4.8 (Final)

456 12 16
                                    

Ben kucağındaki Henry'nin saçlarını okşamaya başladı. Eve döneli bir kaç gün oluyordu, Henry'nin zorlamalarıyla annesi zar zor evden gitmişti. Henry gözlerini kapatmış uyuma moduna girmişti. Ben yavaşça başını eğdi ve Henry'nin dudaklarına yaklaştı. O sırada lavabodan hızla John çıktı. Ben gözlerini devirdi. "Oops pardon." dedi pişkin pişkin John. Henry çoktan uykuya dalmıştı bile.

John eline viski aldı ve buzları içine yerleştirdi. "Biliyor musun Ben, Henry senin bir filmini izlerken yani daha seninle tanışmadan önce, 'Ne kadar yakışıklı değil mi? Onunla bir gün öpüşeceğim' demişti." Ben'in ağzı şaşkınlıkla bir karış açılmıştı. John güldü. "Biliyorum şaşırtıcı, ama inandı seninle birlikte olacağına. Olanaksız görünüyor değil mi? Televizyonda ilk defa gördüğü biri hakkında bunları düşünmek." Ben gözlerini Henry'e indirdi. "Daha adını bile bilmeden sana aşık oldu."

Henry'nin gözleri açılmış Ben'in suratını izledi. John yavaşça ayağa kalktı ve gülerek merdivenleri çıktı. Ben, Henry'e gülümsedi Henry'nin utançla yüzü kızarmıştı. Hızla ayağa kalktı ve Ben'in yanından gitmeye çalıştı. Ben hızlıca onu yakaladı ve koltuğa yatırdı. Henry'nin üzerine eğilip iyice kızarmış suratına yaklaştı.

Henry Ben'in pembemsi dudaklarına bakarken Ben sırıttı ve Henry'nin dudaklarına üfledi. "Bilerek yapıyorsun değil mi?" dedi Henry kesik kesik, heyecanla. "Bilemedim, öyle mi yapıyorum." Henry, Ben'in boynuna kollarını sardı. Birbirlerine iyice yaklaşıp dudaklarına dokundular. Dilleriyle söyleyemediklerini dudaklarıyla aktarıyorlardı. Ben ona porselen bir bebekmişçesine davranıyordu. Henry ise daha haşindi. Birbirlerine acı vermeye başladıklarında Ben kanayan dudaklarını inleyerek çekti.

Henry hızını alamayarak sertliğini ona bastırdı. Ben beyin işlevleri durmuş gibi dona kaldı. Henry yavaşça Ben'in boynunu öpmeye başladı. Ben nefesini tutmayı bırakıp Henry'e karşılık verdi. İkisi de John'un uyuduğunu umuyorlardı.
Birbirlerini tahrik etmeye devam ettiler. Ben üstündeki gömleği ağır hareketlerle çözerken Henry iyice çileden çıkıyordu. Hırlayarak önce kendi üzerini sonra da Ben'in gömleğini çıkardı.

Ben bu hareketiyle iyice tahrik olmuştu. Henry Ben'in saçlarını çekiştirirken, Ben vücuduna ona ait olduğunu belirten izler bırakıyordu. Ben Henry'nin eşofman ipini çekiştirdi. Henry eşofmanını sıyırıp tekrar dudaklarını birleştirdi. Ben hızlıca son kalan parçaları da çıkardı. Önce kendini bir kaç kere çekiştirdi ve Henry'nin daracık deliğine dayandı. "Yavaş ol!" dedi Henry inleyerek. Ben yavaşça başını ittirdi. Henry çığlık atmak için ağzını açtığı sırada Ben dudaklarına yapıştı.

Çığlığı boğuk bir inlemeye dönüşürken Ben ilerlemeye devam etti. Henry dolu gözlerini saklayarak zevke odaklanmaya çalıştı. Ben kendine hakim olamadı ve hızlanmaya başladı. Tenlerinin sesi odada yankılanırken Henry kasılmaya başladı. Henry dışarı boşalırken. Ben zirveye ulaştığını hissediyordu. Yeniden hayat bulmuş gibiydi. Henry, Ben'in sıcaklığını hissederek başını sertçe geriye attı. Ben kendini kabaca Henry'e bıraktı. "Ezdin beni!" Ben kıkırdadı ve omzuna bir öpücük kondurdu.

"Seni çok seviyorum.", " Ben de seni bebeğim." Birbirlerine dalıp gitmişlerdi. Henry ufak bir şarkı mırıldandı. Ben ise onun sesindeki huzurla kendinden geçmişti.

John merdivenin başında onlara bakıyordu. Henry John'u farketmişti. "Siktir!" diyerek köşedeki battaniye ile üzerlerini örttü. "Sizi azgın tekeler!" John'un kahkahası gecenin sessizliğini bozmuştu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 20, 2018 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

BENRY (GİZLİ TEXTING)Where stories live. Discover now