10- Gece Yürüyüşü

333 27 7
                                    

Keyifli okumalar uzun zaman oldu görüşmeyeli yarın eğer vakit bulabilirsem 3,4 bölüm birden atacagim :)))

Saat öğle vakitlerini gösteriyordu. Leon  birazdan oluşacak kalabalığı gözünde dağ gibi büyüttü. Bugün pek keyfi yerinde değildi. Zaten Hilal'i de görmemişti. Hafif soğuk algınlığının yanına özlem duygusu ona hiç de iyi gelmiyordu. Hilal üşümüş müdür acaba? Diye düşündü aniden soğuyan havaların kimselere iyi gelmediği bir gerçekti. Annelerinin bugün evlerine döneceğini biliyordu. İş çıkışı beraber zaman geçirmeyi teklif edecekti. Müşteriler gelmeye başladığı sıra üst kattaki odasına yöneldi. Yeni işe aldığı garson bugün iş başı yapmıştı akşama kadar biraz dinlense iyi olurdu.

"Çiğdem, Hilal Hanım gelirse haber verirsin bana odamdayım."

"Tamam Leon Bey." Müşterilerin yanında birbirlerine karşı hitap şekilleri böyleydi.

Leon  eliyle genç kızı yanına çağırdı. "Sevdiği kekten iki üç dilim ayır. Diğer müşteriler isterse elimizde kalmadığını söylersin."

"Tamam."

Leon odasında bulunan üçlü koltuğa uzandı ayakkabılarını çözmeden Koltuğun uç kısmından aşağıya sarkıttı. Bir kaç dakika gözlerini dinlendirecekti.

Hilal önünde biriken dosya kağıtlarına, ardından Mine ye baktı. Onunda kendisinden farkı yoktu. Ay sonuna az bir zaman kalmış, raporların bilgisayara düzenli bir şekilde aktarılması için çabalıyorlardı. Öğlen yemeklerini ofise sipariş ettiler. On dakika gibi kısa bir sürede siparişlerinin geldiğine sevindi fazlaca acıktığını hissediyordu.

Mine hafif kıkırtılar ile Hilal'in anlattıklarına eşlik ediyordu. Kıkırtıları kahkahalara dönüştü ofiste bir ikili kişinin onlara bakması ile elini ağzına götürdü. "Tuzlu kahve demiş birde, çocuk kaşla göz arasında aile ile de tanıştı."

"Kendi de ne olduğunu anlayamadı. Görseydin hallerini nasıl çekindi."

"Tayfun amcayı tahmin edebiliyorum. Hilal sana söylediklerim hakkında düşündün mü peki?"

"Güzel zamanların tadını çıkarmaya çalıştım. Olumsuz düşünceleri şimdilik bir kenara bıraktım. Leon ile geçirdiğim her anda mutluyum bana iyi geliyor. Aşık mısın dersen sanırım değilim ama ilgisinin hoşuma gittiğini inkar edemem."

"Bu tip davranışları çevrede birinden görmeyeli çok oldu Hilal belki de sırf bu yüzden Leon ile vakit geçirmek hoşuna gidiyor."

"Hayır hayır öyle bir şey değil. Soner'inde benimle ilgilendiğini söylüyorsun ki evet ilgileniyor bunun farkındayım. Soner'in davranışları bana abartı geliyor onun ile kısa konuşmalar yapmaya çalışıyorum. Leon da ise bu durum tam tersi ilgisi beni sıkmıyor."

"Etkilendin o halde."

"İster çekim de buna, ister hoşlanma, ister etkilenme. Şu an bir adını koyamıyorum. Daha önce gece uykumdan feda edip mesajlaştığımı ise hiç hatırlamıyorum.

Mine söyleyip söylememek arasında kararsız kalsa da çenesini tutamadı. "Aybars ? Onun ile hiç kıyasladın mı?"

Hilal, Aybars adını duyunca çatalını salataya daha sert batırdı. "Onun neler yaptığını en iyi sen biliyorsun. Aileme dahi anlatmadım. Leon  ile ikisini ismini yan yana bile kullanmak istemiyorum."

"Haklısın canım neyse hadi toparlayalım şurayı da daha çok iş var."

Leon uykusundan sıçrayarak uyandı. Dirseğini dizlerinin üzerine yaslayıp yüzünü sıvazladı, terlemişti. Berbat bir rüya görmüştü. Yetişmesi gereken yere koşup durmuş bir türlü gidememişti. Hilal'in sesini de duymuştu bir ara. Masa üzerinde duran telefonundan saate baktı. Yaklaşık üç saattir uyumuş olduğuna inanamadı oysa sadece gözlerini dinlendirecekti. Burada bulunan yedek kıyafetlerini giydi. Yavaş adımlar ile alt kata indi. Çiğdem ve yeni eleman masaları siliyor ortalığı topluyordu. Sert bir kahve yaptı bu onu kendine getirirdi.

İki İken BirWhere stories live. Discover now