2

2K 218 71
                                    

"Fazla paraları var." dedi babam anneme, kısık sesle konuşması beni meraklandırmıştı. "Şerif bile akşamki partiye davet etmiş."

"Sahiden mi?" annemde ona aynı sesle konuştuğunda daha fazla beklemeden mutfağa girdim.
İkisi de bana bakmıştı. William'ın alnına koyduğum bezi soğuk suyla yıkadım ve sıktıktan sonra mutfaktan çıkacaktım ki annem beni durdurdu. "Hazırlanabilir misin? Akşama gidecek bir partimiz var."

"Gerçekten mi?" dedim az önce hiçbir şey duymamış gibi.
"Hemen mi gideceğiz?" babam konuştuğunda annem babama sanki bir şeyler ima ediyormuş gibi baktı.

"Akşam üstü gideriz, hem kasabaya yeni gelen denizcilerle tanışırız."

"Ama onlar çok fazla kişiler." dedim kaşlarımı kaldırarak. "Kasabadakiler sorun çıkarmasın?"

"Şerif zaten mürettebattan birkaç kişiyi çağırmıştır canım." annem onay almak ister gibi babama baktı, babam başını salladığında bende mutfaktan çıkıp William'ın odasına girdim. Elimdeki bezi onun alnına koyduğumda o esmer yakışıklı adamın gelip gelmeyeceğini merak ediyordum.

William soğuk bezi alnına koymamla titrediğinde saçlarını okşadım ve o tekrar uyuduktan sonra odasından çıkıp kendi odama geçtim.

-

"Anne canım yanıyor!" dedim o belimdeki lastikleri biraz daha çekerken. "Hala bir kadın olabilmeyi beceremiyorsun Savannah!" çünkü bir kadın değilim dedim içimden.
Henüz 18 yaşındaydım ama annem beni evlendirmek istiyordu hatta bunun için geç kaldığımı düşünüyordu.

"Tanrım! Tıpkı benim genç kızlığıma döndün!" kapalı gözlerimi açtım ve aynada kendime baktım. Beni baştan aşağı annem giydirmişti ve görünüşümün yarım saat önceki benle alakası bile yoktu.

"Çok güzelsin." dedi annem saçlarımı okşayıp. "Şerifin oğlu Timothy'nin bugün seninle dans etmek isteyeceğinden eminim." utançla kafamı eğdiğimde içimde oluşan heyecan her saniye büyüyordu.

"Çıkalım istersen." kafamı salladım ve babamın iltifatlarını duyduktan sonra onunla vedalaştık ve annemle birlikte evden çıktık. Babam William ile birlikte evdeydi, zaten o partilere pek katılmazdı.
Üzerime örttüğüm şal açıldığında annem omuzlarımı daha sıkı örttü ve Piggio'nun salonuna vardık. İçeriden gelen sesten partinin başladığını anlamıştık. İçeriye girer girmez annem şalımı aldı ve saçlarımı düzelttikten sonra birlikte salona girdik, herkes eğleniyor gibi görünüyordu. Gözlerimi dans edilen alana çevirdim ve tanımadığım insanların dans ettiklerini gördüm, bunlar denizciler olmalıydı. Uzun süre sonra gelen ilk denizcilerdi, neden geldiklerini bilmiyorduk doğrusu ama iyi bir zamana denk gelmişti. Bahar eğlencelerimizi görmeleri güzeldi.

Annemle birlikte öndeki bir masaya oturduk. Timothy ile göz göze geldiğimde bakışlarımı hemen ellerime çevirdim.
Tanrım, gereksiz yere fazlasıyla utanmıştım.

Bellamy çaldığı eğlenceli müziği yavaş yavaş duygusal dans müziğine çevirirken etrafımdaki tüm erkeklerin kızları dansa bir bir kaldırdıklarını gördüm, müzik başlayıp insanlar gitgide çoğaldığında anneme beni kimsenin kaldırmadığını ve hissettiğim rezil olma duygusunu ona söylemek ister gibi baktığımda bakışları bende değil, ilerideydi ve heyecanla bakıyordu. Onun baktığı yere baktığımda bunun esmer denizci olduğunu fark ettim.

Ve bana bakarak bu tarafa geliyordu.
"Sana geliyor, sakın reddetme." annem beni dürtüp konuştuğunda heyecandan nefesim kesilmişti.
"Bu dansı bana lütfeder misiniz?" elini bana uzatıp eğildiğinde anneme baktım beni sırtımdan itmişti. Bana uzattığı elini tutup ayağa kalktım ve beni kendine çekmesine izin verdim, fazlasıyla uzundu ben onun sadece omzuna geliyordum. Dansın ritmine göre hareket ederken gözüm anneme kaydı, bana gururla bakıyor gibiydi.

"Zayn Malik." dedi yoğun bir sesle. Sesi de kendisi gibi içimdeki bazı yerleri titretmişti.

"Efendim?" ses tonunu takip etiğim için ne dediğini kaçırmıştım.

"Adım Zayn Malik." dedikten sonra belimden beni biraz daha kendine bastırdı, nefesim kesiliyor gibiydi. Yanımızdaki insanlarla aynı hareketi yapıyorken Fionna bana göz kırptı ona gülümsedim, dans eden insanlar arasında tek konuşan denizci ve bendim.

Rahat görünmek isteyerek konuştum.
"Savannah Grace Moreth."

"Sen bu sabahki güzel kızsın."
Ben olduğumu şimdiye kadar anlamamış olması özgüvenimi azaltırken benim güzel olduğumu söylemiş olması aynı zamanda özgüvenimi arttıyordu. "Bir an için bu kasabada fazlasıyla güzel kız olduğunu düşünmüştüm." dediğinde kaşlarımı kaldırıp konuştum.

"Zaten öyle." o da bana inanmıyormuş gibi kaşlarını kaldırdı. "Yani, buradaki şu güzel kızlara bir baksanıza." dediğimde gözlerini yine de gözlerimden çekmedi.

"Hayır." diye cevap verdi. "Şu an gözlerimi senden almak istemiyorum."

-

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

-

Ben bu kurguya  b a y ı l d ı m

Umarım sizde beğenmişsinizdir, diğer bölümde görüşürüz

#ZAVANNAH

pirate // zmWhere stories live. Discover now