Sır çözülüyor

1.1K 44 6
                                    

Herkese merhaba uzun bir sürenin ardından nihayet bölümü paylasabildim umarım beğenirsiniz desteklerinizi esirgemeyiniz  herkese teşekkürler 💚🍀

Deryadan

Elleri elimde uzunca yürümeye devam ettik. Bu romantik ve huzur dolu yürüyüşümüzü telefonumun çalması bozdu. Duraksayıp çantamdan telefonumu çıkardım.
"Pardon."
Gülümseyerek bana baktı. Elimi hiç bırakmadı. Tanımadığım bir numaraydı. Dün akşam mesajı atan kişinin numarası olabileceğini düşünüp telefonu açtım.
"Efendim."
"Iyi günler derya hanım. Ben sahildeyim sizi bekliyorum."
"Siz dün akşam mesajı atan kişisiniz kusura bakmayın uğrayamadım ama siz konum atarsanız ben yarım saate kadat orada olmaya çalışırım."
"Tamam hemen atıyorum."
"Hoşçakalın"
Telefonu kapattım. Sorgularcasına bana bakan yunusa döndüm.
"Davayla ilgili bir görüşmem vardı da."
Tatmin olmamış gibi gözlerime bakıp daha sonra başını salladı.
"Derya gidecek misin?"
Bu basbaya izin vermemekti. Ne diyeceğimi bilemeyerek bir süre düşündüm. Ama kararlıydım gitmeme gibi bir ihtimal bile geçmiyordu aklımdan.
"Önemli olduğunu söyledi. Davaya yardımcı olacak bir şeydir belki de."
Elimden telefonumu alıp gelen konuma baktı. Daha sonra da kolundaki saate. Telefonunu bana uzattığında "birlikte gidelim" dedi. Ne kadar onu oraya götürmek istemesem de olumlu anlamda başımı salladım. Birlikte konuma doğru ilerledik. Yol boyunca davayla ilgili bir şey söylememeye dikkat ettim. Ve sonunda oraya gelmiştik. Orta yaşlı bir adam bankta oturuyordu. Telefondan gelen sesin ona ait olamayacağını düşünerek tereddütle yanına ilerledik. Adamın beni hala nereden tanıdığını bilmezken beni sadece isim olarak değil sima olarak da tanıdığını anladım. Hemen ayaģa kalkıp "derya hanım" dedi. Şaşkınlıkla elimi uzattım. "Merhaba"
"Merhaba ben tufan" dedi yunusun burada olmasından rahatsız bakarak.
"Memnun oldum."
"Siz de yunus bey "
Yunus elini uzattı. Tufan elini sıkıp oturmamız için bankı işaret etti. Baştan beri şüpheci yaklaşan yunus adamı sıkıştıracağa benziyordu.
"Siz bizi nereden tanıyorsunuz"
Tufan derince bir nefes alıp nefesini soludu. Biz ise sorgularca ona bakıyorduk.
"Her şeyi anlatacağım ben artık bu vicdan azabıyla yaşayamıyorum."
"Lütfen sizi dinliyoruz." Yunus dikkatle adama baktığında bir şeyler hatırlarcasına gözlerini kapattı.
"Siz kazanın olduğu yerdeki büfenin sahibisiniz"
"Evet yunus bey. Sizi o konu hakkında konuşmak için buraya çağırdım bir kac gün önce Tarık bey gelip davanın yeniden açıldığını beni tekrar sorgulayacaklarını söyledi. Benden hiç bir şey söylemememi istedi."
"Siz ne biliyorsunuz ki" dedim şaşkınlıkla işler iyice sarpasarıyordu. Korkuyla onu dinlemeye başladım.
"Kazanın olduğu günden sonra tarık bey gelip kamera kayıtlarını sildirdi. Size çarpan kisi tarık beydi. Ve kamera kayıtlarını yok etmemi istedi. Beni tehdit etti. Aileme zarar vereceğini söyleyeyince silmek zorunda kaldım. Ama bir kopyasını hep sakladım çünkü bir gün vicdan azabı duyup sizin karşınıza çıkacağımı hissettim"
Yunus sinirle ayağa kalkıp ellerini saçlarının arasına daldırdı.
"Ne tarık. Tarık mı yapmış bunu bunca sene saklamış. Allah kahretsin Allah kahretsin. Peki siz neden sustunuz ben bizzat ayağınıza gelmedim mi siz bunu nasıl yaptınız. Halimi gördünüz hiç mi acımadınız bana. Ben 21 yaşında hayatının baharındaki sevdiğim kadını toprağa verdim. Toprağa. Onunla birlikte hayallerimizi umutlarımızı gençliğimi verdim. Aradan 3 yıl geçti bak hala aynı yangın. Peki siz ne yaptınız buna ortak oldunuz bu yangına bir kibritte siz attınız.
Ayağa kalkıp karşısına dikildim. Ne dese ne yapsa haklıydı belki de başımdan aşağı dökülen kaynar sulara raģmen onu sakinleştirmeye çalıştım.
"Ben çok pişmanım yunus bey her gece rüyalarıma giriyor artık ne olursa olsun yapacağım o adamın cezasını çekmesini sağlayacağım. Sizin için ne yapsam beni affedersiniz lütfen çok pişmanım." Ayağa kalkıp yunusun ayaklarına kapanmaya çalıştı. Yunus tutup onu kaldırdı.
"Siz o cdleri bana verin yeter. Size de bağırdım kusuruma bakmayın."
"Asıl siz benim kusuruma bakmayın yunus bey. Beni affedin."
"Önce siz kendinizi affedin. Zira bir kimsenin sizi affetmesi vicdanınızı rahatlatmıyor. Bakın ben kendimi affetmedim. Şimdi sevdiğim kadın çıkıp gelse beni affetse bile benim hala vicdanım rahat olmaz. Siz kendinizi affedin."
Dolu dolu olan gözlerimi kırpmamaya çalıştım kırparsam kendimi tutamayacaktım. Sevdiğim adam 3 yıl bu acıyla baş edebilmişti ben ise duyunca bile kendimi kaybediyordum. Çaresizce gözlerine baktım.
"Siz bize cdleri verin. Çünkü davaya az kaldı."
"Tabi vereyim. Büfeye gidelim orada"
Hiç konuşmadan yürümeye başladık. Az sonra yunusun arabasının yanındaydık. Arabaya binip büfeye gittik. Tufan hızla büfeye girip cdleri getirdi.
"Hakkınızı helal edin yunus bey"
"Helal olsun siz de helal edin"
Birbirlerine sarılıp öfkelerini pişmanlıklarını giderdiler.
"Sizi davanın olduğu gün alsak sözlü beyanınıza da ihtiyacımız var."
"Tabi tabi olur"
"2 gün sonra görüşürüz o zaman"
Vedalaşıp oradan ayrıldık. Arabada uzunca süren sessizlik beni korkutmaya başlamıştı.
"Yunus ne olur o adama gitme. Isler iyice sarpasarmasın olur mu?"
Tepki vermeden arabayı kullanıyordu. Bende susmayı tercih ettim. Bir süre sonra kırmızı ışıkta durduk bana döndü. "Derya bu davanın içinde olmanı istemiyorum"
"Anlamadım."
"Başka bir avukat bulalım sen karışma olur mu"
Yesil ışığın yanmasıyla tekrar hareketlendik. Sinirle dışarıya baktım. Bu kadar yaralı olmasa ona deli gibi bağırıp asla vazgeçmeyeceğimi söylerdim ancak. Kendimi sakinleştirip "olmaz ben bu davayı bırakmam. Davayı geçtim sevdiğim adamı yarı yolda bırakmam ben yanında olmak istiyorum her ne olursa olsun."
"O adam sana zarar verebilir anla."
"Sevgilim merak etme kimseye bir şey olmayacak ve bu iş sonlanacak."
"Hep kafanın dikine git."

Yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum teşekkürler...

Laz kızı instagram hesabı açsam destek olur musunuz?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 01, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

LAZ KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin