episode 11

83 6 5
                                    

"evan, çabuk yürü!"dedim, okul koridoruna girdiğimizde.nedenini bilmediğim bir şekilde diaz'a görünmek istemiyordum ki onun da bunu anladığını bir yerlerden seziyor gibiydim.hatta ve hatta evan ile gittiğimiz her mekanda diaz ile karşılaşmamız yüzünden artık diaz'ın 'kaçan kovalanır'mantığına uyduğunu düşünmeye başlamıştım.bir anda gelen ani cesaretle yürümeyi kesip olduğum yerde dimdik durdum.Ve başımdaki kapüşonu indirdim.evan şaşkın ve ne yaptığımı soran gözlerle bana baktığında, kızgınlıkla koridorun diğer ucundaki diaz'a baktım."ben niye ondan kaçıyorum ya?o, benden kaçsın asıl." evan sesli bir kahkaha atmaya başladığında diaz dahil koridordaki herkesin gözleri bize çevrildi.evan da en nihayetinde gülmeyi kesebildi."o ne öyle ya?sevgililerin birbirine 'sen benden ayrılamazsın ben senden ayrılıyorum'demesi gibi?"gözlerimi devirdim."bu aralar gözlerini çok deviriyorsun, şaşı kalacaksın diye korkmuyor değilim."tam o sırada diaz yanımızdan geçtiği için dikkatim dağıldı ve evan'ın dediği şeyler kulağıma bir uğultu gibi geldi."ha?"dedim, gözlerimi diaz'dan çekip evan'ın dediklerine konsantre olmaya çalışırken.gözlerini devirdi.sanırım bu göz devirme olayı çok lanet ve bulaşıcı bir şeydi, yemeklerden vazgeçerdim ama göz devirmekten vazgeçemezdim. "diyorum ki, gözlerinle yiyorsun kızı."dedi, evan yüzünde alaylı bir sırıtışla."senin sevgilin yok muydu ya, gitsene yanına!"dedim, sinirlerim boyumu aşmaya başlamıştı."aynen ya görünmüyor ortalıkta bir bakayım."dedi, ardından beni sınıf kapısının önünde bırakıp gitti.o anda midem aniden bulanmaya başladı ve derse girmek istemediğimi farkettim.

çatlak fizikçi, yokluğumu farketmez zaten.farkederse de evan bir bahane bulur.

Okulun zemin katına indiğimde ders zili çoktan çalmış herkes sınıflara doluşmuştu.yüzümü yıkayıp kendime gelmek amacıyla lavaboya girdim.nedendir bilinmez, burası okulun en tenha tuvaletiydi.genellikle geçen sene buraya sigara içmek için gelirdim ama öğretmenler birisinin sigara içtiğini farkettiğinde korkudan bu tuvalete uğramaz olmuştum.bilirsiniz 11.sınıftasınızdır ve alt sınıflardan birisinin sizi ispiyonlayabilme gibi bir ihtimali olabilir.aslında kulağa ne kadar saçma gelse de bir arkadaşımın başına geldiği için dikkatli olmam gerekiyordu.kızlar tuvaletine girdiğimde,bir zamanlar çok tanıdık olan koku başımı döndürmeye yetti.vişneli sigara.

burayı sigara için tercih eden tek kişi ben değilmişim demek ki.vişneli sigara içen de,dersi asan da bir tek ben değilimişim.

yüzümü yıkadıktan sonra musluğun önünde durdum, ve içerideki kişinin çıkmasını bekledim.sonuçta 3 ortak yönümüz vardı ve kim olduğunu da merak etmiyor değildim. 2 dakika sonra tuvaletten diaz çıktığında şaşkınlıkla birkaç saniye gözlerimi kırpıştırıp ona baktım.bakışmamızı ve sessizliğimizi bölen o oldu."benden kaçtığını düşünüyordum, meğer peşimde dolanıyormuşsun."dedi ukala bir gülümsemeyle, ve saçlarını sağ eliyle arkasına savurdu.

tanrım, bir insan nasıl bu kadar sinir edici olabilirdi ki!üstelik her gittiğim kafede onunla karşılaşıyor olmam benim onun değil onun benim peşimden geldiğinin göstergesiydi!

öyle sinirlenmiştim aldığı nefesleri üstümde hissedecek kadar yakın olmamızı umursamadan bu düşündüklerimi de aynen yüzüne çarptım.

"ha, emin misin?sürekli benim gittiğim mekanlardasın ama peşinden dolanan ben mi oluyorum!"

diğer bölümlere nazaran biraz uzun oldu galiba neyse bu ve birkaç bölüm sıkıcı olabilir bir nevi geçiş bölümleri gibi bir şeyler olacak.ve hikaye biraz uzayacak sanırım bilmiyorum.lütfen yorumlarınızı ve iyi kötü düşüncelerinizi eksik etmeyin.hoşcakalın!bu arada yanlış sularda yüzüyorsun deanne :)

picasso//girlxgirlWhere stories live. Discover now