ARAL TUNA...
Burada ne sikim arıyordu?adım gibi emindim ki bunlar yine Baran'ın başının altından çıkmıştı.gözlerini ellerine dikmiş onları inceliyordu ve yüzünde kızgın bir ifade vardı.sonunda başını kaldırmaya tenezzül ettiğinde gözlerimi ona diktim.gözleri kocaman açıldı ve ağzı ''o'' şeklini aldı.bakışlarını piyano'nun üzerindeki parmaklarıma kaydırdığını fark ettim.sanki çok sıradışı birşeymiş gibi öylece onlara baktı.ardından bakışlarını kaçırdı.
Gözlerimi kapattım ve şarkıya odaklandım.parmaklarımıda son kez tuşların üzerinde gezdirdikten sonra kulak tırmalıyıcı alkış sesleri odayı doldurdu.yerimden kalkıp basamaklara yöneldiğimde grup başıyla selam verip tekrar sahne aldı.
direk masalarına yöneldim ve sert bakışlarımı Baran'a diktim.gerizekalı tabiki aldırmamıştı.onun yerine;
"Selam pampa.yine süperdin."dedi.
hay senin pampana sok- onun yerine;
"sanada selam gerizekalı.diyerek onu susturdum."
Kelebeğe baktığımda kafasını kaldırmış bana bakıyordu.her ne kadar güçlü durmaya çalışsada dudaklarının titrediğini görebiliyordum.
bu gece...farklı görünüyordu.üstünde göğüslerini ortaya çıkaran ve kıçını anca kapatan kırmızı bir elbise vardı.ve gereğinden fazla yüksek topuklar.bakışlarımı yüzüne çevirdiğimde kadınların kirpiklerini uzatmak için sürdükleri şeyden sürdüğünü gördüm. neydi adı?...aman neyse.
bunu ona yakıştırmamıştım.bir sürtük gibi görünmeyi.bunların hiçbirine ihtiyacı yoktu.itiraf etmem gerekirse zaten güzeldi.hemde gereğinden fazla...
belkide normal hali böyleydi?bir sürtük.
içimdeki,çoğunlukla dinlemediğim ses yine su yüzüne çıkmıştı.
ÖYLE OLMADIĞINI BİLİYORSUN ARAL...
onu süzdüğümü fark etmiş gibi çaktırmamaya çalışarak elleriyle göğüslerini örtmeye çalıştı.ama bu sadece dahada ''biz buradayız!'' demelerine sebep olmuştu.
utançla başını eğip ellerini kızaran yanaklarının üstüne koydu.
kendi kendime sırıttım.eğer sürtükse bile en azından utanma duygusu vardı.
omzumda bir el hissettiğimde bakışlarımı o yöne yönelttim.kim olabilirdi?tabiki salak,sürtük,yüzsüz olmakla birlikte aynı zamanda yapışkan da olan Quinn.
HALE DİLA DEMİR...
çaktırmadan ellerimi alev alan yanaklarıma bastırıp soğutmaya çalışıyordum ki bize doğru gülümseyerek gelen kızı gördüğümde ellerimi durdurdum.
gülümsemesini bozmadan ellerini Aral omzuna yerleştirdi ve dudaklarını boynuna uzattı.
İç ses yine haklıydı.Aral ördek dudaklılardan hoşlanmıyormuş.kumrallardan da...
kız çok güzeldi.yaklaşık olarak bana on bin basıcak derecede.sapsarı saçları ve buz mavisi gözleri vardı.küçük bir burnu ve küçük dudakları.
son olarak düzgün bir vücudu.tam kalçasının altında biten dar,siyah,askılı bir elbise giymişti.ve ona uygun siyah platform ayakkabılar.kırmızı rujuyla çok uymuştu.
