4. Bölüm

337 35 5
                                    




Enes ben ve Metin amca odada boş boş oturuyorduk. Enes kulaklığını takmış camdan dışarı bakarak müzik dinliyordu, Metin amca birkaç evrakla uğraşıyordu. Bense parmaklarımla oynuyordum. Annem beni gelip kendisi almak istediği için itiraz etmedim ve karakolda kaldım ama şu anda kaldığım için oldukça pişmanım. Gerçekten odadaki sessizlik yakında beni öldürecekti o kadar sıkıldım ki inanamazsınız. Neyse ki bu sesslik 2 saniye içinde Aras'ın odaya ani dalışıyla bozulmuştu.

Kaşlarını çatmış babasına cevap arar ifadeyle bakıyordu. Enes ve Metin amca onu böyle görünce ayağa kalktı. Bende onları oturarak izlemeye devam ettim. Ne gerek var kalkmaya değil mi?

Enes Aras'ın önünde durup kolunu omzuna koydu. ''Aras bir sorun mu var?'' ona baktı sonra babasına en sonunda bana. Tekrar Enes'e bakıp "Yok bir şey kardeşim hadi sende git ifadeni ver sonra çıkalım burdan." dedi. Enes sinirimi bozan adamla beraber dışarı çıktığında bakışlarım Aras ve babası arasında gidip gelmeye başladı. Aras sinirli bir şekilde bakarken Metin amca ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Bir anda Aras'ın bakışları bana dönünce irkilip gözlerimi kaçırdım. Kulağıma bilmediğim bir dilde konuşmaların dolmaya başlamasıyla kaşlarımı şaşkınlıkla havalandırıp tekrar onlara baktım. Benim gibi Metin amcada şaşırmıştı. Ama bozuntuya vermeden oda ona cevap verdi ve ben orada mal gibi kaldım. Hadi ama! Karşımda ilginç bir olay dönüyor ve siz farklı bir dilde konuşuyorsunuz!

Metin amca en sonunda "Türkçe konuş Aras doğru düzgün konuşamıyorsun zaten anlamıyorum seni." dedi ve Aras göz devirip "Bana neden söylemedin?" dedi daha sakin bir şekilde, Metin amca istifini bozmadan "Senin buna karışmanı istemiyorum Aras, biliyorum Enes en yakın arkadaşın ama sen bir polis değilsin." dedi. Aras sert bir bir nefes bırakıp "Öyle olsun baba." dedi ve aralarındaki bu gerginlik beklemediğim şekilde sonlandı. Ama bu demek değil ki hala ortam gergin değil. Aras biri ona dokunsa patlayacak gibi dursa da Metin amca gayet sakindi. Saatime baktım. Saat 4'e geliyordu.

Okul bitmişti ve birazdan büyük olasılıkla bizimkiler beni arayacaklardı. Bu ortamda onlarla konuşamayacağım için telefonumu sessize aldım. Aras koltuğa yaklaşıp yanıma oturdu. Kimseden çıt çıkmıyordu. Odayı nefes seslerimiz ve sokaktaki sesler dolduruyordu. Uzun süre bu durum devam etti ve Enes'in odaya girmesiyle sessizlik bozuldu. Hepimiz ayağa kalktık ve ona baktık. Niye ayağa kalktığımızı pek anlamamıştım ama neyse. Enes asık bir suratla içeriye girdi. Hiçbir şey demeden çantasının yanına gitti ve çantasını yerden alıp omzuna attı. Aras'a dönüp "Çıkalım." dedi. Aras başını sallayıp çantasını aldı ve omzuna attı.

Annem gelecekti ama ben daha fazla burda kalmak istemiyordum, işte tam o sırada annemden mesaj geldi. Aras ve Enes  Metin amcayla konuşurken telefonumu cebimden çıkardım ve annemin attığı mesaja baktım.

Gönderen: Anneyyy
Güzelim bugün geç çıkmak zorundayım, sen kendin eve dön.

Zaferle gülümserken istanbul kartımda para kalmadığını hatırlayınca saatlerdir sesi çıkamyan ben bir anda "Hiiğ!" diye feryat edince haliyle dikkatleri üstüme çektim. Metin amca "Noldu kızım bir şey mi oldu?" dedi. "Ya annem mesaj attıda geç kalıcakmış benim kendim dönememi istedi ama benim istanbul kartımda para yok. Ayrıca yanımda da para yok" dedim. Harbi benim niye param yoktu? Aras ve Enes aynı anda "Nereye gidiyorsun?" dediğinde "Maltepe." dedim. Aras Enes'e dönüp "Tamam ben Almira'yı bırakırım sen eve git kardeşim uzatma yolu." dedi. Enes "Sorun değil ya gelirim ben de nereye gidicez?" dediğinde "Maltepe metro durağının 2. çıkışına 15 dakika uzak"(Şu an sallıyorum Maltepe'ye metroyla hiç gitmedim) dememle Enes "Evet en en iyisi gelmeyeyim ben." dedi. Sonra saatine bakıp "Vapura anca yetişirim." dedi.

Perde ArkasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin