'BOKA BASMAK'

1.1K 58 21
                                    

Multimedya;Okuyonuz zaten dfksaf

Bu arada Efe nam-ı diğer mağara ayısı.

Rüzgar,taksiciye parayı ödedikten sonra yavaş adımlarla 'yeni okulumuza' doğru ilerledik.

Asya ağzı açık okula baktığını görünce ister istemez gülümsedim.Türkiyeye geldiğimizden beri o Londra'daki kendinden emin ve soğuk espriler yapan Asya gitmiş yerine utangaç bir Asya gelmişti..Yaşadığı şey zordu biliyorum ama artık bazı gerçeklerle yüzleşmesi gerekiyordu.Başlarda belki bu durum canını sıkıcaktı.Ama biz Rüzgarla ona bu durumu atlatmasında yardım edecektik.
Rüzgar tıkınmaktan vakit bulursa yardım edecekti tabi.

Ben iç dünyamda düşüncelerimle boğuşurken Rüzgar'ın kolunu omzunda hissetmemle düşüncelerimden sıyrıldım.Evet,beyfendi bir kolunu bana bir kolunu Asya'ya atmış,'Charlie'nin Melekleri' havasına bürünmüştü.

"Len,bana bakın!Saat 2 yönüde size salyalarını akıtarak bakan gerizekalıya baktığınızı görürsem,yeminlen cd kalemiyle bacaklarınıza kıl çizerim ha.Yaparım,bilirsiniz."dedi her zamanki ukala tavrıyla.Ya bu nasıl olduda içinde yemek geçmeyen bir cümle kurdu.Kıyamet yaklaşıyor arkadaşlar.

Ensesine şaplağımı geçirdikten sonra kaşlarımı çatarak "Eğer böyle bi şeye yeltenirsen,hala pembe oyuncak ayınla uyuduğunu söylerim,Rüzgar!"dedim.
Ah,evet bu doğruydu.Rüzgar'ın hala sarılarak uyuduğu tontiş bir ayısı vardı.Üstelik pembe.Ve kahretsin,o kadar iyi bir arkadaşım ki her haltta bu kozu öne sürerek onu süründürüyorum.Ah evet biliyorum,çok zekiyim.

"Eve kız atmama izin verseydiniz,pembe oyuncak ayıya kalmazdım,hayatım."dedi gülerek.

Ah!Yine yapmıştı işte.Hayat kelimesine takmıştı.Man kafa göbek adımı sevmediğimi bilmiyordu sanki.
Kollarımı önümde birleştirip,sırtımı dikleştirerek 'trip' modumu aldım ve hızlı adımlarla yürümeye başladım.

3-4 atmıştım ki,sert bir şeye çarptım.Kafamı kaldırdığımda çarptığım sert şeyin bir insan olduğunu gördüm.Sarışın ve Yunan tanrılarını kıskandıracak bir tipte olan çocuğa bakakaldım.Sert bir şey demiştim ben bi de çocuğa demi?Valla çarpılcan,Lara.Şey nedir ya?
Bir kaç dakika baktıktan sonra nihayet kendime gelerek "Önüne baksana be,mağara ayısı!"diye bağırmamla bahçedeki tüm gözlerin bize dönmesi bir oldu.Ayı mı oynuyo demeyi çok isterdim ama ayı oynuyordu.Önümde bana kötü bakışlar atmakta bulunan bir mağara ayısı vardı.Korktuğumu mu sanıyordu acaba?Tamam belki birazcık korkmuş olabilirim ama sonuçta okuldayız bi bok yapamaz bana bu ayı.

Çocuk çarpık bir gülümsemeyle ellerine cebine atıp bana doğru gelmeye başladı.Haspama bak.Demin dexter bakışlarını ebem atıyordu sanki.Etraftakilerin korku dolu bakışlarını üzerimde hissettiğimde geriye doğru bir iki adım attım.Noluyo ya?Lan,Lara iki günde ekşınsız dur be kızım.2 günde o koca kafanı belaya sokma.
Ben geriye doğru adımlarımı hızlandırdım.Lan,lanet olsun Rüzgar.Bir kere de ihtiyacım olduğu zaman yanımda ol be,çocuk.Tüm stabilo kalemlerim üzerine yemin ederim şuan kantinde poğçalarla aşk yaşıyodur.
Ben gerisin geriye kaçarken çocukta büyük bir adım atarak açtığım mesafeyi kapattı.Yüzlerimiz o kadar yakındı ki nefesini hissedebiliyordum.Sigaraya bulanmış vanilya kokusu etrafımı salarken yüzünde çarpık bir gülümsemeyle konuştu.

"Mağara ayısı,ha?Kızlar genelde....Aşkım,balım gibi şeylerle seslenir.Aslında bu ilginç ama hoşuma gitti." derken iyice yaklaşıp önüme gelen saç tutamını nazik bir hareketle kulağımın arkasına itti.Lanet olsun hormonlar!O hala bana doğru geliyordu.Gelme ya.Gelmesene be.Ay,hoşt!

Kalbim ağzımda atarken ben nolduğunu anlayamadan beni sert bir şekilde arkadaki ağacın gövdesine yapıştırdı.Hey,hey.Ağır olsana be hayvan.Demin naziktin sen ya,mağara ayısı haline döndü bak gene.Sırtımdaki sızıya yüzümü buruşturmak istesemde yapmadım.O kadarda güçsüz bir kız değildim.Tamam belki sandığım kadar güçlü olmayabilirim ama şundan eminim ki ona istediğini vermeyecek kadar inatçıyım.

Mavi gözlerindeki alev topu yüzünden laciverte dönmüş bir şekilde,öfke dolu bakıyordu.Hayır abi o gözler nasıl 360 derece dönerek o renge geliyor anlamıyorum.Herkes 'ay yok ağlarken şöyle,güneşte böyle' falan der.Hayır anormal olan benim gözlerim mi acaba?Her haltta aynı renk mübarekler.

Hey,saçmalamayı kes ve mağara ayısına odaklan Lara!
"Bir kızın üstünde ki güç gösterin bittiyse,kolumu bırak mağara ayısı.Egonu tatmin edecek başka birini bulsan iyi edersin.Şimdi ağlamamı falan bekleme benden."diye çemkirdim.Lara 1 - mağara ayısı 0

"Lara,Lara..Lara.Beni tanımıyosun değil mi?Tahmin etmiştim.Neyse tanımadığın için 'bu seferliğine' bunu görmezden geliyorum.Ve benden sana küçük bir tavsiye:O siktiğim çeneni kapalı tutmayı öğrensen iyi edersin."dedi ve az önceki gibi ellerini cebine atarak ilerlemeye başladı.Dengesiz.Yemin ediyorum dengesiz.Çenemi kapalı tutçakmışmışım.Emrin olur paşam.Hayır ben az mı diyorum.El kadar bebeler -tamam el kadar olmayabilir benden bi on beş santim uzundur en az- muhteşem yüzyıla özenip kendilerini şehzade ilan ediyorlar.
Mağara ayımız biraz gitmişti ki...Arkasını döndü ve tekrar bana doğru gelmeye başladı.Yine ne var ya?Ah Lara ah! Bela mıknatısı gibi çekiyon belayı.

Ben ağaca yapışmış bir şekilde anlamsız bakışlarımı ona atarken o elini uzattı ve çarpık bi gülüşle konuşmaya başladı.

"Bu arada resmi olarak tanışmadık.Okula hoşgeldin güzelim.Ben 'BELAN'."

Aferim kızım,işte şimdi boka bastın.

Ege EfeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin