SENI KAYBETMEKTEN KORKTUM

792 32 5
                                    

Herkese merhaba güzel bir bölümle karşınızdayım umarım beğenirsiniz votelerinizi ve yorumlarınız eksik etmeyin keyifli okumalar 😉
-Deryadan-

 "Yunus iyi misin yunus"
"S-sen dik-kat et"
Adam korkuyla dikiliyordu gozlerimden gelen yaşları silip adamın uzerine yurüdüm
"Ne yaptın sen ne yaptın"
Adam Arkasına bakmadan kaçtı. Ben ise tekrar yunusun yanına dönüp dizlerimin üzerine egildim ve başını dizlerime koydum.
"Yunus yunus iyi misin lúfen sana birsey olmasin lütfen'"
"Kork-ma ben iyi-y-im senin birsey-in yok de-degil mi "
"Dur dur yorma kendini ben sana birsey olmasina izin vermeyecegım"
Goz yaslarımı silip çantamdaki telefonumu çikarttım ve ambulansı aradım. Gozlerinin yavaş yavaş kapandığını goruyordum.
"Yunus lütfen konus benimle lütfen"
"An-ahtarla-rini get-irdim" dedi zoraki bir sesle. Elini açıp anahatarları uzatmaya çalıştı anahtarı aldım.
"Bak kurtaracagım seni ne olur dayan dur dur ben hemen Elayı arayayım ne olur dayan ne  olur"
Elimdeki telefonla elayı aradım. Aglamaklı bir sesle olanlari elaya anlattım. Ela kanı durdurmak icin yaranın uzerine birseyler koymamı istedi. Cantamda bulundurdugum salı çikartıp yarasının uzerini bastırdım. Bir süre sonra ambulans geldi yunusu ambulansa aldılar ve hastaneye dogru yola çiktık. Ambulansta ilk müdahaleyi yapıyorlardi. Sıkıca elini tuttum "bak sakın gitme bir yere sakın ben seni birakmayacağım anladın mı bırakmayacagım"
Hic bir tepki vermeden orada oylece yatışı beni kahrediyordu. Bu onun başına benim yüzümden gelmisti niye unutmustum ki o anahtarlari niye?. Bir sey soylemek istercesine yuzume baktı. "Ben-beni affed-e-cek mi-misin" dedi. Elini daha da sıkıca tuttum.
"Sen simdi bunlari düşünme lütfen sadece dayan bizim icin dayan lütfen sakın gitme" on bes dakika sonra  bir hastanedeydik onu hemen iceriye almislardı. Ben ise burada tek başıma kalmıstim. Aglayarak babamı aradım. Babam agladiğımi hemen farketti
"Kizım ne oldu sen sen aglıyor musun" dedi.
"Baba yunus yunus yaralandı ne olur hastaneye gelin baba çok korkuyorum lütfen gelin"
"Sen sakin ol biz hemen geliyoruz tamam mı sakin ol"
Telefonu kapatıp ameliyathanenin önünde dizlerimin uzerine cokup aglamaya başladim. Kendimi bir turlu durduramiyordum. Onu kaybedecegim diye cok korkuyordum. Daha yeni bulmusken boyle gitmemeliydi. Boyle bitmemeliydi. Başımı kaldırdığımda yanıma gelen Elayı gördüm ela beni o halde gorunce kosarak gelip bana sarildı ayaga kaldırıp bir sandalyeye oturttu. "Canım lütfen aglama lütfen" dedi saclarımı oksayarak
"Nasil aglamayayım ela ben ben daha onu yeni buldum yeni buldum hic bir yere gidemez gitmemeli ela lutfen birsey yap ben onsuz yasayamam"
"Sakin ol iyi olacak merak etme"
Göz yaşlarım hic durmadan gozlerimden yuzume suzuluyordu. O hali aklıma geldikce kendimi tutamıyordum keske bu yasadıklarim bir ruya olsa da uyansam diye gozlerimi kapatıyor actigim da ise yine burada oldugumu gordukce yuregimdeki acı iyice siddetleniyordu. Kalbimin ortasındaki alev sanki her saniye buyuyordu dilim dugum dugum oluyor konusamıyordum. Bir zaman sonra ailesinin burada olmasıyla daha da yüregim parcalaniyordu hatice abla yildizin yaslı gozleri ates olup yuregime dusuyordu. Yusuf abinin metanetli durusu hatice ablanın anneme sarılıp aglayısı yıldızın çaresiz bakısları kalbimin zihnimin en kuytu koselerine isliyordu. Ellerimi sıkıca tutmus ve başımı göğsüne yaslamış duran babama gozlerimi kaldırıp baktım. "Ne zaman çıkacak bu doktorlar baba neden birsey soylemiyorlar neden"
Başımı gogsunden kaldırıp yaslı gozlerle gozlerinin icine baktım elleriyle yuzumu sarıp daha sonra goz yaslarımı sildi. "Bir bilsem kızım bir bilsem". O sırada iceriden ameliyata giren ela çıktı. Kosarak yanına gittik. "Ne olur güzel birsey soyle ela ne olur"
"Lütfen sakin olun her şey yolunda yalnızca uyanmasını bekleyeceğiz."
"Çok sukur cok sukur"
Bu bir nebze de olsa guzel haberle herkes birbirine sarıldı. Ben yıldızin yanına gidip ona sarıldım. Gozlerindeki yasları sildim. Yarım saat sonra yunusu yogun bakıma aldılar. Herkes yogun bakımın camından onu izliyordu. Ben ise ancak polislere ifade verdikten sonra onu gorebilme fırsatına kavusmustum. Hatice ablayla birlikteCamın arkasından uzunca yunusu seyrettik. Hatice ablanın yüzune bakamiyordum bakacak yüzum yoktu cunku yunusun bu halde olmasınin sebebi bendim ben o anahtarları unutmasaydım simdi belki de boyle olmayacaktı.
"Nasil oldu bu derya" dedi hatice abla.
Icimdeki alev biraz daha siddetlendi. Ne soyleyecegimi bilemiyordum. Bir sure sustum. "Birisi bize saldırdı sey yunus da bana anahtarlarımı getirmisti o sırada oldu ben cok cok pismanım keske...."
"Sakın o sozun devamıni getirme benim oglum dayanıklıdir oyle iki sıyrığa papuc bırakmaz" dedi ve beni kendine çekip sıkica sarıldı. Gozlerimdeki yaşı sildi. O sırada olanları izleyen yıldız sinirlice yanımıza geldi.
"Nasıl olur bu derya abla nasil neden polisi aramadın neden abimin başına bu geldi neden"
"Ben cok uzgunum yıldız cok"
"Uzgun olman abimi geri getirmiyor ama bak abimin haline bak"
Uzerime yuruyen yıldızi ali tutarak uzaklaştırdı. Hatice abla yıldızin yanına gidip "bunda derya ablanın sucu ne bir daha boyle birsey duymayacagım yıldız git eve kafanı toparla gel burada durdukça daha kotu olacak hersey"
"Ama anne"
"Aması falan yok bizi daha fazla uzme"
Bir süre sonra hastaneden herkes gitti. Yalnizca hatice abla yusuf abi babam annem ve ben kalmıştık. Caresizce yogun bakımın önünde bekliyor dualar ediyorduk. Kimsenin bir tek kelime etmemesi bizi daha da zor durama dusuruyordu. Hatice ablaya verdigim bu zararın bedelini oder miydi bilmiyordum ama elanın yanina gidip hatice ablanin iceriye girebilmesi icin izin istedim elanin olumlu cevabiyla hatice abla iceriye girdi. Biz ise camın arkasından onları izliyorduk. Hatice abla yunusun saclarıni oksayıp opuyordu. Gozlerindeki yasi her fırsatta siliyordu. Bir kac dakika iceride kaldıktan sonra zorla tuttugu gozyaslarini bir anda biraktı ve yusuf abiye sarılıp "oglum beni aglarken gormemeli yusuf cok uzulur cok uzulur" dedi.
"Hadi biraz hava alalım"
"Hayır ben oglumun yanında kalmak istiyorum"
Annem hatice ablaya sarılarak "daha fazla oglunu uzme biraz hava al yine geliriz bak hemsireler doktorlar herkes burada" dedi ve hatice ablayı zorlada olsa ikna edip hep birlikte dısariya çıktılar ben ise buradan bir saniye bile ayrılmak istemedigimden iceri de kaldım. Daha sonra yanıma ela geldi. "Canım arkadaşım hadi kimse yokken sende biraz gor onu"
"Iyi olacak degil mi ela"
"Olacak canım olacak insallah"
Elaya sarıldım. Daha sonra hazırlanıp iceriye girdim. Başucuna oturup saclarinı oksadım. "Sakın gitme yuregi guzel adam sakın bak sozde veriyorum affedecegim seni soz affedecegim artık seni de kendimi de uzmeyecegim sen simdi diyorsun ki ben senin kalbini cok kirdim ben unuttum onları sen hepsi gecti gitti ama sen gitme hic bir yere gitme ben herseyi unutacagima da seni affedecegime de soz veriyorum lutfen bir an once ayaga kalk bak herkes burada ailen biz buradayız ben simdi çıkıyorum ama seni o kapınin arkasında bekliyor olacagım sende bir an once uyanıp yanımıza gel seni seviyorum"  elini opup odadan çıktım. Beni kapının önünde gözleri yaslı bekleyen Ela karşıladı. Hemen boynuna sarıldım. "Korkuyorum ela çok korkuyorum" dedim.
"Korkma o seni bırakmayacak ben biliyorum"
"Insallah" dedim umutla. Aradan tam dört saat gecmisti hic bir gelisme yoktu hepimiz yogun bakımın önünde umutla bekliyorduk. Gözlerimin yaşi bir an olsun dinmiyordu. Özlemin ölümünde onun kendini suclaması gibi bende hep kendimi sucluyordum. Onu ne kadar çok sevdigimi asıl şimdi anlamıştım. Gülüşünü gorememek sesini duyamamak beni kahrediyordu. Birkaç dakika sonra ela ve bir doktor arkadaşı iceriye girdiler. Biz merakla camın arkasında toplandık yanımda duran Ali başını cevirerek yüzüme baktı ve tekrar kafasını cevirip yunusa baktı.
"Hadi kuzen hadi uyan artık üzme bizi hadi" dedi.
"Bırakmaz degil mi Ali" dedim.
"Bırakmaz bizi ben onu biliyorum uyanacak biliyorum"
Camın arkasından dikkatle icerisini izliyorduk. Bir anda kıpırdayan elini gördüm. "Eli eli kıpırdadı" dedim heyecanla. Herkes daha bir dikkatlice iceriye baktı yunus yavaş yavaş gözlerini açıyordu. Hepimiz gozyaslariyla olanları izliyorduk. Gözlerini tamamen açtığında ela iceriden bize bakıp gülümsedi.Hepimiz birbirimize sarıldık. O an ,duran hayat yeniden başlamıstı benim için. Küçük bir cocugun kalbi gibi hızlı hızlı çarptı kalbim. Gözlerimden yaşlar bu kez sevincten akıyordu. Bir an once o odaya girip ona sıkıca sarılmak istiyordum. Iceriden çıkan doktorun yanına gittik hepimiz. Doktor güler yüzuyle "cok sükür uyandı normal odaya alacağız o zaman tek tek hastayı görebilirsiniz ama bir şartla fazla yormayın gecmis olsun" dedi. Tekrar camın arkasına gectim ve onu izledim. O koyu kahverengi gozlerini gordugumde gokyuzunu icime dolduruyordum. Gulumseyerek bize baktı ve yavaşça elini göğsüne koyup gözlerini kapatıp açtı ve tekrar gülümsedi. Herkes derin bir nefes almıştı ama benim gözlerimdeki yaşlarla gülümsemem birbirine karışıyordu.
"Sil hadi göz yaslarını biz uzüldük o bari uzülmesin bak hem ben sana demedim mi uyanır o bizi bırakmaz diye" dedi ali
"Dedin kardeşim dedin çok sükür" elimin tersiyle gözyaslarımı sildim. Ela da iceriden çıktı. "Oh çok şükür gecmis olsun Allah daha beterlerinden saklasın birazdan odaya alacagız o zaman gorebilirsiniz" dedi.
Yanina gittim ellerini tutup "canım arkadasım hersey icin sagol" dedim.
"Sen sagol prensesim hadi gel lavoboya gidip elini yuzunu yıkayalım." Dedi. Daha sonra kulagıma egilip "prensesini böyle gormesin yunus bey" dedi. Birlikte lavaboya dogru ilerledik.
"Bu kısacık zamanda Canımın bir parçası olmus gönlü güzel adam"
"Siz ne kadar da güzelsiniz be Allah hep birbirinize o gulen gozlerle bakmayı nasip etsin kardesim"
"Canım kardesim benim ne guzel bir dua o insallah"
"Ama sen once cocugu bir affet"
"Affedecegim hemde en kısa zamanda"
Ellerimi yuzümü yikayıp kagıt havluyla kuruladım. Biz lavabodan donene kadar onu odaya almışlardı bile yusuf abi ve hatice abla da icerideydi. Biz kapının önünde duran sandalyelere oturup onlarin cikmasinı bekledik.
"Cok sukur Allah onu bize bağısladi" dedi annem.
"Cok sukur"
Bir süre sonra guleryuzle iceriden hatice abla ve yusuf abi çıktilar.
"Aslan oglum benim ben biliyordum o neleri atlattı ki bunu atlatamasın Allahıma binlerce kez sükürler olsun" dedi hatice abla annem ayaga kalkıp sarıldı.
"Hadi sizde girin mümtaz daha sonra da aliyle derya girerler iceriye" dedi yusuf abi.
"Tamam" dedi babam ve annemle birlikte odaya girdiler. Ben artık ona kavusmak icin dakikaları saymaya başlamıştım. Bu bekleyiş ne zaman bitecek diye surekli saate bakıyordum 5 dakikanın ne kadar da çok oldugunu anliyordum bu bekleyiste. Ve nihayet kapı açılmıştı dısariya cikan anne ve babamı gorunce ben onlari dinlemeden hemen iceriye girdim arkadan alide geldi.
"Yunusss gecmis olsun" dedim. Gozlerimdeki yasları zor tutuyordum. Gozlerimin doldugunu farketmisti.
"Gecmis olsun kuzen"
"Sagolun ama derya o gözler dolmasin hemen aglamak yok bak buradayım iyiyim" dedi.
"Ne yapayım sen benim ne kadar korktugumu biliyor musun"
"Biliyorum cunku ben de ilk defa olmekten bu kadar korktum birini geride bırakıp gitmek ne kadar da kotuymus meger onu anladım ben de çok korktum derya cok seni kaybetmekten korktum" dedi.
"Guzel seylerden konusun bak yunus iyi bizim yanımızda artık bu kotu gunu hep birlikte silecegiz"

Her şey guzel olacak mı dersiniz ? Bakalım diğer bölümlerde neler olacak kendinize iyi bakın sevgilerr ❤

LAZ KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin