25-KARŞILAŞMA

451 16 3
                                    

ARAL TUNA...

Endişe ile onu sarsmaya devam ettiğim de şakaklarını kavramış öylece yerde kıvranıyordu.Ve açıkçası...Buna dayanamıyordum.

Ona seslendiğimde en sonunda bana baktı.Ama bir tuhaflık vardı.Transtaymış gibi, Tam gözlerimin içine bakıyordu.

Bana asırlar gibi gelen bir zamanın ardından Bakışlarını yere çevirdi ve gözlerime bakmayarak konuştu. Sanki,onu bir şekilde korkutuyordum.

"Ben...iyiyim."

"Beni çok korkuttun güzelim."

"Özür dilerim. Uzun zamandır olmamıştı."

"Özür dileme. Hadi Kelebek, hastaneye gidiyoruz."

"Gerek yok. Hem senin işin yokmu? öldürecek insancıkların falan? "

"Öldürücek insancıklarım yok. Yarın son. Tek bir kişi kaldı.sonra beraber,romantik filmlerin kapanışı gibi üstü açık arabayla gün batımına doğru yol alırız."

"Çok komiksin. Mizah yeteneğin beni öldürüyor."

"Biliyorum bebeğim. Hatırlamışken, üstü açık bir arabaya ihtiyacım var."

"Kapa Çeneni Aral."

Gülerek omzuma tüy hafifliğindeki yumruğunu geçirdi. Onunla bir gün böyle tatlı,tatlı atışacağımızı tahmin edemezdim. Kolumu ona sarıp ayağı kaldırdım ve annemle Hayal'e kısa vedamızı yaptık.Mezarlıktan Ayrılacaktık ki Hale,anne babasının yanına da uğramamızı istedi. Gerçekten ikisinde bir teşekkür borcum vardı. Babasına, Kelebeğin annesini becerdiği, annesine de onu aldırmayıp doğurduğu için. Ah! Kelebek iyki düşüncelerimi okuyamıyordu.Yoksa değerli kıçım Şimdiye kadar binlerce kez tekmelenmiş olurdu.

Mezarlığa doğru ilerlerken, kelebeğin o derin iç çekişi sessizliği yırtıp geçti. Baktığı yöne döndüğümde o piç kurusu elinde bir buketle orada dikiliyordu.

Kelebek Kolumun altından kurtulduğu gibi onun karşısına hesap soran bir anne gibi dikildi.

"Burada ne işin var Asrın?"

"Sadece...burada olacağını tahmin ettim. Birden ortadan kayboldun ve ben...senin için endişelendim melek. Burada olmamı istemediğini, onları paylaşmak istemediğini de biliyorum ama...tek çarem buydu."

"Biliyorsan, ne olursa olsun gelmemeliydin Asrın. Ölmüş olsam dahi."

"Özür dilerim Melek ama, sana aşık olduğumu biliyorsun ve bu elimde olan bir şey değil."

Pekala! Artık sınırı aşmıştı. Şimdi piç kurusuyla tanışma vaktiydi.Gerekirse yumruklarımızı  tanıştırma vakti.

HALE DİLA DEMİR...

Sinir hücrelerimin gerildiğini tam olarak hissediyorum.Asrın hayatında yapmaması gereken tek şeyi yapmıştı.Aramızda ki şu tuhaf hissi yok edecek tek şeyi.

"Ne halt olduğu umrumda değil. Git Asrın."

"Melek ne olur böyle yapma."

"Üzgünüm ama neden kendimi burada fazlalık gibi hissediyorum acaba.Ve sen beyinsiz, kız arkadaşıma benim yanımda ilan-ı aşk edecek kadar ne bok ettin? yürek mi yedirdiler sana?."

Aral'ın sesiyle kafamı ona doğru çevirdim. Biraz daha sessiz kalsaydı gittiğini bile sanabilirdim.

"Peki, sen kimsin hayal aleminde  yaşayan arkadaşım?"

KELEBEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin