1 hafta sonra
Ben tatilden dönmüş evinde oturuyordu. Telefonuna bakıp duruyordu. Evet Gizliden mesaj bekliyordu. Bu onun için zorlayıcıydı, bilmediği birinin aşkına güvenmek zorlayıcıydı. O sırada bazı sesler duydu. Sesler dışardan geliyordu. Yerinden kalktı ve cama ulaştı. Aşağı bakarken bir anda yerde uzanmış Henry'i ve başında toplanan kalabalığı gördü. Üzerine bir şeyler geçirdi ve aşağı indi. Burada ne işi vardı onun? Hızlıca aşağı indi ve kapıdan kendini attı. Boğuk bir sesin "Ben!" diye bağırdığını duydu. Neden bağırıyordu bu aptal. Hemen Henry'e koştu ve kalabalığı yararak yanına ulaştı. Omuzlarından tuttu ve kaldırdı. Üzerine düşen Henry ile eve girdi. "Henry iyi misin?" Henry peltek peltek bir şeyler mırıldandı ama ne dediği anlaşılmıyordu.
Hızlıca kaldırdı ve yatağına götürdü. Henry bu kadar içecek biri değildi ki. Tişörtünü ve pantolonunu çıkardı. Fazla görkemli bir vücudu vardı. Siyah bir tişört ve siyah eşofman giydirip üzerine yorganı örttü. O sırada aklına bir şey geldi. Bunu gizliye yazmak için kullanabilirdi.
ben: hey bir arkadaşım geldi ve sarhoş ona ne yapmalıyım??
Tam mesajı gönderdiği anda bir bildirim sesi geldi. Gözlerini Henry'nin pantolonuna çevirdi. Bu bir tesadüftü değil mi? Elini cebine attı ve telefonu aldı. Hayır insanların telefonunu karıştırmamalıydı. Dürtüleri ona engel olmaya çalışırken bir an gelen merakla telefonu açtı.
crush💔:hey bir arkadaşım geldi ve sarhoş ona ne yapmalıyım??
Gözleri şaşkınlıkla büyüdü. O haklıydı aklının ucundan geçmemişti onun olacağı. Tahmin edemediği için kendine kızsada hemen mesajı sildi ve yerine koydu. Gözlerini Henry'e çevirdi ve onun üzerini iyice örttü. Ona acımıştı. Bunca yıl arkadaşlardı. Ona acı çektirmişti, o sırada yıllardır olmayan şey oldu ve kalbi kasıldı elini göğsünün soluna koydu. Tüm vücudu buz kesmişti. Hızlı hızlı odadan çıktı ve kendini banyoya attı. Gözleri bembeyaz olmuş yüzünde gezindi. Tamamiyle suçlu hissediyordu.
