sectumsempra | •eleven•

4.3K 301 609
                                    

hiçbirinizin atlamadığını biliyorum ama yine de söyliim; bu bölüm smut flsjfçsmcçsmcç

çok korkuyorum dlsjckslcnsmx

ben nası smut yazıcam ya ;-;

ama smutsuz drarry kitabı tuzsuz yemek gibidir flskcşskxkajlx

çikolatasız depresyon gibidir .-.

elmasız draco gibidir jfkaldlalxjsj

adı üstünde ayol smutsuz jfmsdşakdödnd

neyse çok boş yaptım ;-;

öptm çk

◇◇◇◇

"Ders neydi Ron?"

"Imm, Sihir Tarihi. Merlin adına, yine boş geçecek iki saatimiz!"

Bir yandan Ron'u başıyla onaylarken sırıtıyordu Harry. Bu dersten kaçmak çok daha kolay olacaktı, ayrıca büyük ihtimalle sınavda da zorlanmayacaktı. Hermione sağolsun.

Ron ve Hermione Harry'nin sınıfa girmek için neden bu kadar erkenci davrandığını anlamıyorlardı ancak çok üstüne gitmediler. Harry çok bunaldığı zaman kırıcı olabiliyordu, kavga etmeye yer aramaya da hiç gerek yoktu.

••••

Draco bekliyordu, bekliyordu ancak gelen giden yoktu. Saatine baktı. Harry derse gireli yarım saat geçmişti. Acaba sırf gıcıklık olsun diye mi geleceğim demişti? İyi de neden öyle bir şey yapsındı ki?

Draco böyle düşünürken ona doğru hızlı hızlı yürüyen Harry'yi fark etmedi.

"Draco!"

Harry ona seslenince kafası yerine geldi, gülümseyerek geliyordu sevgilisi.

Harry yanına varır varmaz Draco yakasını kavradı ve Harry'yi duvara yasladı. Dudaklarını Harry'nin yumuşak dudaklarına bastırmaya başladığı zaman bile havanın biraz sıcakladığını fark etmişti. Kim bilir içerde neler olacaktı?

Harry tam öpücüğü derinleştirecekken Draco ondan ayrıldı. Harry ona kızgın ve soran gözlerle bakarken gülümsedi ve fısıltıyla konuştu.

"Odaya geçmeliyiz Harry."

El ele tutuştular ve duvarın önünde üç kere yürüdüler. Akıllarından tabii ki "sevişmek için bir yere ihtiyacımız var." geçmiyordu, sizi küçük sapıklar. "yalnız olabileceğimiz bir yere ihtiyacımız var." geçiyordu.

Duvarda beliren kapıdan geçtiler. Draco kapıyı kapatır kapatmaz Harry tekrar onun dudaklarına yapıştı. Draco onun ne kadar hevesli olduğunu anladığında öpüşmenin arasında gülümsedi. Öpücük iyice derinleşti, birbirlerinin ağızlarını tanımaya başladılar. Bu arada elleri de boş durmuyor, birbirlerinin kıyafetlerini yere fırlatırcasına atıyorlardı. Kıyafetler o sırada ikisinin de düşmanıydı.

Harry Draco'yu yatağa itti ve üstüne yattı, hala öpüşürlerken Draco onu belinden kavradığı gibi altına aldı. Harry'nin "ne?.." demesine fırsat kalmadan suratında arsız bir sırıtışla konuştu.

"Sana bottom olmayacağımı söyledim Potter."

Harry tam bir şeyler söyleyecekti ki Draco tekrar dudaklarına kapandı ve lafı ağzına tıktı. Harry'ye de onun ağzına doğru inlemek kaldı.

Draco öpücüğü yavaşça Harry'nin yanağına, çenesine, oradan da boynuna indirdi. Öpüyordu, ısırıyordu. Harry ise derince inlemekle yetiniyordu.

En sonunda sadece boxerlarıyla kaldılar. Draco Harry'nin boynundan karnına doğru ıslak bir çizgi çekti ve boxerın kenarlarına parmaklarını taktı. Bir hareketiyle Harry artık tamamen çıplaktı.

Draco hep bunun hayalini kurmuştu. Her zaman bu anı düşlemişti, ancak ne kadar hayal etmeyi sevse de gerçekçi bir kişiliğe sahip olduğu için Harry'nin ona yasak olduğunu biliyordu. Ama artık değildi. Artık Harry Potter sonsuza kadar ona ait olacaktı. Aralarında hiçbir engel yoktu.

Kendi boxerını da çıkardı ve parmaklarını Harry'ye doğru uzattı. Harry parmakları ıslattıktan sonra yavaş yavaş onu hazırlamaya başladı. İlk parmakta sorun yoktu, ikinci parmak da büyük bir sorun sayılmazdı. Ancak üçüncü parmak gelince Harry'nin ağzından acı dolu bir inleme kaçtı. Draco bir eliyle onu hazırlıyor, diğer eliyle de onu rahatlatmaya çalışıyordu. Makas hareketleriyle onu iyice hazırladığına emin oldu, daha sonra Harry'nin kulağına fısıldadı.

"Kayganlaştırıcımız yok, büyük ihtimalle canın biraz fazla acıyacak. Bana güveniyor musun?"

Harry derin derin nefesler almaya başlamıştı bile. Kafasıyla onayladı.

"Seni seviyorum."

"Ben de seni seviyorum."

İkisi de terlemişlerdi, Harry'nin vücudunda kırmızı izler ne de güzel duruyordu.

Draco kendini yavaş olmaya çalışarak Harry'nin içine itti. Harry bağırma sayılabilecek bir şekilde inledi, canı gerçekten çok yanıyordu. Gözleri yaşarmıştı bile.

"Bekle, bekle, bekle lütfen!"

"Sen alışana kadar bekleyeceğim sevgilim."

Draco her ne kadar iyiymiş gibi davransa da hareket edemediği için büyük sıkıntıdaydı. Ama Harry'nin canını yakamazdı. Ona kıyamazdı.

Yaklaşık beş dakika beklediler.

"İyi misin?"

Harry yine onayladı. Derin derin nefes alarak "Devam et." dedi.

Birkaç ilerleyişten sonra Harry acıyı hissetmez oldu. Sadece inanılmaz bir zevk vardı, kendini evrenin dışında bir yerde gibi hissediyordu, midesi düğümlenmiş gibiydi. Draco hızlanmaya başladıkça ikisi de derince inlemeye devam ettiler. Birkaç ilerleyişten sonra Draco Harry'nin içinden çıktı ve yanına yattı. Harry alt dudağını ısırarak Draco'nun kasıklarına oturdu ve onu tekrar içine aldı. Gittikçe artan bir hızla zıplamaya başladı. İkisi de birbirlerinin isimlerini inliyorlardı, o kadar güzel bir histi ki.

Draco gelmeye yaklaştığını anlayınca Harry'yi de eş zamanlı çekmeye başladı. Şimdi Harry'nin inlemeleri iki katına çıkmıştı ve hepsi de Draco'nun aklını başından alıyordu. İkisi de haykırmaya yakın bir şekilde inleyerek aynı anda geldiler.

Harry kendini direkt Draco'nun üstüne bıraktı, Draco hala onun içindeydi. Nefeslerini düzene biraz olsun soktuktan sonra Draco Harry'nin boynuna birkaç öpücük daha bıraktı.

"Seni seviyorum."

"Ben de Dragon," dedi Harry yorgun yorgun. "Ben de seni seviyorum."

••••

BANA BİR ŞEY SORMAYIN.


edit: bazı teknik sıkıntılardan dolayı yayımdan kaldırmak zorunda kaldım, şimdi tekrar atıyorum love u xx

sectumsempra | drarry textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin