10- Gece Yürüyüşü

Start from the beginning
                                    

"Leon ağabey iyi misin, yüzün şiş görünüyor?"

"İyiyim sadece biraz fazla uyumanın getirisi. Hilal gelmedi değil mi?"

"Hayır gelmedi."

Çiğdem işinin başına dönerken, Leon son arananlardan Hilal'in numarasını çevirdi. Telefon bir süre çaldı almayacağını düşünerek tam kapatacağı sırada onun kadifemsi sesini duydu.

"Efendim?"

"Alo, nasılsın?"

"İyiyim sen nasılsın?"

"İyiyim bende. Bugün gelmedin de merak ettim."

Hilal gülümseyerek karşılık verdi. "Gelmedim değil de gelemedim diyelim biz ona."

"Neden bir şey mi oldu, hasta mı oldun yoksa havalar birden değişti tabi hasta olman nor-"

Hilal Leon'un nefes almadan arka arkaya sıraladığı soruları telaş ile böldü. "Hayıııııııır. Sadece pek vaktim olmadı işler çok sıkıştı da."

"Tüh. Bende sana sevdiğin kekten ayırmıştım."

"Maalesef."

"İş çıkışı uğra istersen hem beraber vakit geçirmiş oluruz."

"Uğramaya çalışırım."

"Çalışmasan da uğrasan."

"Eh iyi tamam madem öyle, kekler atılmasın (!)." Son kelimeyi bastırarak söylemişti.

"Hilal, özür diledim ya o zaman eşeklik ettim kabul.

"Tamam tamam kapatmam gerekiyor."

"İyi çalışmalar çok yorma kendini."

"Sana da iyi çalışmalar."

Hilal telefonunu kapattı. Dudak kenarları kulak hizasına çoktan gelmişti. Kalan işlerini keyifle bitirdi. Bir an önce şirketten çıkmak istiyordu.

Leon akşam üstünü iki de bir saatine bakarak zor etmişti. Karşıdan gelen kişi ile yüzünü buruşturdu. Beklediği kişi yerine gele gele Hakan gelmişti.

"Selam kardeşim."

"Bende Hakan nerede kaldı diyordum."

"Hoş buldum. Alınacağımı düşünüyorsan yanılıyorsun."

"Nerde sen de alınacak o göz?"

"Hayırdır sen neden gerginsin bu kadar? Günlük Hilal dozunu almadın mı yoksa?"

"Alamadım konuşmak yetmedi kaç gündür telefondan görüşebildim. "

"Belli oluyor."

"Bak birazdan gelecek sakın geçen seferki gibi pot kırayım deme dikkat et biraz."

"Alışkanlıktan ağzımdan çıktı bir an işte. Demek birazdan gelecek ne yapacaksınız? "

"Hakan?"

"Eföndöm." Ağzına tıktığı çikolata yüzünden kelimeleri boğuk çıkmıştı.

"Bu ne merak bir de kadınlara meraklı derler sana ne, ne yapacaksak yapacağız."

"İyi tamam söyleme. Bu arada seni yanıltmadı değil mi, barda duyduğunda kötü olmuştun?"

"Yanıltmadı. Ailesi ile aynı sofraya oturttu, daha ne yapsın. Hem bu akşam anlatacağım ona yalan söylemek hoşuma gitmiyor."

"Anlat ileride dert olmasın." Hakan tabakta duran keke uzandı. Tam alacakken Leon'un eline vurması ile geri çekildi. Leon tabağın cam yuvarlak kapağını kapayıp elini kapağın üstünde tuttu.

İki İken BirWhere stories live. Discover now