HALE DİLA DEMİR...
Kolumdan sertçe kavrayarak arabadan dışarı doğru süreklemeye başladığında,nerede yanlış yaptığımı bilmiyordum ama görünüşe göre cezam insaflı bir Aral'dan çıkmayacaktı.
Ateşin canlı ve parlak yandığı alana doğru savrulunca dizlerimin üstüne düştüm.
''Bu zamana kadar sana hiç acımasız halimi göstermedim ama sabrımı sınama kelebek?!´´
´´İyi halin böyleyse...''diye mırıldandım.
´´Sana kötü davrandığımı mı ima ediyorsun?''
Dizlerime batan taşları önemsemeden ayağı kalktım ve gözlerinin içine dik,dik bakarak sorusunu yanıtladım.
´´Aynen öyle''.
Şimdiye kadar ona hiç karşı çıkmadığım düşünülürse böyle bir çıkış yapmam karşısında biraz afallamış görünüyordu.
´´Cezana bunuda eklememi hatırlat kelebek''
´´Unutmam''.
Bana doğru yaklaştı.Öyle ki nefesini bütün hücrelerimde hissedebiliyordum.Dudaklarını değdirmeden boynuma doğru eğildi ve nefesini oraya verdi.Aramızda fiziksel bir temas yoktu ama hücrelerimin alev aldığını hissediyordum.İçimde bir yerlerde.
´´Fiziksel cezayı sonraya saklıyorum.Benimle bir oyun oynayacaksın.''
´´N-Ne?''
Hah!Eski Hale geri dönmüştü.Bende nerede diye merak içindeydim.
Dudaklarının bir gülümsemeyle gerildiğini anladım.Görünüşe göre kekeme ve beyninin yüzde onluk kısmını kullanan Hale onunda tercihiydi.
´´Çok basit.Şişeyi çeviricez ve-''
´´Anladım.Birbirimize sorular sorucaz.''
´´Hayır.Hangi taraf gelirse gelsin ben sana sorucam.''
´´Ne?.O zaman şişeye ne gerek var ki?''
omuz silkti.
´´Şekil olsun.''
Ah!Gerçekten?!
Hızla yanımdan uzaklaşıp çadıra doğru ilerlediğinde hala bunun hiçmi hiç adil olmadığı kanısındaydım.
Elindeki şarap şişesiyle yanıma geldiğinde koluma yapışıp ateşin etrafında bulunan odunlardan birine oturttu.Beni oradan oraya sürükleyip duruyordu!
´´Hey!gerçekten bu şişeye gerek varmı?''
´´Evet.Şimdi kes sesini ve ben soru sorana kadar da ağzını açma!''
Ses tonundan biraz tırstığım için çenemi kapama kararı verdim.
Şişeyi çevirdi ve ince olan taraf bana geldi.Gerçi tersi olsada farketmezdi ya...
´´İstanbul'a ne için geldin?''
´´Söylemek zorunda mıyım?''
´´Evet!''
´´Ailemin ölümünden sonra...evin heryeri...bana onları hatırlatıyordu.Anılar beni boğuyordu.Orada daha fazla duramadım.''
Başımı kaldırdığımda gözlerinde gördüğüm acıma duygusuydu.İşte yine!.Sırf bunu tekrar gözlerinde görmek istemediğim için o aptal soruya cevap vermek istememiştim.
Hiçbirşey söylemeden şişeyi tekrar çevirdi.Böylesi daha iyiydi.En azından ´´Sana acıyorum!zavallının tekisin!''diye bağırmıyordu.
´´Neden okula ilk geldiğin gün derste sürekli bana bakıyordun?''
´´Bakmıyordum?!''
Tanrım!Farkındamıydı yani?!
´´Uzatma kelebek.Neden?''
´´Ben...sadece...bilirsin...herkes senden biraz çekiniyordu.Neden olduğunu merak ettim''
´´Anlıyorum.''
Şişeyi tekrar çevirdiğinde bu alt kısmı geldi.Ama sonuç tabiki aynıydı.
´´İnferno'ya geldiğinde neden ben piyano çalarken ellerime odaklanmıştın?''
´´Harika olduklarını düşünüyordum''
Yüzünden bir sırıtış geçti ve tekrar şişeyi çevirdi.
´´Quinn'i kıskanıyor musun?''
´´Tanrım!Tabiki Hayır!''
Düzeltiyorum asıl cevap ´´Tanrım!Kesinlikle Evet!''olucaktı.
´´Bence yalan söylemeyi hiç beceremiyorsun.Yanakların yalan makinesi gibi.Önce onları halletmelisin ki ben buna izin vermem.Asla yalan söyleme.''
Utançla başımı eğip saçlarımın arasından ona baktığımda herzaman ki gevşek sırıtışını takınmıştı.Ama henüz on saniye geçmeden gülümsemesi soldu ve muhteşem bir ciddiyet maskesi takındı.
Bir sonraki soruyu şişeyi çevirmeden sordu ki buda birşeylerin ters gittiğine dair başka bir işaretti.
´´Peki...dün gece senin için...birşey ifade ediyor muydu?''
♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥
ÖNEMLİ!LÜTFEN OKUYUN!
Evet arkadaşlar sizce Hale ne cevap vericek?
bu arada kelebek seri halinda mi olsun yoksa tek kitap mı?
lütfen yorumda belirtin seri halinde olursa 3 kitap'a bölmeyi düşünüyorum.
sizleri seviyorum vote ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen!
