Cümlesinin devamını ben ona sarılınca getiremedi. Bugün yaşadığımız yakın temaslar ona saçma gelsede benim duygularımdı.
"Ajan L, yaptığın hiç iyi değildi ama hallettim ve senden hoşlandığım için bunu göz ardı edicem." Dediğimde şaşkın bir surat ile bana bakıyordu.
|Ajan L_Eunkyung|
Ajan J'in akşam dedikleri aklımda çalkalanırken kahvaltımı yiyememiştim.
Söylediklerini tekrar tekrar düşünmüştüm. Ayrıca beni öpmüş olmasını unutamıyordum. Rüyalarıma bile girmişti ama biraz değişikti.
Ajan J beni öpmek için yaklaşırken aniden bir zürafaya dönüşüyordu ve zürafa mor diliyle yüzümü yalıyordu.
Tekrar düşündüm de biraz değil baya değişikmiş. Rüyayı düşünmeyi bırakıp oturduğum yerden kalktım.
Ders saati neredeyse yaklaşıyordu. Ajan J'in dersine girmek istemiyordum. Onun yüzüne nasıl bakardım?
Koridorda yürürken aniden gözümün önüne bir mesaj geldi. Koridorda kenara çekilip ekrana bastım ve mesajı açtım.
"Bugün Ajanların Tarihinden sınav olacaksın. Hatırlatma yapmak için yazdım. Ayrıca dün olanları konuşmak istiyorum. Dersten sonra çimenlikte? Lütfen gel kyung."
Hemen onaylayan bir mesaj attım ve tarih kitabı açıp okumaya başladım. Aynı zamanda da sınıfa doğru gidiyordum.
Kısa sürede sınıfa varmıştım. Hala kitabı okurken önemli yerleri tekrar okudum. Bu sırada yerime geçtim. Boğaz temizleme sesi ile yerimde sıçrayınca karşımdaki kitabı birkaç tıkla kapattım.
"Sınav hakkında biraz bilgi veriyim. Yaşamın boyunca kalem kağıtla sınav olmuşsundur ancak bu sefer sınav kağıdın bir similasyon yerini alacak."
"Nasıl yani?" Dedim kaşlarımı çatıp.
"Yani Ajan L, bir similasyonun içinde olacaksınız. O döneme gideceksiniz, o kişi olacaksınız ve yaptığı önemli görevleri sizden izlicez. Doğru yaparsanız geçersiniz."
Similasyonun içinden çıktığımda sınavı geçtim mi geçmedim mi bilmiyordum ancak eğlenceli bir sınavdı. Bir oyun gibi.
Hâlâ sıramda oturuyordum. Ajan J' de sınavımı izliyordu. Ben de fırsattan istifade Dövüş Sanatları Tarihi kitabını açıp okumaya başladım.
Aradan yaklaşık yarım saat geçmişti. Ders saatindeydik, ben neredeyse kitabı bitirmiştim. Şimdi ise videolara göz atıyordum.
Bir el omzuma dokununca videoyu kapatıp karşımdakine baktım. Ajan J idi.
"Tebrik ederim. Gerçekten çok iyiydi. Sınavı geçtin." Dedi ve tebessüm etti.
Bende kuru bir teşekkür ettim ama anında pişman oldum. Yüzü hemen asılmıştı.
Sınıftan çıkıp yemekhaneye gittim ve 2 tane limonata alıp çıktım. Merdivenlerden indim.
Çimenlikte kimse yoktu.
Oturup limonatamın kapağını açtım ve bir jazz müzik eşliğinde manzaranın keyfini çıkardım.
Ta ki yanımda bir kıpırdanma olana dek.
"Gelmeyeceksiniz sanmıştım." Dedim limonatayı uzatırken.
Teşekkür ederek elimden alıp bir yudum aldı limonatadan. "Birkaç belgeyi imzalamam gerekti. Dün geceki olayla ilgili. O hayaleti yok edememişim."
"Nasıl?" Dedim ona dönerken.
"O korkup gitmiş bende olayın hızıyla yok ettim zannetmiştim. Bugün tekrar göreve gidicem. Birkaç gün dönmücem. Bu yüzden konuşmak istiyorum."
"Ben yokken derslerine Ajan C girecek. Umarım iyi anlaşırsınız. Uzun zamandır derslere girmiyordu. Eh, ben yokken lütfen yaramazlık yapma."
"Ben çocuk muyum? Ne yaramazlığı? Evet dün akşam aptalca davrandım ama onları daha yakından görmek istemiştim." Diye bağırdığımda Ajan J limonatadan bir yudum daha aldı.
"Öyle demek istemedim biliyorsun. Sadece... sadece sana zarar gelsin istemiyorum." Dediğinde dudaklarımı yaladım.
"Neden beni öptün?" Derken elimde tuttuğum şişeye bakıyordum.
"Çünkü... çünkü- bilmiyorum. İçimden öyle geldi. Her zaman karşı koyulamazdın. Ayrıca bana çok uzak geliyordun. Senden bu yüzden hoşlanıyorum." Dediğinde ayağa kalktım.
"Üzgünüm ama olmaz." Dedim ve limonata şişesi ile merdivenlere ilerledim.
Onu yine ardımda bıraktım. Belki de bu ikimiz içinde daha iyi olacaktı.
Nasıl? Kısa oldu biraz.
