"Yapanı.. Bulamaz mısın?"
"Kamera görüntülerini inceleyeceğim. Daha önce böyle bir şey olmamıştı burda."

Anladım dercesine başını salladı. Şimdi biraz sakin gibi duruyor ama hala korktuğuna eminim..

Saat gece yarısını geçmişti çoktan. ARVEN oturduğu koltuğa iyice sinmişti. Yavaşça yanına yaklaştım.

"İstersen, seni evine bırakayım. İlk günün yeterince zor geçti."
"Kovacak mısın beni?"
"Hayır. Bu da nerden çıktı."
"Bilmem! Sanki İlk günden uğursuzluk getirdim mekanına."
"Bunun seninle alakası oldugunu sanmıyorum."
"Uğursuzum ben kimse sevmez beni. Annem de sevmiyor."

Annem de sevmiyor demişti. Ne demek istediğini anlamadım, zaten o da ne dediğini fark ederek konuyu değiştirdi.

"Ben eve gideyim.. Yarın daha iyi olarak geleceğim işe."
"Tamam. Ben seni bırakırım."
"Gerek yok. Ben taksi ile giderim."
"Lafımı tekrarlamaktan hiç hoşlanmam. Bu halde yalnız gitmene izin veremem. O yuzden sus ve yürü."

Birlikte mekandan çıktık. Arabaya geçip çalıştırdım. Adresini söyledi.. Söylediği yöne doğru sessizce gidiyorduk.. Ağlamamak için kendini sıktığı o kadar belliydi ki. Evin önüne geldiğimizde tesekkur edip hızla arabadan inip. Apartmana girdi..

Zor bir geceydi onun için. Umarım çabuk atlatır..

Onu bıraktıktan sonra sahile geçtim. Bir süre oturdum olanları düşündüm. Güzel gözlü kızın, üzüntüsünü, ağlamasını. Neden 'annem de sevmiyor' diyişini..

Düşüncelerle boğulurken kalkıp evime gitmek için arabaya bindim..

Eve gelmiştim. Kapıyı açıp içeri girdim. Tam üstümü değiştirip aşağı inmiştim ki kapı çaldı. Açtım, gelen Derya idi. Birden içeri daldı ve bağırmaya başladı.

"Nerde o sürtük. Nerdeee!"
"Kimden bahsediyorsun Derya, ne oluyor?"
"Sizi gördüm. O kızla arabaya binip uzaklaştın. Arkandan bağırdım ama duymadın. Nerde o!"
"Derya! Kendine gel! Kimse yok evde."
"Tabi eve getirmezsin biliyorsun suç üstü yapacağımı. Otele mi götürdün?"
"Deryaaaaa! Yeter.!"
"Yattın mı onunla, Hıı konuşsana, yattın mı o fahişe ile!"

İyice sinirlenmiştim. Kendime hakim olamayıp ona zarar vermekten korkmuştum.. Oldukça yüksek bir sesle ;

"Kes saçmalamayı! Bıktım bu paranoyak hallerinden. Ordan bakınca şerefsiz birine mi benziyorum. Kimseyle yatmadım. Kimseyle de ilişkim yok duydun mu?"
"İnanmıyorum sana.. Açıkla o zaman o kızın senin arabanda ne işi vardı?"
"Derya, ben sana açıklama yapmak zorunda değilim. Sana söyledim. Ben diğer erkeklere benzemem. Hiçbir açıklama da yapmam."
"Ben senin sevgilinim bana açıklama yapmak zorundasın."
"Değilim! Beni tanımış olman gerekirdi.. Ben gerçekten çok yoruldum.. İlişkimize bir süre ara versek iyi olur!"
"Nee! İnanamıyorum sana. Bir sürtük yüzünden 5 yıllık ilişkini bitiriyorsun öyle mi?... Buna pişman olacaksın.. Seni pişman edicem Baybars." dedi.

Tehditler savurarak evden çıkmıştı..

İlişkiye ara vermemde Arven'in etkisi yoktu tabii ki. Sadece bu ilişki gittikçe zorlaşıyordu. Ve Benim bünye bunu daha fazla kaldıramıyor.

Arven'e karşı hislerimin ne oldugunu henüz ben bile bilmiyorum. Aşk mı yoksa basit bir hoşlantı mı? Bundan emin olmadan ona yaklaşamam ki. O çok hassas birisi, kendimden emin olmadan ona yaklaşırsam canı yanabilir.. Çocuk ruhlu kızın, çocuk ruhunu öldüremem. Bunu ona yapamam..

Aklım hala ondaydı. Mekandan çok kötü bir şekilde ayrılmıştı. Arabadan inerken de oldukça kötü görünüyor Du..

Yarın ilk işim onun numarasını öğrenmek olacak. En azından arayıp nasıl oldugunu öğrenebilirim..

Evet onu merak ediyorum. Nasıl, ne halde bilmek istiyorum.. Onu deli gibi merak ediyorum..

Ahh çocuk ruhlu güzel ARVEN.. Kim bilir ne haldesin şimdi..

Bütün bu yaşananların üstüne güzel bir viski gider.. Sarhoş olmaktan nefret ediyorum ama bu gibi durumlarda tek sığınağım içki.. İçtikçe her şey uçup gidiyor aklımdan.. Her şeyi unutuyorum..

Yavaş yavaş içmeye başladım. Şişenin dibini bulana kadar da devam edicek tim.. Çoktan şişe yarım olmuştu bile.. Hafiften sarhoşluk kendini göstermişti..

Telefon çalıyordu hem de bu saatte. Saat gecenin üçü. Bu saatte kim arayabilir ki!

Telefonu elime alamadan kapandı.. Merak edip bakmamıştım kimin aradığına..

10 dk sonra yine çaldı.. Bu sefer yetişmiştim.. Telefonu açtım ve kulağıma götürdüm..

"Efendim, ne oldu Erkan? Hastanedeki kızdan haber mi var?"

"Hayır patron başka bir durum var" demişti Telefonun ucundaki Erkan.

"Ne oldu, söyle."

Ne söyleyecek cidden merak ediyordum. Yeterince kötü geçen bir gecenin ardından daha fazla ne olabilir ki diye düşünerek Erkan'ın cevap vermesini bekledim. Ve cevap vermişti. Verdiği cevapla donup kalmıştım..

"Patron Arven..." demişti. Cümlesinin sonunu duyamamıştım.

Kulaklarım da çınlayan tek kelime;

"Arven"

Bölüm sonu....

ARVEN 💫 (Tamamlandı) Where stories live. Discover now