Kardem ❄ kim taehyung

1.3 ❄️horcrux 1- necklace

*Not:Yine bir ay kadar ara vermişim,inanın farkında bile değilim,telafi etmek için uzuun bir bölüm yazdım.Evimdeyim,sizinleyim,hadi devam edelim :) 

Korkunç öfke timsali,lacivert gözlü Kim Taehyung limonlu pastamdan bir lokma da olsa yemişti,bu bana aptal bir neşe verirken bir yandan da kafamı karıştırıyordu.

Ama gitmişti,bu da hiçbir şeyin değişmediğinin kanıtıydı.

Beni kışkırtıyordu.O ne kadar asabiyse ben o kadar neşeli olmak istiyordum!
Çalan telefonumun sesiyle irkildim.Önlüğümün cebinden çıkarıp kim olduğuna bakmadan kulağıma götürdüm.

'Kızım nerdesin sen?'

Sorgulayan ses tonunu takınıp beni bilerek gıcık etmeyi amaçlayan Jungkook'tan başkası değildi.

'Aa haberin yok mu maldivlerdeyim ben,ufak bi tatil yapıyim dedim.Sen de gelsene su çok güzel!'

'Ooo.Harika.Neye kızdın bakiyim sen güzelim?Iğrenç şakalar,üstü kapalı asabiyet..'

Telefonu kulağımla omzum arasına sıkıştırıp dağ gibi birikmiş bulaşığıma devam ederek konuşmaya çalıştım.

'Yok bi şeyim ya Gracia'dayım.Burayı toparlar okula dönerim sen nerdesin?'

'Ne okulu  Asya piknik var bugün.Organizatör sensin bir de yani.Ne yiyeceğiz biz ayarladın mı?'

'Haaasssiiibee....'

'Hahahahhaha yok canım ben Jungkook, hasibe duşta,çıkınca ara'

Sanki beni görebilirmiş gibi dil çıkardım ve yalandan kusar gibi yaptım.

'İğrençlikte tacı bana kaptırmıyorsun kardeşim tebrikler.Ya canımın içisi yakışıklı arkadaşım ben onu unutuverdim...'

Karşıdan kibirli bir kahkahanın ardından normal ses tonuna dönen Jungkook'un sesi duyulduğunda biraz olsun rahatladım.

'Tam tahmin ettiğim gibi.Tamam yağ damlıyor telefondan tamam.Ben lalinle joon'u alır gelirim yanına hallederiz merak etme.'

'İşte benim kardeşim yaaa!-' neşeyle gülerken heyecandan kıpırdandım ve harika bir hareketle telefonu tezgaha düşürdüm.İnşallah ıslanmamıştır bozulursa annem beni öldürür! telaşıyla hemen alıp önlüğe kuruladım.Panikle kulağıma götürdüğümde Jungkook kahkaha atıyordu...Neyse,en azından telefonum hala sağlamdı.

'Telefonu...Tezgaha düşürdüm de..'

'Hahhahha fark ettim-hahhah- hadi sen orda yangın falan çıkarmadan işine devam et biz geliyoruz.'

Telefonu kapatırken hala kahkaha atıyordu.El çabukluğuyla bulaşıkları bitirip mutfağı düzenledim.Masaları sildim.Yeri paspasladım ve rafların tozunu aldım.Sadece alt kat ve bahçe kısmı kalmıştı.Belim ağrıyordu ve yorgun hissediyordum.Bu düşüncenin beni ele geçirmesine izin veremezdim.Hayır! Asla yorgun hissedemem! Piknik var daha,diye düşünüp belimi esnettim.Ve oradan gelen çıtır çıtır kemiklerimin sesiyle memnuniyetle durdum.

Tam ben dalgın dalgın dururken gözlerimi bir çift el kapattığında istemsizce kalbim göğsümü dövmeye başlamıştı.
Nedense dilimin ucuna "Kim Taehyung" ismi gelse ve anlamsızca içimden onun ismini söylemek geçse de onun asla böyle bir şey yapmayacağını biliyordum.
Hafifçe kokusunu içime çektim.

'Joon-ah!'

Arkadan Kookie'nin coşkulu sesi ve Lavin'in zoraki gülüşü duyuldu.

'Bildi! Yine bildi ya!'