HISSIZ BOLUM 8

41 1 0
                                    

Bu durum Alperen icin gercekten zordu. Sevdigi kizin surtuk olmasi ve sevdigi kizin sevgilisinin onu gercekten sevmemesi.. Alperen'in bana sarilmasini, beni sevdigini soylemesini, elimi tutmasini yanlis anlamiyordum. Benim icin onemli olan davranislar degil duygulardi. Ve Alperen bana bu davranislari yapmasina ragmen duygulari Ceren'e karsiydi. Bu nedenle de bir sorun teskil etmiyordu. Alperen gercekten iyi birisiydi ve Ceren izin verse onu cok da mutlu edebilirdi. Alperen biraz sonuk bir tip oldugu icin Cerenin ilgisini pek cekmiyordu. Aslina bakilirsa sevimli bir yuzu vardi, esmerdi, orta boyluydu. Tabii ki Batu kadar yakisikli degildi ama en azindan gideri vardi. Ona aciyordum muhtemelen. Bu yüzden asktan nefret ediyordum, insanlari bu hale getirdigi icin. Alperen yavasca vucudunu geri cektiginde gozlerini sildi ve bana bakti.

"Sen olmasan nasil dayanirdim bilmiyorum Selin."

"Ben de sen olmasan bu duyguyu nasil tadardim bilmiyorum. Aslinda duygulari. Ben sende bircok sey ogrendim. Mutlu oldum mesela. Uzulebildim haline. Heyecanlandim elini tuttukca. Ceren'in bu davranislarina ragmen onu sevdin, aski ogrendim. Batu'ya alisamadin, kiskancligi anladim. "

"Ben de huysuz, keci kadar inatci bir kiz nasil mukemmel biri olabiliyor onu gordum sende. Seni seviyorum Selin, her sey icin tesekkurler."

"Ben... Ben de, ben de seni seviyorum Alperen. Ve hicbir seyin onemi yok. Sen iyi birisin ve bunlari hak ediyorsun."

Gulumsedi ve yurumeye basladik. Konusmuyorduk ama sessizligi bozan o oldu.

"Selin, az once seni seviyorum derken yani sey.. Yanlis anlamadin oyle degil mi?"

"Alperen sacmaladiginin farkinda misin bilemiyorum ama ben 'ohaaa bana bakti kesin beni seviyor .s.s' tarzindan kizlardan degilim. Ve ben de seni sevdigimi soyledim senin de bunu yanlis anladigini dusunmuyorum."

"Yanlis anlayamam zaten Bayan Hissiz. Sen asik olamiyordun degil mi?"

Bir sey soylemedim. Cunku ben de su ana kadar öyle sanıyordum. Herkesi kendimin hissiz olduguna inandirmistim. Bu yüzden onu suçlayamazdim.

"Eve nasil gitmeyi planliyorsun?"

"Dogrusu hicbir fikrim yok Alperen."

"Hmm biraz yurumeye ne dersin?"

"Yaklasik 4 kilometre!?!"

"Kulaga hos geliyor"

"Alperen sen delisin."

"Eger yaninda taksiye verecek kadar paran varsa taksi durağını ariyorum."

"Ne taraftan yuruyoruz?"

Zafer kazanmis edasiyla gülüyordu. Ah! Onu mutlu etmeyi o kadar çok seviyordum ki! Yol boyunca birbirmizi tanimak icin bolca vaktimiz olmustu.

"Hey Selin, haftasonu planin var mi?"

"Evde oturup film izlemek dışında yok. Bir yere mi gidiyoruz?" Bunlari soylerken gulmustum.

"Neden olmasin? Cumartesi 1'de evinden alirim."

"Anlastik, Ceren'i de cagir bari." Bunu saka anlaminda soylemistim. Suratini asti ve kafasini iki yana salladi. Konu hakkında daha fazla konuşmamaya karar verdim. Eve vardigimizda tesekkur edip evime girdim.

   Ertesi sabah servise bindigimde yanina oturdum.

"Gunaydin."

"Sana da."

"Ee?"

"Her zamanki gibi. Al tak kulakligin birini." diyerek kulakligi uzatti. Birini alip kulagima yerlestirdim. Just Give Me a Reason caliyordu. Sevdigim bir sarkiydi. Nakaratina geldiginde Alperen'in mırıldandıgını duydum. Gulumsedim. "Bir neden ver." dedi. Ona dogru dondum. "Ceren'i unutmak icin bir neden ver." dedi. Gulumsedim ve omzunu sivazladim. "Unutamazsin, cunku seviyorsun." dedim.Ve ekledim. "Ne zaman sevmeyi birakirsan o zaman unutursun."

HİSSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin