Y/N : Merhabaaaaaa *-* Şuan saat 12.00 geçtiği için bayram sayılır . Bu bölümü de bayram şekeri niyetine yazdım . Herkese iyi bayramlarrr :3
Kyungsoo yeri döverek oturduğu şezlong'dan kalktı ve tişörtünü çıkarıp Kai'yi beklemden Sehun Luhan ikilisi ile birlikte denize yaklaştı . Soğuk su ayaklarına değince irkilip geri çekildi . Kyungsoo kafasını sağ tarafa çevirip , soğuktan irkildiği için Luhana sarılan sevgilisi Sehuna baktı , ve bir de soluna bakıp yanına gelen birkaç kız ile ilgilenen Kai'ye baktı .
Sinirle dolan gözlerini kırpıştırıp su dizine gelene kadar ilerledi ve hiç tereddüt etmeden kendini soğuk suya bıraktı. Henüz ilkbahar olduğu için hava fazla sıcak sayılmazdı . Bu yüzden su soğuktu ve yarım saatten fazla durursa hasta olacağından emindi . Birkaç aptal kız ile ilgilenen Kai'yi aklından çıkarmak için kulaçlarını hızlandırdı .on , on beş dakika kadar yüzdükten sonra biraz da olsa sinirini atmıştı. Yüz üstü yattı ve gözlerini kapadı kısa bir süre de olsa Kai'nin aklını meşgul etmesine izin vermemeliydi.
Sehun arkadaşının yanına gidip omzuna dokundu . ''Tam bir piçsin Kai. Şimdi gidip sevgilinin gönlünü al'' dedi ciddiyetle . Kai başını sallamakla yetindi . Uzun süredir yüz üstü yattığı için endişelenmişti . Kyungsoo'nun yanına kadar yüzdü ve Jongin'in yüzmesiyle oluşan dalgadan rahatsız olup kalktı Kyungsoo
Kaşlarını çatıp ''Ne var?'' dedi . Kai hiçbirşey demeden sevgilisini yanına çekip sarıldı , Kyungsoo sıcak bedene temas etmesiyle irkildi . ''Üşümüşsün'' dedi Kai sevgilisinin belini kavrarken . Kyungsoo şuan bu bedene yapışıp kalmak istese de yavaşca Jongini itip ''Sarılma bana'' dedi . Kai kıkırdayıp sevgilisinin sinirli yüzünü kaldıırıp ona bakmasını sağladı . ''Ne var neden gülüyorsun ? Komik birşey mi söyledim hı?!'' Kyungsoo tersledi .
''Bebeğim'' dedi Kai gülümsemeye devam ederken . Şuan kendini tutamayıp kahka atmaktan korkuyordu . Eğer kahka atarsa Kyungsoo'nun kendisini bu denize gömeceğini biliyordu. ''Bana bebeğim falan deme! Git o sürtüğün olmak için can atan kızlara de .'' dedi . Jongin Kyungsoo'yu kendine -yeniden- çekip kollarını boynuna dolamasını sağladı ''Hadi herkese bebeğimin kim olduğunu gösterelim'' dedi ve Usulca sevgilisinin dudaklarına yaklaştı .
Kyungsoo'nun gözleri -yeniden- tekerlek boyutunu alırken Kai daha fazla yaklaştı . Artık nefesleri birbirinine karışıyordu ve Kai ne olursa olsun artık durmaması gerektiğini biliyordu . Dudaklarını Kyungsoo'nun dudaklarına bastırıp birkaç saniye bekledi. Sonra alt dudağını kendi dudaklarının arasına alıp emdi . Belki çok klişe olacak ama daha önce sayısını hatırlamadığı kadar fazla öpüşmüştü. Hiç birinden bu kadar zevk(?) bu kadar mükemmel bir tad(?) alamadığına emindi . Gözlerini kapatıp öpücüğü biraz daha derinleştirdi ve Kyungsoo bacaklarını Jonginin beline doladı . İkisi de nefessiz kaldığında Kai öpücüğü bozdu ve alnını Kyungsoo'nun alnına dayadı . Birbirine karışan nefeslerinin arasından ''Seni seviyorum'' dedi Kai . Kyungsoo gülümseyip ''Seni seviyorum'' diye cevap verdi ve etrafında az önce Kai için toplanan çıtır kızlardan oluşan kalabalığın somurtarak onları izlediğini görünce ilk önce hepsine dil çıkarmak istedi ama sonra utanarak başını Jonginin ıslak omzuna gömdü.
Bir yandan da şu anda karnına değen Jongin'in six packlerini ve onlarla olan aptalca fantezilerini aklında atmaya çalışıyordu . Ama ilk önce az önce yaşadığı şeyin şokunu atlatması gerektiğini düşündü. ''Hadi çıkalım üşüdün'' dedi Kai . 'Üşümek mi ? Kaynayan suyun içine girmiş gibi yanıyorum' Kyungsoo düşüncelerini kovduktan sonra Jongine doladığı kollarınıı ve bacaklarını çözdü yere basmayı denedi ama boyu yetmiyordu . Kai sevgilisine bakıp ''Sorun ne?'' dedi . ''Ayaklarım yere değmiyor'' dedi Kyungsoo . Kai kahka attı ve çıkana kadar Kyungsoo ile uğraşıp durdu.
Şezlongların yanına gidene kadar az önce Jongini yiyecek gibi bakan kızlar şimdi Kai ve Kyungsoo'nun ellerine imrenircesine bakıyorlardı . Kyungsoo hepsine tek tek dil çıkarma isteğini -yeniden- bastırmaya çalışırken Luhan ve Sehun uzaktan gelen ikiliye tezahürat yapıp el çırpmaya başladılar . Kai ve Kyungsoo kahka atarak yanlarını gittiler Kai çantadan çıkardığı temiz havluyu Kyungsoo'ya sardı ve küçük havluyla saçlarını kuruladı . Kyungsoo kaşlarını çatıp ''Üstüne birşeyler geçir yoksa ben sana geçireceğim şimdi!'' diye tehtid etti ve Kai somurtarak tişörtünü üstüne geçirdi.
***
Denizden çıktıktan sonra hep beraber etrafı gezdiler ve sonra yeniden Hotele gelip akşam yemeklerini yediler . Şimdi ise herkes odasına çekilmişti . Kyungsoo Kai'nin oynadığı oyunu izlemekten sıkılıp ''Canım sıkıldııı Jongin-ah'' dedi . Kai sıkıntıdan patlamak üzere olan çocuğa bakıp ''Film izleyelim mi?'' dedi . Kyungsoo'nun gözleri parladı ve kafasını salladı . Kai evden getirdiği bir filmi açtı . Film romantik komediydi. Kyungsoo kafasını Kai'nin koluna koymuştu ve -yataklarında- uzanıyorlardı . Beraber gülüp eğlenerek filmlerini izliyorlardı ta ki....
Yan odadan gelen inleme sesini duyana kadar. Kai filmi durduru ve işaret parmağını dudağının üstüne koyup Kyungsoo'ya sessiz olmasını işaret etti . İçerden bir inleme sesi daha gelince Kai sırıtıp ''Evet yanılmamışım sanırım bu gece biraz meşguller'' diyip filmi yeniden oynattı. Kyungsoo Kai'nin koluna vurup ''Çok ayıp'' dedi . Kai kıkırdayıp ''Ben ne yapabilirim ki onların sesleri fazla çıkıyor'' dedi ve filmi izlemeye devam ettiler ama on dakika sonra sesler o kadar artmıştı ki , bir de filmde öpüşmeye başladıkların da Kai daha fazla dayanamayıp filmi kapadı ve ayağa kalktı . Fazlasyıla uyarılmış hissediyordu . Kyungsoo'da rahatsız olmuştu ve Kai'nin de öyle olduğunu anlayınca utandığı için Kai'nin yüzüne bakmadan ''Uhmm... Dışar mı çıksak?'' dedi . ''O-Oh! E-Evet dışarı çıkmak... iyidir dışarı çıkmak . Çıkalım o zaman biz'' Kai daha fazla saçmalamamak için sustu . Kyungsoo üstünü giyinmek için banyoya girdiğinde Kai kafasını yastığa gömüp ölmek istedi. Pekala pekala saki- ''AHHH SEHUNNİE BU HARİKA'' Luhanın tiz çığlığı ve inlemeleri kulağını doldururken Kai daha fazla dayanamayacağını anlayıp Kyungsoo çıktıktan sonra banyoya girdi .
***
Kyungsoo ve Kai apar topar dışarı çıktıkları için Kyungsoo üstüne hırka bile alamamıştı ve sahilde oldukları için hava esiyordu , henüz yaz gelmemişti . Uzun bir süre sahilde el ele yürüdüler Kai Kyungsoo'nun üşüdüğünü ve yorulduğunu anlayınca durdu ve ikisinin de yüzü denize bakacak şekilde çevirip arkadan sevgilisine sarıldı ve çenesini omzuna dayadı . ''Keşke duygularımın daha önce farkına varabilseydim'' dedi Kai Kyungsoo'nun boynuna tatlı öpücükler kondururken . Kyungsoo şuan o kadar mutluydu ki . Hafif esen rüzgar sevgilisinin eşsiz kokusunu burnuna dolduruyor ve bu cenetteymiş gibi hissetmesini sağlıyordu .
Miğdesinde ki kelebeklerin yarısı gökkuşağı kusarken ölmüştü sekiz on tanesi de ağır yaralıydı . ''Ah ama bir sorunumuz var'' dedi Kyungsoo . Kai kaşlarını çatıp ''Ne sorunu?'' dedi . ''Biliyorsun .... Ailemiz , eğer bizim böyle olduğumuzu öğrenirlerse büyük ihtimalle ikimizi ebediyen ayırırlar ve sen buna karşı gelirsin baban da seni şirkketen kovar ve aarrrghh düşünemiyorum'' dedi Kyungsoo. Kai gülüp ''Sonunda ayrılık yoksa sonuna kadar savaşmaya hazırım'' dedi ve ardından MBLAQ- It's War şarkısının nakaratını söylemeye başladı . Kyungsoo kahka atıp sevgilisine döndü ve dudaklarına küçük bir öpücük kondurup geri çekildi . Şimdi miğdesinde can çekişen zavallı kelebeklerde ölmüştü
