6.Bölüm

5.1K 26 13
                                    

Arkadaşlar lütfen eleştirilerinizi bekliyorum.Hikayenin nasıl gittiği hakkında hiçbir fikrim yok.Akıcı mı? Yoksa sıkılıyor musunuz? Çaylağınıza biraz destek verin lütfen..En sevdiğim şarkılardan Playing for keeps tavsiyemdir:)

GECE

''Alo? Gece? Nerdesin?''

''Markete gidiyorum.Noldu?''

''Bu gece yardımına ihtiyacım var, ne dersin?''

''Ah, uzun zamandır eğlenmiyordum.Neden olmasın?''

''İşte benim kızım! Saat 10da seni alırım''

''Öptüm.''

Çınar'ın deyimiyle bugün küçük kız kardeşini işe getirme günüydü.Herhalde ona yardım edecektim.Her bokuma o koşuyordu sonuçta ve ben de yardımcı olmaktan hoşnuttum.Arada bir hayatıma kattığım aksiyon iyi geliyordu, üstelik bu gece yapacak daha iyi bir işim de yoktu.

Markete girip sebze, cips ve bira alışverişimi tamamlayıp eve doğru yürüdüm.Her zamanki gibi yan evdeki komşum Azize Teyze ile selamlaşıp eve girdim.Bu kadın ne zaman görsem çiçeklerini suluyordu ama bana bir zararı yoktu, hem arada sırada çikolatalı kek bile getiriyordu.Muhtemelen genç bekar bir bayan olarak bu kocaman evde vaktimi nasıl geçirdiğimi, ne yediğimi veya pislikten ne zaman öleceğimi merak ediyordu.

Kettle'a biraz su doldurup kaynamasını beklerken buzdolabından bir paket domatesli hazır çorba çıkardım.Birkaç dakika sonra bardağın tamamını mideme indirmiştim.Giysi odama geçip hazırlanmaya karar verdim.Çınar 1 saat sonra kornaya basmış olacaktı.Devasa dolapların içinde binlerce kıyafet vardı.Annemin bıraktıkları ve benimkiler.

Açık gri dar kotumu bacaklarımdan geçirdim.Üzerime gri, göğüslerimin hemen altında biten, dar askılı tişörtümü ve siyah stiletto topuklularımı giydim.Hava ılıktı siyah kot ceketimi de alıp anahtarlarımı, telefonumu ve naneli şekerimi ceplerime tıkıştırdım.Siyah gölgeli makyajımı tamamladıktan sonra şeftali rengi rujumu da sürüp saçlarımı şekillendirdim.oldukça iyi görünüyordum ve her şeye hazırdım.

Dediğim gibi tam 1 saat sonra Çınar kornaya ritmik olarak basıyordu.Aceleyle kapıya doğru giderken mutfağa uğrayıp ağzıma biraz şekerleme attım.Çınar tabii ki yine çok iyi görünüyordu.Gülümsedim.

''Bana yardım etmeni istiyorum, başımı belaya sokmanı değil'' Homurdanıyordu ama keyifliydi.

''Sen iyi görünmeyi kestiğin zaman bende keseceğim.Veya şey hayır ben bunu asla yapmam''

Hafifçe vücudunu bana doğru çevirip emredersiniz işareti yaparken kahkaha atıyordu ve sonra gaza bastı.

''Söylesene bu sefer nereye gidiyoruz?''

''Sabret güzelim''

Yaklaşık 1 saat sonra arabayı Reina'nın önüne çekip valeye teslim ettik.Çınar elini belime koydu ve içeri girdik.Ortam oldukça kalabalıktı, her zamanki gibi tabii.Köşedeki masalardan birine geçip içkilerimizi sipariş ettikten sonra Çınar planı anlatmaya başladı.

''Bu gece buraya zengin ve nüfuzlu bir iş adamı gelecek.Yapmanı istediğim onu edebildiğin kadar sarhoş edip istediğim yere getirmen.Adresi sana mesaj olarak atacağım.Benim arabamla gelirsin.Tamam?''

''Ücretinin yarısını alacağım canım''

Arabasının anahtarlarını çıkarıp masaya koydu.Alıp cebime attım.Daha önce yapmadığım bir şey değildi.Yardımsever olmak bazen hoş olabiliyordu.Heyecandan kıpır kıpırdım.Adamın gelmesini beklerken Çınar'ı piste çekip dans etmeye ikna ettim.Sarhoş olmamaya dikkat ederek ölçülü içiyordum.Biraz sonra Çınar kapıyı işaret edip ekledi:

''İşte o.Koyu kahve takım elbiseli, kel, sarı gözlüklü olan.''

''Lütfen bu adamla herhangi bir şey yapmak zorunda olmadığımı söyle''

''Sakin ol.Hiçbir şeye gerek yok yani belki 'masum' bir öpücük''

''Böğk.Bana fena borçlusun.''

''Biliyorum, hadi yapalım şu işi''

Adamın yanındaki diğer orta yaşlı adamlar ve bir grup kızla masaya geçmelerini seyrettim.Çok kolay olacaktı tabii midem bulanacaktı belki ama ah herneyse.

Elime mojitomu da alıp adamın olduğu masaya doğru ilerledim.

''Size katılmamda bir sakınca var mı?''

Alt dudağımı ısırıyor, olabildiğimce seksi görünmeye çalışıyordum.

Cevap bile vermeden elimden tutup yanına oturmamı sağladı.Mojitom neredeyse dökülüyordu.Aramızda hiç mesafe yoktu.Elini dizimde gezdirmeye başladı ve ekledi:

''Söylesene güzelim daha sert bir şeyler içmeye ne dersin?''

''Hayır böyle iyiyim ve bu gecenin her saniyesini hatırlamak istiyorum.'' Yalan.

Cilveli gülümsememi yüzüme yerleştirip elinden tuttuğum gibi piste çıkardım.Ellerini belime dolamış ritimle alakasız biçimde sallanıyor, boynuma öpücükler konduruyordu.

Bilmiyorum ne kadar süre dans ettik veya adama kaç bardak içirdim fakat bir süre sonra çakırkeyif olmuştu.

''Burdan çıkmaya ne dersin?''

''Bana gidelim''

''Hayır, hayır.Şuan istediğim son şey herhangi bir magazin haberinde boy göstermek.Arabamı valeye bırakmıştım.Rica ediyorum bu gece kendini kollarıma bırak''

Dudağını basitçe öpünce ikna olmuştu.Telefonumu kontrol ettim.Adres tamamdı.Arabayı çalıştırdım adamın kafası sağa sola sallanıyordu ve neredeyse sızmak üzereydi ama gıcık şekilde direniyordu.

Sonunda Çınar'ın yolladığı adrese gelmiştik.Küçük, tatlı bir moteldi.Adamın koluna girip içeri doğru yürüdüm.Resepsiyondaki kadına doğru yöneldim, giriş yapmam gerekiyordu değil mi?

Gülümseyip hiçbir şey sormadan anahtarları uzattı.Plandan haberi vardı demek.

Merdivenlerden ağır ağır çıkıp sonunda 123 numaralı odaya ulaştık.Adamı elinden tutup yatağa doğru götürdüm ve uzanmasını sağladım.Resepsiyondan prezervatif isteyeceğimi söyleyerek beni 2 dakika beklemesini ve hiçbir yere kıpırdamamasını söyledim.Ne kadar sarhoş olduysa artık yutmuştu.

Kapıyı açıp koridora çıktım.Çınar merdivenin başında bekliyordu.

''Arabamı al ve eve git benim işim uzun sürecek gibi.''

''Fazla kurcalama adamı''

''Yaa tabii.''

Göz kırptım ve odaya girene kadar arkasından baktım.Yüzüne maske, ellerine eldiven takmış ve baştan aşağı siyaha bürünmüştü.Elinde küçük bir kamera vardı.İşini yapacaktı.

O diğer kiralık katillerden farklı olarak müşterilerin seçtikleri kurban için istedikleri tüm işkenceleri yapar ve videoya çekerdi.Dünyanın hemen heryerinden müşterileri vardı ve işinde oldukça iyiydi.Bunların karşılığında aldığı para kayda değerdi.

Evet, kardeşim bir katildi ama bu beni korkutuyor muydu? Hayır.

Ailemde tutunacağım tek kişi o'ydu.Ben ona koşulsuzca güveniyor ve yaptığı işe saygı duyuyordum.

Bu hikayede ise ben sadece etrafi günahkarlarla çevrelenmiş masum kızı oynuyordum.

Her ne kadar iyi bir insan olduğunu söylese de ne derler bilirsiniz ''Bir katile asla güven olmaz!''

Medya: Gece

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 06, 2014 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

GECEWhere stories live. Discover now