2🐚

3.1K 318 272
                                    

Steve hızla kuyruğunu sallarken köpek balıklarına yakalanmamayı diliyordu. Zaten yeterince gecikmişti.

"Umarım o yeryüzü insanı senden bahsetmez, yoksa bu telaş boşuna olur!" dedi Pubo tüm vücuduyla kıvrak harekerler yaparken. Steve'e yetişmek bir ölümdü.

"Sanırım orada bir şey gördüm." dedi Pabu korkuyla. Daha sonra durup arkadaki yosunlara dikkatlice baktılar.

"Az kaldı zaten, devam edelim." dedi Pubo arkasını dönerek. Steve de başını sallamış, arkasını dönüyordu ki Pabu'nun çığlığıyla yerinde kalakaldı.

"İncitmeyin." dedi Prens Wade adamlarına. Ardından da yüzüne o ürkütücü gülümsemesini yerleştirip Steve'e doğru ilerledi. "Bu saatte burada olmaman gerekiyor, Marmaidia'lı."

"Dönüyorduk." dedi Steve başını eğerek. O korkunç yaratığın yüzünü görmek istemiyordu-- bakışları ya masallardaki gibiyse?

"O kadar çabuk değil." Prens Steve'e daha da yaklaştı.

O sırada da köpekbalığı muhafızlar Pubo'ya yemekmiş gibi bakıyorlardı ve bu korkunçtu-- o zaten yemekti...

Prens eliyle bir işaret yapıp bir muhafızı yanına çağırdı. Köpek balığı muhafız ağzında şişeyle yanlarına geldi ve şişeyi efendisine bıraktı.

"Bunu prense götür--"

"Asla!"

Wade Steve'in kolunu hızla yakalayıp sıkıca tutunca Steve acıyla inledi. *biraz ekşın gerek fekşın ama değilsin maykıl ceksın* "Sözümü kesme!" Şişeyi eline tutuşturdu. "Dediğimi yap, yoksa bir dahakine arkadaşların midemi doyuruyor olur." dedi Steve'e iyice yaklaşarak.

Kral Ve ve gazileri aşkına! Nefesi berbat kokuyordu!

Steve korkuyla başını sallayınca köpek balıkları Pabu'yu bıraktı ve enteresan kahkahalar *huahahahhuhahahhu* eşliğinde oradan ayrıldılar.

×××

"Steve, Peter fısıldayarak ona yaklaştı. İyi misin?"

"E-evet majesteleri."

Peter göz devirdi. "Sen de mi? Cidden mi?"

Steve onun ne dediğini anlayamazken aklına vermesi gereken şişe geldi. Ama vermese de kimse bilmezdi ki-- Pabu ve Pubo'yu tehlikeye atamazdı.

"Size b-bir şey vermem gerek. Yutkundu. Ama kral öğrenirse hepimizi öldürür."

"Ne vermen gerek?"

Steve iç çekip şişeyi çıkarttı. "Sharker Prensi'ne yakalandık ve o da-- bunu size vermemi istedi."

Peter'ın gözlerinden belli belirsiz bir parlama geçerken sessizce şişeyi aldı. Şişeyi açıp içindeki mektubu çıkarttı.

Okurken yüzünde aptal bir gülümseme oluşmuştu ki, Steve bunu gözden kaçırmadı. Peter boğazını temizleyip bakışlarını ona çevirdi. "Merak etme, aramızda."

mermaid | stonyWhere stories live. Discover now