Henry onları gözetleyen kameramanları farketmişti. Gözlerini Ben'e çevirdi, Ben de farketmişti ama sorun etmiyor gibiydi. O zaman o da sorun etmemeliydi. Ben sakince Henry'nin bacağına dokundu. "Sakin ol sorun yok." Samuel ağzının kenarına bulaşmış çikolatayla Ben'e bakıyordu. Henry gülümsedi ve elindeki peçeteyle Samuel'in dudaklarını nazikçe sildi. Violet Henry'nin yüzünü inceliyordu. Serephina ise erkenden annesinin yanına gitmişti. Henry ile genel olarak iyi anlaşmışlardı.
Violet kaşlarını çattı "Sen babamla yakın arkadaş mısın?" Henry gülümsedi "Evet, öyleyim.", " Babam senin yanında çok fazla gülüyor, ona ne yapıyorsun.", Ben yutkunarak Violet'e baktı Henry bıyık altından güldü "Çok fazla şaka yapıyorum belki o yüzdendir.", "Ama seninle mesajlaşırken de çok gülüyor." Henry Ben'e imalı bir bakış attı. "Ona hoş şeyler söylüyorum o yüzden." Violet ellerine baktı "Ben de sana aşık oldu sandım." Ben iyiden iyiye terlemişti oysaki kışın başındaydılar ve hava serindi "Bu seni rahatsız eder miydi." Violet gülümsedi "Babamın gerçekten aşık olması güzel bir şey niye rahatsız olayım." Henry, Ben'in omzuna kolunu attı. Ben gözlerini kaçırdı Henry ise onun bu haline katıla katıla gülmekle meşguldü.
