Bölüm 12

371 14 7
                                    

Saata bakmak için telefonumu aldım. Saat gece 4-tü. Uyku şuan beni tınlamıyordu. Sevincimden uçuyorum desem yeridir. Yiğitcan benim sevgilim. Yanlış duymadınız evet benim sevgilim. Kaç yıldır bu kolejdeyim bir kere bile gülemedim .Rüzgara olan sevgim kalbimi hep yaktı. Ben çok yandım. Hemde çok. Amma benim hakkımda bilmeniz gereken şudur ki ben yangınları sevmem. Ben Buz gibiyimdir. Ben geceleri o yukarda parlayan Ayım. Ayın kızıyım. Kendime çoçukluğumdan beri böyle seslenirim. İkinci annemdir benim ay. Dolunayda kendimi hep özgür hissederim. Tabi bunlar benim fikirlerim. Ezildiğim sürece dolunayda dışarı çıkar, yüksek bir yere çıkar dolunayı seyrederdim. Gözlerimi kapatıp şehrin sesine kulak verirdim. Dolunaya 3 gün kaldı. Hayatımda Şimdi Yiğitcan gerçeyi var. Onu çok seviyorum amma İntikamımı Rüzgardan alamassam rahat olamam. Her gece sesssizce ağladığım o günleri unutmayorum. Kalbimin onu görünce hızlı atışını. Ben onu çok sevmiştim. Onunda beni sevdiğini sanmıştım. Çok merak ediyorumda ben neden by kadar saf oldum? Yiğitcan hayatımın dönüm noktası olacağına eminim. Rüzgarı sevmiyorum. Onu sevmek intihar olur bu saatden sonra. Saata bir daha baktım 6-,yı gösteriyordu. En iyisi hazırlanıyım zaten bu sorular beni yedi bitirdi. Yıkdı beni en azından şimdi ayaktayım dimdik. Okula aslında gitmek istemiyordum amma ben o Rüzgarı öyle bir pişman edicem ki. Öyle bir rezil edicemki. Herkes şahit olucak. Hazırlanıp hemen kahvaltıya indim.
Günaydın dedim neşeli bir şekilde. Ablam: Neden bu kadar neşelisin sarı cadı?
Sensin cadı gudubet kılıklı.
Annem : o ne söz öyle Ayşıl.

Ablam: Anne bir şey sorucam. Bu kızı sizin evladınız olamaz. Bunu cami köşesindemi buldunuz?
Çirkef senin ana...
Annem: Efendim? Banamı dedin Ayşıl?
Yo şirince sırıtmaya çalıştım. Yok annem çirkef senin anılındır diyicektim. Ablam hemen öksürmeye başladı.
Bende piç smile yaptım. Noldu Güner gıcıkmı tuttu?
Güner: Evet ablam gıcık tuttu.
Annem: Anıl kim kız?
Bu sefer bir kahkaha attım. Güner, Anıl kim dedim annemi taklit ederek.
Güner: Anıl arkadaşımda. Yiğitcanı sor anne ya sen. Yiğitcanı biliyon mu anneee? Diye uzattı.
Aha şimdi faka bastım.
Annem: Ayşıll.
Efendim anne.
Yiğitcan kim?
Hiçkimse annem ben gittim ohooo geç kaldım ben hemen kapıya doğru koştum.
Annem arkamdan akşam konuşucaz bunları ikinizlede. Abla Allah belanı versin. Off ya. Neyse Hemen Açelyaya bir mesaj çektim.
Gönderilen: Açelya
Herşey hazırmı?
Gönderen: Açelya
Hazır merak etme. Seni bekliyorum.
Gönderilen: Açelya
Yiğitcan ordamı?
Gönderen: Açelya
Eniştem tamda yanımda duruyor. ;)

Kendime iyice sövdükten sonra son sürat okula sürdüm. Şu an aklımda sadece Rüzgar vardı. Hah iti al çomağı hazırla. Mesaj attı zevzek.
Gönderen: Rüzgar
Aşkım nerde kaldın? Özledim seni.
Sensizlik zor birtanem. Bu bir yılı seni o kadar çok özledim.

Gözlerimi sıkıca yumdum. Bu sefer yalanlarını dinlemiycektim Rüzgar bu sefer olmaz.
Gönderilen: Rüzgar
Bende canım. Geliyorum.

Diyip kestirip attım. Şerefsiz. Sonunda okula varmıştım herkes bahçedeydi. İlk ders bitmişti. Evet geç kalmıştım. Ama hepsi planımın bir parçası. Multimediadakı şarkıyı açmadıysanız bundan sonra açın derim.

Her kes bura baka bilirmi herkes etrafıma toplandı. Rüzgarda Yiğitcanda Açelyada herkes burdaydı. Gözlerimi Rüzgardan ayırmadan konuşmaya başladım. Ben Ayşıl Çetinerim. Ben bu rüzgar denilen şerefsizin bana yaptıklarını görüp, gülüp, alay ettiğiniz kızım. Herkes fısıldamaya başladı. Oha ne kadar değişmiş falan. Rüzgar ona şerefsiz dediğim için yumruğunu sıkmış sinirli bir şekilde bana bakıyordu. Ay galiba ağlıyıcak. Hepiniz insanlıktan o kadar uzaksınızki o kadar canım yandıkı benim bu okulda. Nereye geldim ben hep dedim kendi kendime. Ezildim, hor görüldüm. Bana bir hiçmiş gibi davrandınız. Sizin yüzünüzden kendimden nefret ettim. Biliyormusunuz çirkin ben değildim çirkin sizin kalpleriniz. Hepiniz melek yüzlü şeytanlarsınız. Tabi içinizde biri vardı iyi biri. Açelyaya döndüm. Açelya benim en iyi arkadaşım. Açelyanın gözleri dolmuştu bile. Yiğitcanın kendini zor tuttuğu belliydi zaten. Bende ağlamamak için kendimi tutuyordum. Rüzgara yeniden döndüm. Senden Nefret ediyorum Rüzgar. Senin gibi birini nasıl sevdim ben? Nasıl? Bağırmaktan boğazım ağrıyordu.
Rüzgar yeter artık deyip bana tokat atıcakken. Kolunu büktüm işte beklediğim an geldi. Karnına tekmemi geçirdim iki büklüm olmuştu. Daha sonra bir yumruk da o güzel yüzüne vurdum. Yok ya benim içimi soğutmadı bunlar.
Yiğitcan: Güzelim çok harap etme banada sakla. Benim yumruğumunda tadına baksın.
Merak etme dedim. Rüzgar boşluğumdan yararlanıp yumruğunu yüzüme geçirdi. Bak bu acıtmışdı. Herkes nefesini tutmuş bizi izliyordu. Yiğitcan harakete geçmeye çalıştığında Açelya tuttu.
Açelya: Yiğitcan Ayşılı tanımıyorsun. Ayşıl göründüğünü tam tersidir baya sertdir. Merak etme. İşinide karışma yoksa seni asla affetmez.
Yiğitcan: Sen şakamısın? Sevdiğim kıza dokunucak ve ben hiçbir şey yapmıyıcam öylemi.
Açelya: İnan bana.

Rüzgara bir tekme daha vurup ittirdim onu. İyrençsin. Zavallısın, Ezik SENSİN! RÜZGAR SEN!.
Bana yaptıklarının hepsini intikamını alıcam.
Rüzgar: Ben sana inanmıştım. Sen ..
Ayşıl: Bende sana inanmıştım. Senin yaptığının aynısını yapıyorum.
Rüzgar: Ben sadece özür dilerim.
Ayşıl: Özür dileme.! İstemiyorum senin özrünü. Bitti Rüzgar Karahan! Oyun bitti!.

Evrim Où les histoires vivent. Découvrez maintenant