10 falan

9.3K 736 377
                                    

Azrademir: Seni durakta göremedim bugün

Azrademir: Dolmuş yolculuğum anlamsızdı...

Bilgeaydin: Aw üzgünüm hastalıktan ölüyor olmasam yine orada olur sana el sallardım

Azrademir: Gelip çorba yapayım?

Bilgeaydin: Konum atayım valla gelirsen hayır demem vkkskd

Azrademir: Gelirim hem yeni bffn olmam lazim

Bilgeaydin: Peki

Bilgeaydin: *Konum

Azrademir: Yarım saatte çıkarım evden

Bilgeaydin: Oha gercekten geliyorsun yani

Azrademir: Kapıyı açmazsan seni rezil ederim haberin olsun

...

Cidden ne yaptığımı bilmiyordum. Onu doğru dürüst tanımıyordum ama evine gidiyordum. Bir katil olması bile kuvvetle muhtemeldi.

Onunla sırf arkadaş olmak için mi yoksa hala etkilendiğim için mi bu kadar çaba sarfediyordum onu bile bilmiyordum. Hayatım boyunca erkeklerden etkilenmiştim. Olayım buydu.

Durağa kadar düşünmeden yürüdüm. Çünkü düşünürsem yaptığım şeyin ne kadar saçma olduğunu hatırlayacaktım.

Dolmuşa binip derin bir nefes aldım. Resmen kalp atışlarım hızlanmıştı.

Konum attığı evi buldum. Bahçe kapısından içeri girerken hala emin değildim. Geri mi dönseydim?

Tek zil olduğuna göre ev müstakildi. Oha birde zengin mi bu?
Kolejde okuyor ne bekliyordun?

Titreten elimi zile getirip bastım. Kapı çok geçmeden açıldı.

Ufak bir girişti. Bir dolap ve ayakkabılık vardı. Ve başka bir kapı.

"Hoş geldin." dedi o kapıyı açan Bilge. Gerçekten hasta görünüyordu. Kısa saçları dağınıktı. Yanakları kırmızılaşmıştı. Göz altları hafiften mordu. Siktir bu halde bile muazzam görünüyordu. Bu nasıl olabilirdi?

"Hoş buldum." dedim gülümseyerek.

"Neden hala dikiliyorsun? Geç içeri."

"Dikiliyor muyum?"

"Korkma Azra içeride işkence mekanı falan yok."

"Ne alaka ya." diye homurdandım ve peşinden evine girdim.

"Eviniz güzelmiş." dedim dürüstçe.

"Mutfakta güzel." diyerek gülümsedi. "Bana çorba yapacaksın ya."

"Elbette. Hemen önlük ver bana." diyerek göz kırptım.

Ben çorba yapmaya çalışırken masaya oturup sandalye üzerinde bağdaş kurdu.

"Eee Azra Demir? Sizi tanıyalım biraz." dedi sunucu tonlaması yaparak.

"Adım Azra. Yarışmaya evimden katılıyorum. 17 yaşındayım, 2 ay sonra 18 olacağım ama pekte hevesli olduğumu söyleyemem."

"Niye ki?" diye sordu. "Reşit olmak için heyecanlı değil misin?"

"Hayatımda bir şey değişmeyecek ki." omuz silktim.

"Nasıl? Bende değişen şeyler oldu mesela."

"Mesela sigara, alkol almayı istemem ben zaten. Araba sürme ilgim yok. Kan vermekten ödüm kopuyor. Oy kullanmak hele ben ne yaparsam yapayım kazanan belli değil mi?"

"Sonuncusu doğru bak. Ama onun dışında özgür hissetmek güzel."

"Özgür hissetmek için gerekli olanın yaş olduğunu sanmıyorum."

"Neyse." diye devam ettim. "Dikkatimi dağıtma. Çorbanı yakmak istemiyorum."

"Ne yapayım?"

"Git dinlen ya. Hasta değil misin?"

"Burada dinleneyim."

"Gitmezsen çorbanı yapmam."

"Of iyi ya." diye mırıldanıp mutfaktan çıktı ve beni yalnız bıraktı.

...

Ben böyle bi hikayem oldugunu unutmusum aq jfskkcksks

Neyse yb yazdim bakalim bida unutmam ins

Stalk ve Zararları (girlxgirl || texting) Where stories live. Discover now