bölüm-6

231 22 3
                                    

Vee yine sıkıcı bir okul günü sabahında sizlerleyiz..

Sınıfa çıktığımda birkaç kişi her zamanki uyuzluğuyla etrafa gülücükler saçıyordu. A-man ne kadarda güzeeell. Bunları itici bulan bir tek biz miydik yani? Güney’le ya yolda karşılaşırdık ya da dersin başlamasından 10 dk sonra gelirdi. Masal ve Tuna genelde erken gelirdi ama ortalıklarda yo-

bidakka bidakka “Masal ve Tuna mı?” “Tuna mı??” ne zamandan beri onu gözler olmuştum?

Yoo Selen yoo.. kendine gel!! Öyle bişey OL-MA-YA-CAK.!.

çantamı bırakıp koridora çıktım. Bizimkiler de daha gelmemişti. Telefona gömülüp “Nerdesiniz?” mesajı attıktan sonra hepsi aynı anda “pazarın ordayım” cevabını vermişti. Şu okula 5 dakikalık mesafedeki nerdesin sorusuna cevap olarak kullanılan klasik pazar…

Telefona dalmış olmalıyım ki “günaydın” sesi beni irkiltmişti. Kafamı kaldırdığımda her zamanki ağır hareketleriyle Tuna, yürümekten sıkılmış kaplumbağa edasıyla karşımda el sallıyodu.. yüzümde beliren kocaman sırıtışla “günaydınnn :)))))” dedim ve…

Haayııırr :’(( 

Bu çocuğun sesi kalp ritmimi ciddi anlamda bozuyodu! Ve gülüşü! Ve gülerken kısılan kahverengi gözleri! Ve sonrasında ortaya çıkan gamzesi! Ooof ooof!!!

+napıcam ben iç ses!!

+aşık olmuşsun tatlım kolay gelsin

+aşık filan değilim ben

+ hı hı tabi sen öyle diyosan…

İç sesimin bana tavsiyede bulunması gerekirken o aksine beni sinir ediyodu!!

Güney’in gelmesini beklemeye başladım.

….

+ya knk kalbimdeki kelebekleri pıçahlamak istiyorum. Hani bi post vardı ya kadın karnını deşiyodu. Hıh işte tam olarak öyle.

-Aşık olmuşsun.

Seriously?? Sen de mi Güneytüs?!?! Herkesin garezi var bana. Takılmış plak gibi aynı şeyi söylüyolar! Buradan Masal’a bağlamak istiyorum: “ayarlanmıştır o kanka” Kameralar nerdeeee?

……

+kanka bakiyiii :)))))))

-kim bakiyi

+sence kim bakiyi :))))))))

Kafamı kaldırmamla Tuna’yla göz göze gelmemiz bir olmuştu. Her seferinde gözlerimi kaçırmayıp “ne var” bakışımın planını yapıyodum ama olmuyodu işte elimde olmadan aniden kaçırıyodum gözlerimi. Bundan da nefret etmiştim! Kendime hakim olamamaktan nefret ediyodum!

Kendi kendime: Tunacım cınım sen dersine bıksına.

Derken,

İçimdeki öğretmen: tahta arkada mı evlaaadım!

Diyodu.

….

Öğle teneffüsünde yemeklerimizi yerken Güney’le 10 yıl sonrasını hayal ediyoruz:

+ayy kankaa. Düşünsene aynı üniversitedeyiz. sonra evleniyoruz.. sen benden önce evlenirsin kesin. Nikah şahidin ben olcam tabisiki! Ben evde kalırım, kedilerimle yaşarım. Sen ve küçük Tunacıklar-böyle kıvırcık kıvırcık- beni ziyarete gelirsiniz.. ben deyze beybi olurum senden sıkılıp bana gelirler. Yeğenlerimle gecelere akarız uuu uuuu..

Gözümde canlandırırken jeton yeni düşmüştü. Azıcık geriye sarıp oynata bastım:

+küçük Tunacıklar..

Yet-her!

Hayalin içine sıçtı şuan.

….

Eve geleli 2 saat olmuş ve 2 saattir yayılmaktaydım. yapıcak hiçbir şey yoktu. Gruptakilerin de sesi soluğu çıkmıyodu. Can sıkıntısından ölmek üzereydim. Telefonu elime alıp konuşcak birileri aramaya koyuldum.. Güney’in telefonu bozulmuştu, Masal 5 gündür online olmamıştı, Batu’nun vatzapı yok, gruptaki diğer 6 kişi de (Zeynep, Fatma, Yağız,Mustafa,Başak,Nisa) ortalıklarda yoktu.

Hepsi aynı güne mi denk gelir Allah’ım..

O sırada gözüme Tuna çarptı. çevrimiçi. Mesaj atıp atmamakta kararsızdım. Sonunda gayet arkadaşça(!) “selam :) konuşcak kimse yok. Canım çok sıkıldı :/ “ yazıp yolladım. Cevap fazla geçikmedi.

+Selam :D bende ders çalışıyodum.

-sen çalış o zaman ben meşgul etmiyim.

+yoo konuşabiliriz. Ben de sıkılmıştım zaten

-peki :)

+gerçekten konuşucak kimse yok mu

Bu cümlede bi ima mı vardı yoksa bana mı öyle gelmişti? “yok” yazıp olmama sebeplerini açıkladım. Sıra Batu’ya geldiğinde:

+onlar İrem’le çıkıyolar dimi

-hangi İrem

+bilmİrem :D

Offf!! Şuan ‘bıktım bu hayattan kendimi atıcam çekyattan.’ modundayım. Güney’e çok az insan İrem dediğinden ikinci adının İrem olduğunu bile unutmuştum.

Okuldaki herkes Batu’yla Güney’i çıkıyo sanıyodu. Aslında bazen biz bile bizden habersiz çıktıklarını düşünürüz. Aralarından su sızmaz. Her teneffüs birliktelerdir. Güney’de de sevgili tripleri filan…

……

Uzun bi konuşmanın ardından Tuna’nın uyku saati geldi :D şaka yapmıyorum ciddiyim. Saatim geldi diyip yattı.

Tuna’yla samimiyetimiz yalnızca vatzaptan ibarettir. Okulda hiç muhabbetimiz olmaz. Ara ara yapamadığım soruları ona çözdürürüm o kadar. Onunla konuşmak beni mutlu ediyodu. Ama arkadaş gibi değil. Hoşlantı hiç değil. Sanırım artık itiraf etmeliydim.

Aşık oldum…

******************

Eminim hayalinizde klasik mutlu aşk hikayesi canlandırıyosunuzdur. Hayır. Benim aşkım mutlu olmadı. Devamında ne olacak? Vote ve yorumlarınızı bekliyorummm :))

YALAN UMUTLARWhere stories live. Discover now