Demek bay burnu havada'nın adı Baybars.. Değişik bir isim. Ama kulağa hoş geliyor..

İki menü alarak selimin masasına götürdüm.. Yanında siyah saçlı havalı bir kız vardı.. selim adımı söyleyip teşekkür edince kız bana ters ters baktı.. Aldırış etmedim tabii ki.. Siparişlerini alıp masadan ayrıldım..

Selim ile siyah saçlı kız uzun süre oturdular. Hararetli bir şekilde sohbet ediyorlardı..

İkisini de yüzü asıktı. Hesabı ödeyip suratsız bir şekilde cafeden ayrıldılar..

Bütün günüm yine sipariş al sipariş götürle geçti.. Yorulmuştum.. Şerefsiz patron çok katıydı. İzin istedim vermedi.. Sanki keyfimizden istiyoruz izni. Kaza geçirdik işte!

Şükür ki bir sorun yaşamadan işimi bitirmiştim. Bu sefer olacakları göze alamazdım. Eve taksiyle gitmeye karar verdim.

Çantamı alıp çıktım. Çevirdiğim taksiye atlayarak evin yolunu tuttum...

Anahtarımla kapıyı açıp içeri girdim.. Annem uyumuştur diye düşünmüştüm ama ışıklar açık. Demek  ki uyumamış..

"Nerdesin sen!" diye bağırmıştı annem.. Ben cevap bile vermeden suratıma sert bir tokat inmişti..

Bağırdı, çağırdı.. Sonra da susup odasına gitti.. Ben de salonun ortasında öylece dikilip kaldım.

Alnımdaki sargıyı görmedi bile. Sadece tokat attı. Hiç umursamadan hem de!

Dünkü kazadan daha fazla acıttı bu.. Canımı çok yakıyorsun be anne!

Gözlerimden süzülen yaşlara engel olmamıştım.. Odama geçip saatlerce ağladım..

Ruhuma bir iz daha eklendi...

Kendimi toparlamayı başarmıştım sonunda. Yataktan kalkıp banyoya geçtim. Güzelce duş alıp odama geçtim.. Pijamalarımı giyemeyecek kadar yorgundum..

Umursamazca bornozla yatağa geçtim. Ve uykunun kollarına kendimi bıraktım...

Sabah aynaya baktığımda alnımın iyice morardığını gördüm.. Her yerim morluk içinde neden bu kadar hassas ki cildim..

Kahvaltı hazırladım her zaman ki gibi. Annem ortalıkta görünmüyordu. Belki de gitmemi bekliyordur kim bilir!

Canım istemiyordu ancak bir şeyler yemem gerekiyordu.. Kahvaltımı yapıp evden çıktım..

Cemil'i görme umuduyla marketin önünden geçtim ancak ortalıkta yoktu. Daha ona hesap sorucam. Beni kandırmak neymiş görür o!

Cafe'ye geldim işte. Burayı sevdim aslında ama patronu işe yaramaz. Çok kıl bir adam..

Her zaman ki gibi önlüğümü takıp işe başladım.. Cafe sakindi.. Genelde öğleden sonra yoğunluk oluyordu..

Dün selim'in yanındaki Kız birkaç arkadaşı ile gelmişti. Menü istedi götürdüm. Siparişlerini aldım.

İstediklerini masalarına götürüyordum, tam masaya yaklaştım ki ayağım bir şeye takıldı ve sonuç hüsran...

Tepsideki her şey kızın üstüne dökülmüştü.. Lanet olsun kesin kovuldum..

"Çok özür dilerim ben ayağım takıldı. Gerçekten çok üzgünüm"

Ardı ardına özür dilemiştim. Kız birden tiz bir sesle bağırdı.

"Seni Aptal.! Ne yaptın sen! Derhal buranın patronunu çağırın! Hemeeennn!!"

"Ben.. Çok özür dilerim. Lütfen temizlememe izin verin."

"Defol! Sakın yaklaşma bana! Sakın!"

Patron gelmişti çoktan. Beni masadan uzaklaştırdı. Kızla konuşuyordu. Yüzünde sert bir ifade vardı.

Konuşmayı bitirip yanıma geldi. O sırada kız ve arkadaşlarıda mekandan ayrıldılar..

Patron yüzüme tiksinir gibi bakarak;

"Kovuldun! Maaşını al ve git!" dedi.

Konuşmaya çalıştım ama dinlememişti.. Ahh kim bilir o kız ne dedi de beni kovdu.

Ne olmuş alt tarafı üstüne birazcık bir şey döküldü.. İnsanlık hali işte sanki bilerek yaptık.

Paramı alıp cafe'den çıktım.. Biraz yürüyüp ilerideki kaldırıma çöktüm..

Ne yapıcam şimdi. Annem çok kızacak.. Yeni bir işi nasıl bulucam. Daha önce iş deneyimim olmadığı için iş bulmakta zorlanıyorum.. Kimse bana iş vermek istemiyor ki.

Kara kara düşünürken önümde bir araba durdu.

"ARVEN?" diye seslenen Selim'di..

Bunun lada çok sık karşılaşmaya başladık. Hadi hayırlısı.

"Efendim."
"Ne yapıyorsun burda. Cafe'de olman gerekmiyor mu?"
"Birazcık kovulmuş olabilirim" diyip güldüm.

Olanları anlattım. Siyah saçlı kızın sevgilisi oldugunu söyledi. Beni selimden kıskanmış ve bu yüzden böyle bir şey yaptığını düşünüyor. Onun adına özür diledi. Ama buna gerek yoktu tabii  ki.

Cafe'nin patronuyla tekrar konuşabileceğini söyledi ama ben istememiştim.. Böyle bir şeye gerek yok. Zaten adamı hiç sevmemiştim.

İstersem bana iş ayarlayacağını söyledi. Ama Daha önce cemil de böyle demişti. Yine başıma iş almak istemediğim için reddettim..

Selim, Cemil gibi şerefsiz durmuyor ama belli mi olur.

Konuşmamız bittikten sonra Selim arabasına binip uzaklaştı. Ben de deli gibi hala kaldırımda oturuyordum.

En iyisi kalkıp iş aramak diyip ayaklandım. Bütün gün dolaştım iş ilanı olan yerlere gittim. Ama hepsi deneyim olmadığı için kabul etmiyor.

Ahh napıcam ben yaa. Lanet olası kız. Hepsi senin suçun.

İş bulamamıştım. Mecburen evin yolunu tuttum. Yarın sabah erkenden kalkıp iş aramak için evden çıkmalıyım diye düşünerek yürümeye başladım...

'Umarım yarın iş bulabilirim.'

Bölüm sonu...

ARVEN 💫 (Tamamlandı) Where stories live. Discover now