0.6❄️favorite blue of the sky

667 85 27
                                    

Medya:Tamino-Indigo night [yazarınızın şarkılarına aşık olduğu şarkıcı ektedir.]

'Asya!Asya iyi misin?'


Bütün karmaşaya aldırmadan ismimi duyduğunda bana baktığına göre adımı hatırlıyor
diye geçirdim içimden.Sanki şu an önemli olan buymuş gibi. 

Seslenen tiyatro hocamız jj yani Jung Jihyun her insanın "böyle kafa bir hocam olsa keşke" diyebileceği gibi birisidir. Kırk yaşına yaklaşmış olmasına rağmen hepimizden daha genç ve enerjik bir adam olmakla beraber istediği zaman mükemmel bir disipline hakim olup istediğindeyse bizden daha serseri olabilme becerisine sahiptir.Olgun bi çekiciliği olduğunu itiraf etmek gerekirse,aklına koyarsa tavlayamayacağı yaş grubu ya da tür tanımıyorum.Bense onun özel hayatındaki ayak işlerini bile yapıyordum ki sevgililerine hediye almak işinden tut köpeğinin mamasına kadar her işini bana yaptırırdı.Çünkü dekan yardımcısıydı ve beni sevmesi gerekiyordu,eh ben de bunun için elimden geleni yapıyordum.

'Nefes al ve acele et '

'Efendim?'

'Önce nefes al.Sonra git güvenlikçi ahjussiden yeni gelen dekorları buraya getirmesini iste.'

Başımı hızla sallayarak onayladım,ve rezil bir şekilde gözümün dalışını örtbas ederek birkaç adım attım.
Ve tekrar JJ'in sesini duyduğumda ses tonundan bu cümlenin bana yönelik olmadığını anladım.

'Sen niye orda dikiliyorsun'

Şimdi ona daha yakındım ve o başını uyuşuk bir hareketle kaldırıp benim arkamda duran hocaya baktı.Saçları o kadar karışıktı ki karakteri saçlarına bile yansımış diye düşündüm.Dalgalı koyu kahve rengi saçlarının arasında parlak bi kaç tel gördüm.Beyazlamış mı diye dikkat kesilirken fark ettim ki saçlarının arasında griler  vardı.Bazılarının rengi o kadar açıktı ki beyaz gözüküyordu.Dudakları bir erkeğe göre fazla büyüktü.Yüzüyse tam bir erkeğe aitti.Surat ifadesi bu kadar katıyken ona bebek yüzlü yada sevimli diyemezdiniz.Yüzünün itici bir düzgünlüğü vardı.Ve duruşuyla,bakışıyla kocaman bir adamdı resmen.

Hocaya dikleneceğini düşünüyordum ki beni şaşırtıp yavaş hareketlerle hocanın yanına doğru yürüdü ve tam dibinde dimdik durdu.Evet bu duruş sözlü bir tersleşmeden daha sert bir tepkiydi,üstelik direkt bir tepki olmadığı için hocanın ona kızmak için somut bir gerekçesi de kalmamıştı.Şah ve mat.Kolay yoldan kazanılan zaferlerden hoşlanacak kadar zalimdi.

Adımlarımı hızlandırıp kapıdan çıktım ve biraz uzakta olan kulübeye gidip ahjussiyle birlikte dekorları taşımaya başladık.Taşıdığımız şeyler gerçekten ağırdı ve üç dört kez gidip geldikten sonra yaşlı ahjussinin gücü tükenmişti. 

'Bu seferki dekorlar biraz fazlaymış ha?'

Bu yılki gösteri okulun yüzüncü yıl kutlamasında sahneleneceği için,dekor da katılan kişi sayısı da oldukça fazlaydı,normaldekinden daha özenli çalışma gerektiriyordu,bu demek oluyordu ki yorucu bir yıl bizi bekliyordu,en çok da beni.Kendime işkence etmek bu yaşlı adama etmekten daha kolaydı,bu yüzden elindeki ağır parçayı aldım ve kendi önüme bıraktım.

"Ahjussi, sen yerine dön.Gerisini ben hallederim.Çok teşekkür ettim"

'Olur mu kızım öyle.Bir başına--'

Tek başıma taşımama izin vermeyeceğini belli ederek itiraz eden ahjussiye güldüm,ellerimi belime koydum.

'Bende hepsini tek başıma taşıyacak göz var mı?Içeri gidip yardıma birilerini çağırırım.'

Kardem ❄ kim taehyungWhere stories live. Discover now