisi gibi' diye geçirdi içinden 'Ama neden eskisi gibi saf duygular beslemek yerine senden ciddi anlamda hoşlanıyorum' Eğer biraz daha uyumayıp bunun Jonginle son kez birlikte uyuması olduğunu düşünmeye başlarsa istemeden ağlamaya başlayacağını biliyordu o yüzden kendini biran önce uykuya teslim etti .

***

Sabah gözlerini ilk açan Kyungsoo oldu , Jongin'in kocaman kafasını minik gövdesine koyup rahat bir uyku içinde olduğunu görünce gülümsedi.

Ellerini yumuşacık saçlara geçirip oynamaya başladı. Bir süre tereddüt etse ve korksada Jongini uyandırmamaya çalışarak bedenini aşşağı kaydırdı ve Jonginle yüz yüze geldi

'Tanrım lütfen uyanmasın lütfen'

Tereddütle dudaklarını Jongin'in dudaklarının kenarına değdirdi birkaç saniye bekleyip geri çekildi ve bir süre nefesini düzene sokmak için kafasını yastığa koydu. Kyungsoo saf mutlulukla gülümserken Jongin'in aslında çoktan uyanık olduğundan haberi yoktu.

'Kesinlikle bana iyi gelmiyorsun , yakın zamanda doktora gözükmeliyim kalbim yanındayken fazlasıyla hızlı atıyor'

Saate bakmak için yanında duran telefonunu eline alınca saat'in çoktan 10.00 olduğunu gördü ve hızla Jongini sarsarak ''İşe geç kaldın aman Tanrım Jongin kalk tam 1 saat işe geç kaldın'' diye gürültü yapmaya başladı .

Jongin gözlerini ovuşturdu ve Kyungsoo'nun telaşını takmadan yorganı kafasına kadar çekti . Az önce Kyungsoo'nun yaptığı şeyin etkisinden hala çıkamamıştı . Şok dalgası bedenini ele geçirirken titrememek için kendini zor tutmuştu. Kendini garip bir şekilde bundan hoşlanmış olarak bulması korkutucuydu . Hatta şuan Kyungsoo'yu onu öperken düşünmeside öyle . Yastığı alıp yüzüne bastırdı . 'Hayır nefes alamaya ihtiyacım yok . Ölmeye ihtiyacım var'

Tabiki Kyungsoo yorganı ve yastığı üstünden çektiği için bu intihar girişimleri başarısızlıkla sonuçlanmıştı . Jongin mızmızlandı . ''Yanlızca biraz daha uyumak istiyorum''

''Jongin sana işe bir saat geç kaldığını söylüyorum . Baban çoktan şirkettedir. ''

Jongin surat asarak yataktan kalkıp banyoya ilerlerken söylendi

'' Tamam gidiyorum işte!''

***

Saat çoktan 7 olmuştu bile . Jongin son işlerinide halledip çantasını elini aldı ve otoparka doğru ilerledi . Hala aklının içinde sabah ki olay dönüyordu . 'Pekala Jongin , sencede fazla takılmadın mı . O sadece öylesine bir öpücüktü hahah başka ne olucaktı ki' Kendi kendine konuşmayı kestiğinde kendini arabasına atıp eve sürmeye başladı . Gerçekten çok yorgundu ve Kyungsoo'nun yaptığı Bibimbap'dan çekmişti canı . Kyungsoo'yu arayıp beklemeye başladı

''Alo?'

'' Kyungiee nasılsın?''

''Ne istiyorsun Jongin söyle''

''Gelirken almamı istediğin bir şey var mı?''

''Jongin sadece ne yemek istediğini söyle''

'' Bibimbap'' dedi Jongin gülümseyerek .

''Üzgünüm zaten yemek yaptım eğer canın çektiyse gelirken bir restoran'da yiyebilirsin''

''Ama ben senin yaptığın Bibimbap'dan yemek istiyorum'' Jongin dudaklarını büzdü sanki Kyungsoo görebilirmiş gibi .

''Üzgünüm bu gün dışarda çok fazla yorulmama rağmen eve gelip yemek yaptım ve onu yiyebilcek gücüm bile yok''

''İyi , o zaman bende yeni ev arkadaşımdan istesem daha iyi olur''

''Ne ? sen daha ben gitmeden birini mi buldun ? Defol git Jongin''

''Aslında ben -bipbipbip-''

Beni eve almayacak.

***

Jongin yağmur yüzünden oluşan yoğun trafik nedeniyle yaklaşık bir saat sonra eve varabildiği için bir nebze mutlu oldu . Hey ama bir dakika Kyungsoo kapının anahtarını değiştirmek gibi birşey yapmamıştı . Salona baktı , ses yoktu . Bu sessizlik onu rahatsız etti . Daha sonra seslenmeyi akıl etti ''Ben geldim''

Ses yok .

Jongin mutfağa girdi , Kyungsoo yemek yiyip bulaşığını masanın üstünde bırakmıştı . Tencereye yaklaştı içi boştu , ama onun aksine çöp kutusu gayet dolu gözüküyordu

''Ah hadi ama ciddi olamazsın'' diye mırıldandı Jongin .

Daha sonra Kyungsoo'nun odasına gitti ve odayı da boş buldu . Dolapların kapakları açıktı ama hepsi boştu . Jongin kalbinin acıdığını hissetti . Titreyen elleriyle telefonunu cebinden çıkarıp Kyungsoo'yu aradı ama telefonu kapalıydı.

Yatağa oturup ellerini başının arasına aldı ve düşünmeye başladı . Nereye gitmiş olabilirdi ? Ailesinin yanına gitmiş olamazdı çünkü zor izin alarak çıktığı bu evden gururuna yedirip onların yanına gidemezdi . Ah hayır gideceği kimse yoktu . Bir hotele'e gitmiş olmalıydı , en azından öyle umuyordu çünkü dışarda feci şekilde yağmur yağıyordu .

Let's TryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin