Bölüm 13

166 6 1
                                    

Sinirle çıktım okuldan. Tabi Yiğitcanla
Açelyada öyle.
Yiğitcan: Piç herif onu öldürmeliyim.
İzin vermedi değerli arkadaşın
Öfkeyle Açelyaya baktı.
Ayşıl: İyi etmiş. Tek adım bile atsaydın seni affetmezdim. Yüzümü ona döndürdüm. Şaşırmıştı.
Açelya: Ben demiştim
Dedi.
Yiğitcan: Gel benim arabamla gidelim. Açelya sende Ayşılın arabasını al gel arkamızdan. Yolda şu Mert denen çocuğu da ara. Bende Arası ararım oda Su nu çağırır.
Ayşıl: Niye ki?
Dedim yavaş-yavaş sakinleşiyordum.
Yiğitcan gülümsedi. Beni kendine çekti ve saçımdan öptü.
Yiğitcan: Sinemaya gidiyoruz. Işık saçıyorsun her yere.
Gözlerimi gözlerine çevirdim.
Onun gibi bende gülümsedim.
Açelya çoktan gitmişdi.
Ayşıl: Biz de mi gitsek acaba?
Yiğitcan düşünüyor gibi görünüyordu. Bencede dedi. Benim kapımı açacağını sanarken yanılmışım. Söylene - söylene kendi kapımı kendim açtım.
Ayşıl: Hani sen kibardın?
Yiğitcan: Seni tavlamadan önceydi o.
Gözlerimi devirdim. Hepsi aynı işte. İç sesim bütün erkeklerimi tanıyorsun dedi. Haklıydı tanımıyordum.
Yiğitcan Arası aradı.
Yiğitcan: Lan dingil arıyorsun Su nuda. Ben ve sevgilim deyip diğer eliyle tuttuğu elimi öptü. S Açelyayla Mertde geliyor. Çabuk hazırlan kızıda ara. Romantik filmmi seçelim? Lan Aras kız gibisin yemin ediyorum.

Kaşlarımı çattım. Kız gibi mi??
Telefonu kapattı
Ayşıl: Neyi varmış romantik filmin? Dedim.
Yiğitcan : Ayşıl, güzelim adamı deli etme. Sen romantik film sevmezsin.
Dudağımı büzdüm. Haklıydı. Sevmezdim
Ayşıl: Haklısın sevmem.
Yiğitcan: İşte benim kızım dedi.
Bu arada. Bu etek neden bu kadar kısa?

Bende onun gibi Güzelim diyicekken son anda düzelttim. "Yiğitcan, yakışıklım beni sinir etme. Üniforma bu" deyip üstümdekini gösterdim.
Bu sefer Yiğitcan gözlerini devirdi.
Yiğitcan: Kör değilim
Dedi gözlerini kısarak.Omuz silktim.
Biz biraz daha böyle tartışırken sinemaya varmıştık. Aslında Her kesden önce biz çıkmıştık ama en geçte biz varmıştık. Kadro tamamdı.
Korku filmine girmiştik.Klasik olarak. Şimdi bu salak düşünüyorduki korkarım elini falan tutarım. Çok bekler o. Beni eski sevgileriyle bir tutuyordu anlaşılan.
Sevgili olmakta acelemi etmiştik. Çünki ne kadar tanıyoruz ki bir-birimizi. Biletleri almıştık.
Aras: Naber yenge?
Ayşıl: Ne yengesi be.
Su: Aras aşkım haklı Ayşıl yenge ne.
Aras: Taman siz şey yapmayın ya.
Hepimiz güldüz Arasın bu haline.
Açelya: E Su sen nasılsın?
Su: İyiyim. Açelya. Sen nasılsın?(gülümseyerek)
Açelya: Salak ama tatlı kız
Dedi kulağıma Açelya.
Açelya: İyiyim sağol
Su: Ben saçlarımı eski haline döndürme kararı aldım.
Aras şaşkınlıkla " Nasıl"? Dedi. Hepimiz şaşkınlıkla ona bakıyorduk
Su: Kendim olmağa karar verdim. Saçlarım sarı renk zaten. Öyle daha güzel. Hem sıkıldım artık pembeden.
Aras Su ya sarıldı.
Aras: Allahım sana şükürler olsun. Sonunda. Bu Aras kulunu sevindirdin ya.
Hepimiz gülüyorduk onun bu haline.
Yiğitcan: Tamam lan kesin. Girelim artık film kaçıcak. Sinema salonunda çok kişi vardı. Zar-zor aralarından geçmiştik. Film başladığı an. Yiğitcan film daha başlamamışken popcornu bitirecekti neredeyse. Bana istermisin? Dedi. Gülerek hayır dedim. Çok tatlı görünüyordu. O kadar tatlıydıki yanağını sıkmak istiyordum ama yaparsam ne tepki vereceğini bilmiyordum. Film başlamıştı. Filmde kadın ın içine cin falan girmişti. Korkunç bir sahne gelince. Açelya ve Su bağırmıştı. Birdakka Aras ta öyle. O nasıl çığlıktır ya. Kulaklarım sağır olmuştu. Yiğitcanla bir-birimize bakıp gülmeye başladık. Herkes bu değişikler neye gülüyor diyordu
İkimizde ciddi halimize dönüp filmi izlemeye başladık. Yiğitcan göz ucuyla bir bana bir filme bakıyordu. Ne? Dedim sonunda.
Yiğitcan: Elini tutsam ?
Soruyordu birde mal.
Ayşıl: Tutucaksan tut artık.
Hemen elimi tuttu. Elimdeki eldiveni yavaşca çıkardım. Elimi tuttu. İkimizde heycanlıydık. Ben yine Yiğitcana baktım. Beni izliyordu.
Ayşıl: Sen beni izliyorsun filmi değilki( gülerek)
Yiğitcan sadece gözlerime bakmakla yetindi. O kahverengi gözleri hiç kimseye deyişmezdim.
Filmin sonuna kadar ellerimiz kenetliydi.
Aras: Film bitti ama siz ayrılmak istemiyor gibisiniz.
Ellerimizi ayırdık. Halk içinde nisbet yapar gibi tutmadım elinden. Hem utanıyordum zaten.
Lavabo ya gittim. Elimi yıkamamazlık yapmıyıcaktım tabi. Yıkadım. Ama o iz gitmezdi. Lavavodan çıkıp, bizimkilerin yanına gittim.
Aras: Yemek mi yemeğe gitsek diyorum. Acıktım ben.
Mert: Bencede. Kurt gibi açım.
Açelya: Sen hep açsın sevgilim.
Güldük onun bu sözüne.
Pizza söyleyelim dedim. Yiğitcan bana uyar dedi. Hepimiz onayladık.
Sipariş ettik hemen ve hızlı geldi.
Açelya: Yavaş, boğulacaksın.
Mert: Bana bir şey olmaz. Sen de yesene azcık kilo al kilo. Ölüceksin zayıflıktan.
Açelya: Ben çok zayıf değilim.
Ayşıl: Eminmisin?
Açelya: Yapım böyle napayım.
Yemeğe davam ettik.
Herşey harika gidiyordu.
Gece olmuştu. Arabalara bindik.
Yiğitcan: Nasıl iyi eylendimi?
Ayşıl: Çoooook
Dedim. Sırıttı bu halime. Yola değilde bana bakıyordu.
Ayşıl: Önüne bak. Kaza yapıcaz.
Yiğitcan: Merak etme. Güven bana.
Yine bana bakıyordu. Hızla bir araba bize doğru geliyordu. Yiğitcann diye bağırdım sonrası karanlık...


Evrim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin