Oysa çoktan başka bir dünya çizgisindeki benin de eşcinsel olup olmayacağımı ve vişne suyu içip cam kenarlarından sarkacak mıyım acaba diye düşünmeye başlamıştım bile.

Eğer gerçekten başka bir dünya çizgisi, başka bir deyişle paralel evrenler varsa karakterlerimiz aynı mı kalırdı, yoksa yaşantımızla beraber bakış açılarımız da değişir miydi?

Yine Savaş'tan hoşlanır mıydım?

"Yemek hazır." Düşüncelerimi bölüp beni yavaşça daha çok battığım bataklıktan kurtaran, annemin her zamanki gibi bıkkın çıkan sesiydi. Bir süre hâlâ aynı evrende miyim diye kontrol ettikten sonra yattığım yerden doğruldum. Araladığı kapının ardında duran annemin gözleri duvardaki bayraktaydı.

"Yemeyeceğim." Dalıp gitmiş olacak ki irkildi ve gözleri tekrardan beni buldu.

"Eve döndüğünden beri bizimle aynı masaya oturmuyorsun."

Düşününce gerçekten dediğinde haklı olduğunu fark ettim. Onlarla çok fazla aynı havayı soluyasım yoktu sanırım, hoş onların da beni pek istediği söylenemezdi. Eve geldiğimde bir bahaneyle yok oluyorlar ve neredeyse benimle hiç konuşmuyorlardı. Aynı evin içinde yaşayan bir yabancı olmak, ailemin yanındayken ailemden kopmak sandığımdan daha zordu.

"Planlanmış bir şey değildi, denk gelmiş." dedim sonra mırıltıyla.

Annemin yüz ifadesi anlık olarak yumuşadı ve kapı kolunu sıkan elini aşağıya indirdi. "Vişne suyu yaptım sana."

İstemsizce gülümsedim, buruk ve yorgun bir gülümsemeydi bu sanırım. Kim bilir neler düşünüyordu kafasından? Beni nasıl iyileştirecekleri..? Bunun için beni tekrar kazanmaya mı çalışıyorlardı yoksa? Gözlerim göz kenarlarında gün geçtikçe daha çok belirginleşen kırışıklıklarında gezindi.

"Teşekkür ederim."

O da gülümsedi. Gün geçtikçe kabul etmesi kolaylaşıyordu diyebilirdim yine de. Evde ilk öğrendiklerindeki gibi bir kaos yoktu, en azından fiziksel şiddet görmüyordum. Yine de olmuyordu işte. Derin bir nefes vererek her zaman yaptığım gibi bu konuyu da zihnimin derinliklerine iterek umursamamaya karar verdim.

Telefonumun ötmesiyle annem odadan çıktı.

Marul: Taha

Marul: Bu Savaş'la aranda ne var senin?

Taha: Nasıl yani?

Marul: Geçen de bana seni sormuştu

Marul: Şimdi de nerede oturduğunu sordu

Taha: Ne

Marul: Bilmiyorum ki

Marul: Çörek Otu Kafe'nin orda dedim

Marul: Kötü mü ettim ya

Marul: Tanışıyorsunuz diye şey ettim ama

Marul: Yanlış bir şey yaptıysam özür dilerim

Taha: Yok lan

Taha: İyi etmişin

Marul: İyi de sana neden sormadı ki

Taha: Ya geçen espirisine engellemiştim de öyle kalmış herhalde dmekxneldm

Marul: He iyi kanka o zaman

Marul: Neyse hadi oyundaydım ben

itiraf | bxbNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ