pirate // zm

5

"Anne evdeydim o saatte zaten başka nerede olabilirdim ki?" anneme inandırıcı olmak adına sesimi yükselttiğimde hiç bana inanmış gibi görünmüyordu. "Sadece lavaboya gitmiştim o ara uyanmış olmalı."

"Lavaboya baktığını söylüyor!" dediğinde sinirle tekrardanbağırdım. "Beni hiç dinlemiyorsun anne!" bulduğum fırsatla evden hızla çıktım ve Lysa'nın evine doğru yola koyuldum. Güzel bir bahanem olmuştu.
Ona dün geceyi hemen anlatmam gerekiyordu. Hissettiğim o hissi, beni fazlasıyla güzel bulduğunu, hepsini...

İlk defa bir erkek tarafından güzel bulunmuştum ve bu mükemmel bir histi. Ayaklarım yere basmıyordu resmen.

"Lysa!" diye bağırdım onların bahçesine girer girmez. "Lysa hemen aşağı inmen gerekiyor!" Bedeni kapının ağzında göründüğünde tekrarladım. "Hemen gel sana bir şeyler anlatacağım!"

"Bekle." dedi ve içeride annesine bir şeyler söyledikten sonra koşarak yanıma geldi.

"Neler anlatacağım bir bilsen!" onların evinin bahçesinden çıktık ve dün Denizci Zayn ile buluştuğumuz yere doğru ilerlemeye başladık. Bahçe kapısından çıkar çıkmaz sordu.
"Ne oldu? Anlatsana, öleceğim meraktan!"

"Bak!" dedim boynumdaki saçları çekip boynumu onun görmesi için açarken. Boynumdaki ize baktığında ağzı beş karış açık kaldı.

"Tanrım, bu gerçek mi?" parmaklarını boynuma bastırdığında acıyla inledim. Elini çekti ve şaşkınlıkla bana bakmaya devam etti.

"Tanrım bu çok büyük!" ize bakarken konuştu. "Kim yaptı bunu?"

"Kasabaya gelen denizcileri gördün değil mi?"

"Evet." beklediğim tepkiyi vermedi. Gözlerini devirdi ve önemsiz olduğunu vurgulayacak bir ses tonunda konuştu. "Babamın gözü onları tutmadı, zaten kasabada da konuşmaya başlamışlar." dediğinde kaşlarımı kaldırdım.

"Neden?"

"Savannah iyi düşün. Neden bu zamanda böyle küçük bir kasabaya gelsinler ki?"

"Ne ima ediyorsun?"

"Hiç." dedi omzunu öylesine kaldırıp indirirken. "Her neyse sen şu morluktan bahset."

"Önemli bir şey değil, boşver." dedim bende omzumu kaldırıp indirirken, tüm isteğim yerle bir olmuştu.

Zayn kötü bir adam gibi görünmüyordu ki.

"Savannah, bunu anlatmak için yanıma geldin ve şimdi önemli olmadığını mı söylüyorsun? Anlat bakalım ne oldu?"

"Hiçbir şey." En sonunda dün denizciyle öpüştüğümüz kayaya yakın bir yere oturmuştuk. Daha fazla orada durmak istemediğimi düşünerek oturduğum yerden kalktım. "Benim gitmem gerekiyor."

"O değil mi?" elimi tutarak gitmeme engel oldu. "Dans ettiğin o denizci yaptı bunu, değil mi?"

"Dans ettiğimizi nereden biliyorsun?"

"Fiona'da partiye katılmış, o söyledi."

"Lysa-"

"Bilmiyorum Savannah, sadece." Beni kolumdan tuttu ve yürümeyi bıraktık. Omuzlarını indirdi ve bana ders vermek isteyen o yüz ifadesiyle baktı. "Dinle. Onları tanımıyoruz tamam mı?"

"Fakat o bana çok nazik davrandı." dedim tekrardan yanına oturarak. "Beni zirveye bile çıkardı diyebilirim."

"Tanrım yoksa bu izden fazlasını mı yaşadınız?" dediğinde başımı eğip güldüm.

"Evet, öpüştük."

"Nerede?" dedi merakla.

"Tam şurada." elimle beni yasladığı uzun kayayı gösterdim. "Beni oraya yasladı, kendisi de bana yaslandı ve beni öpeceğini söyledi."