2.6

343 14 2
                                    

Henry gecenin bir yarısı koltukta yayvan bir şekilde oturmuş boş gözlerle televizyon izliyordu. Ben'in gelmeyeceğini düşünüyordu. Gelmesini ve onu bu umutsuzluktan kurtarmasını istiyordu. Ya da gelsin de dövsün onu yeter ki gelsin. Ayağa kalktı ve belinden düşen pijamayı tuttu. Bir kaç kilo vermişti elbette, 1 haftadır doğru düzgün bir şey yemiyordu. Kendine sıcak çikolata hazırlamaya başladı. İç çekerek suyun kaynamasını izledi. Gözlerinin dolmasına engel olamıyordu. Sweatinin koluna gözlerini ve akan burnunu sildi.

Esneyerek koltuğuna döndü. Resmen koltukta kıçının izi çıkmıştı. Omuz silkti ve içeceğinden bir yudum aldı. Zilin tiz sesi kulağını tırmalamaya başlamıştı. Heyecanlanmıştı belki de Ben'di kapıdaki. Ya da başka biri, Ben bu saatte onun yanına gelmezdi bundan emindi. Ayaklarını sürüyerek kapıya ulaştı. Yavaşça kapıyı açtı, gözlerine inanamıyordu. Gelen Ben'di veya halüsinasyon görüyordu emin değildi. Ben yüzünü buruşturup onu itekledi. "Bu yüzünün hali ne ve saçların.", " Önce duş al sonra tıraş ol." Henry omuz silkti ve kendini tekli koltuğa attı. "Kalk dedim sana." Ben zorla Henry'i ayağa kaldırdı. Henry sinirle ona döndü. "Beni rahat bırak dedim." Ben kaşlarını çattı. "Ne zamandan beri senin dediklerini yapıyorum." Henry pes ederek yukarı çıktı. Ben etrafa baktı, onu bu hale getiren oydu. Fazlasıyla vicdan azabı çekiyordu. Onu seven birine böyle davranmamalıydı. Biraz etrafı topladı ve Henry'i bekledi.

Henry duş almış ve tıraş olmuştu Ben yutkundu. Onunla her ne kadar olmaz desede bu adam fazla yakışıklıydı. Üzerinde başka bir pijama vardı. Ben Henry'nin üzerine yürüdü ve tam dibinde durdu. "Evimden çıkacak mısın yoksa tekrar seni öpeyim mi?", Ben allak bullak bir ifadeyle geri çekildi. " Sen gidip üstünü değiştirecek misin yoksa sana yumruk mu atayım?", Henry güldü ve ona yaklaştı. "Bence seni öpmem daha makul bir seçenek." Ben telaşla ittirdi onu. Henry sırıtarak merdivenlere ilerledi.

Ben derin bir nefes aldı. Bu olanlar ona uygun değildi. En yakın arkadaşı sayılan kişi ona aşıktı. Bu garip hissettiriyordu. Saçlarını dağıttı ve koltuklardan birine oturdu. Henry siyah bir pantolon, siyah gömlek ve yine siyah süet bir ayakkabı giymişti.
Tamamen siyah giymişti gözleriyse mavi birer yıldız gibi parlıyordu. Saçları nemli ve dağınıktı, "Saçlarını da düzelt.", Henry aynaya baktı. Umursamadı ve Ben'in karşısına dikildi. Ben gözlerini devirdi ve Henry'nin saçlarından parmaklarını geçirdi. Henry gözlerini kapattı. İkinci bir sarhoş edici an. Hem parfümünün kokusunu alıyor hem de ipek gibi parmakları saçlarında geziniyordu. Ruhu okşanıyormuş gibi hissediyordu. Gözleri kapalı olsa da dolmuştu. Rüya gibiydi eriyip gidecekti neredeyse.

Gözlerini açtı, Ben yaş dolu gözlere kenetli kaldı. Kalbinin ezildiğini hissediyordu. Kalbini prese koyup ezseler bu kadar canı yanmazdı herhalde. Henry vücudunu serbest bıraktı kolları yanına düştü. Titrek nefeslerle kafasını Ben'in omzuna koydu. Ben anında kasılmıştı ama hareket etmedi. Eli Henry'nin ensesindeki saçlarda kalmıştı.

abi bunları kötü yapamıyorum ya
üzesim gelmiyo
galiba mutlu son olcak
;')))

BENRY (GİZLİ TEXTING)Where stories live. Discover now