sectumsempra | drarry texting

sectumsempra | seven

Draco başını dizlerine yaslamıştı. Ağlamıyordu, ağlayamayacak kadar yorgundu. Yine biri kapıyı açtı ve içeri girdi. Şu an kesinlikle ona tuhaf tuhaf bakıyordu. Draco bu olaya çok sinir olmaya başlamıştı. Evet Malfoylar güçlüydü. Malfoylar'ın kanında vardı asillik. Elbette korkulacak bir soyadı taşıyorlardı. Ancak bir şey unutuluyordu: Malfoylar'ın da duyguları vardı. Onlar da üzülüyorlardı, onların da bir kalbi vardı.

Acaba başımı kaldırıp çıkışsam mı diye düşünüyordu. Ancak düşüncesi yarım kaldı. Çünkü içeri giren her kimse, yanında diz çökmüştü.

Aman Tanrım, diye düşündü Draco. Sakın bu Potter olmasın? Ama olamazdı ki! Potter onu sevmiyordu! Ama sadece seni seviyorum demek için gelmiş olamazdı değil mi? Belki de dalga geçmek için gelmişti. Belki de ona bağıracaktı. Belki onu düelloya davet ede-

"Draco."

Ne?

Ne?

NE?

Draco ağır çekimde başını kaldırdı. Daha doğrusu ona öyle gelmişti. Başını kaldırdığı anda gözleri sadece bir saniyeliğine zümrüt yeşili gözlerle kesişti. Daha sonra istemsizce gözleri kapanmıştı. Potter ona fazla yakındı.

Olması gerektiğinden çok daha fazla yakın.

Daha da fazla yakın.

Dünya cidden dönüyor muydu? Zaman durmuş muydu? Neden hiç ses yoktu? Neden Potter'ın kokusundan başka koku alamıyordu? Neler oluyordu? Neden beyni cevabını bilmediği sorularla doluydu?

Potter'ın dudakları masumca kendi dudakları üstünde hareket ederken Draco şoktaydı. Onu geri mi itmeliydi? Evet, elbette öyle yapmalıydı! Başkasını severken gelip kendisini öpemezdi! Ama onu itmek istemiyordu. Zaten istese bile onu itebileceğini sanmıyordu. Bu öpücük çok masumdu.

Harry en sonunda geri çekilirken yüzünde alev alev bir ifade vardı. Zümrütlerini grilerden kaçırdı. Draco hala duruyordu. Ne yapacağını, ne diyeceğini bilmiyordu. Beş dakika kadar sonra konuşabilecek gücü kendinde buldu.

"Hani Krum'u seviyordun?" dedi uzun zamandır konuşmamanın neden olduğu hırıltılı sesiyle.

Harry önce Draco'ya bir bakış attı, sonra yeri incelemeye devam etti.

"Viktor Krum'u sevmiyorum. Onu... seni başımdan savmak için söyledim. Asıl sevdiğim sensin." diye mırıldandı.

Draco duyduklarına inanmak istiyordu, ancak korkuyordu. Ya şu an bir rüyadaysa? Ya Harry onu kandırıyorsa? Hayal kırıklığına uğramak istemiyordu. Harry ona baktı.

"Bana inanmak istiyorsun, ancak korkuyorsun değil mi?"

Ne?

NE?

N E?

Nerden anlamıştı ki?!

"Sen nerden-?"

"Bilinmeyen'in sen olduğunu anladığımda ben de aynı şeyleri hissettim de ondan. Sana inanmaya korkuyordum. Ama artık korkmuyorum. Çünkü benim tanıdığım Malfoy bir erkekler tuvaletinde saatlerce oturup benim için ağlamazdı."

Draco grilerini ona dikti. "O zaman, Potter; yanlış Malfoy'u tanımışsın."

Harry kıkırdadı. Birbirlerine biraz daha baktılar. En sonunda Draco kollarını Harry'ye doladı. Harry de kafasını onun göğsüne koydu ve gözlerini kapattı. Draco onun saçlarına küçük bir öpücük bıraktıktan sonra fısıldadı:

"Seni o kadar çok seveceğim ki, başın dönecek."

***

Selam!

Küçük bir not eklemek istedim. Sondaki cümle "Focus On Me" adlı Drarry kitabından alıntı. Kitabı okumadıysanız okuyun yani dkwjfwkflsm

Ayrıca kitabın yazarı xNurELF , profilinde çok güzel Drarry kitapları var gidin okuyun dslkdködanxk

Neyse.

Behlül kaçar mucks

<3