1.6❄️chaos

529 77 25
                                    

Medya: The Cranberries - Ode To My Family

Yaşasın 5k! İşte yeni bölümümüz,bir sonraki bölüm de çok heyecanlı şeyler var ve hazır ^^ +30 ve beni ikna edecek kadar yoruma hemen yayınlayıveririm! İyi okumalar :* Ah bu arada,söylemiş miydim,sizi çok seviyorum,çok.

*

Duyduğum tiz çığlık Lavin'e aitti ve telaşla gözlerimi açtığımda yanımda kimseyi bulamadım,etrafa baktım odada da yalnızdım.Dışardan sesler geliyordu.Namjoon? Bu bağıran Joon muydu gerçekten? Ayağa aniden kalkınca başımın dönmesine aldırmadım ve yalpalayarak seslerin geldiği yere doğru el yordamıyla yöneldim.
Joon'un babasının yatak odasının kapısı aralıktı ve sesin ordan geldiğini duyunca anında içeri daldım.

'Bunu şimdi yapmak zorunda mıydın?Gerçekten....Bu yatak,bu oda annemin! SENIN YÜZÜNDEN ÖLEN BIRINI ALDATTIN SEN!'

'sakin ol-'

'Sakin falan olamam.Sen hayatımda-Bırak beni Lavin!Hayatımda gördüğüm-'

Lavin Namjoon'un önüne geçmiş, kollarını ona dolamış duruyordu ve kavganın şiddetlenmesini önlemeye çalışıyordu.Onu ilk kez böyle görüyordum.Gözüm bordo nevresimle uyum sağlamış kadına kaydı.Kadın odadaki gerilimi hiçe saymış gayet keyifli bir şekilde sigarasını tüttürüyordu.Kızıl saçları yatağa serilmişti ve bembeyaz çıplak tenini incecik bir çarşaf gizliyordu.Vay canına.Kadın çok güzeldi.Gerçekten onun gibisini ilk kez görüyordum.Yaşlı değildi ama genç de değildi.Ve benim bu karmaşa içinde durup onu süzüyor olmam saçma gelmiş olacaktı ki göz göze geldik.

Ayrıca o kadar asil görünüyordu ki onun bir fahişe olmadığını ilk bakışta anlardınız.
Uzun ince parmakları ve makyajsız yüzüne rağmen ve tamamen çıplak vücuduyla kadın adeta afrodit gibiydi.

'Bir kadını annemin yatağına nasıl sokarsın?Üstelik evli bir kadını.. Sen ne aşağılık..-'

Müdahale etmeliydim yoksa olay daha da çirkinleşecekti,Namjoon'u kolundan tuttum ve Lavin'in de yardımıyla kapıya kadar itekledim.Kocaman cüssesiyle sürüklemek zor olsa da hala gece aldığı alkolün etkisiyle güçsüzdü.Kolunu sımsıkı tutup gözlerinin içine baktım.

'Joon-ah lütfen git.Pişman olacağın şeyler yapacaksın.'

Bir anlığına duraklayıp öfkeyle dudaklarını dişledi ve dolu gözlerle önce bana sonra babasına bakarken Lavin boşluğundan yararlanıp kolundan çekti, onuburdan uzaklaştırdı ama giderken odada son cümlesi yankılanıyordu.

'Oğlun olduğum için utanıyorum!'

Babası onu büyütürken hiçbir fedakarlıktan kaçınmamıştı,eksik hissetmemesi için elinden geleni yapmıştı.Karısını özlediğinden hiç şüphem yoktu ama her insan gibi hayata devam etmek gerektiğini düşünüyor olmalıydı.Her şey bir kenara emin olduğum şey,bu adam oğlunu dünyadaki her şeyden çok seviyordu.Gözlerinin dolduğunu gördüm.Bir kez daha en derinimde baba eksikliğini hissettim.

'Bırakın yalnız kalsın.Siz de biraz yalnız kalıp düşünün.Böylesi daha iyi.'

'Pekala...Ama Asya bana oğlumu getireceğine söz ver.Onu bir tek sen ikna edebilirsin'

'Konu annesi olduğunda Namjoon babasını bile tanımaz.*Bakışlarımı odada pişkin pişkin oturan kadına çevirdim*
Hem bu gece olmak zorunda mıydı? En azından eve gelmeseydiniz ya.Bu çok bencilce...'

Afrodit çarşafa sarılıp kahkaha atarak ayağa kalktı.Ona bakmamakta kararlıydım ama sesini duyunca anında fikir değiştirdim.Kadife gibi bir sesi vardı.Yumuşacık ve neşeli.Sesinden çok görüntüsü beni büyülemişti.Kızıl dalgalı saçları beline çarpıyordu.Ufak dik burnu dolgun dudaklarını daha da ortaya çıkarmıştı.Ve kendine güvenen duruşuyla...Beni bile etkiliyordu.

Kardem ❄ kim taehyungWhere stories live. Discover now