İyi ki Öküzsün!

En başından başla
                                    

Ayşin Zeyno'yu bi kere görmüştü ve bi daha beni bu kızla görüştürmeyin demişti. Fazla dinlemeyi sevmeyen biri.

-Bunlar bitti.

-Tamam sen çilekleri doğra bende kremayı süriyim.

-Tamam.

İlk kata vanilyalı kremayı sürdüm. Sonra Ayşin'in doğradığı çilekleri tek tek yerleştirdim. Üstüne damla çikolata serptiklen sonra üstünü ikinci katla kapantım. Pasta dört katlı olcaktı. İkinci katın üstünede çikolatalı kremayı sürdüm. Bu sefer sadece dala çikolata serpiştirdim. Üçüncü katata vanilyalı krema sürüp, çilek ve damla çikolata ekledim ve üstünü kapattım. Üstüne kalan kremaları döktüm ve etrafına yaymaya başladım.

-Kız azcık özenli sürsene. Hem ikisini karıştırınca kötü durdu.

-Ohoo kızım sen orda pastalara ve süslerine bakarken ben şeker hamuru aldım onla kaplıcam bu tam yapışsın diye.

-Vay be! Demek benim arkamdan işler çeviriyosun he? Öle olsun başka ne aldın bakalım?

-Pasta süsü, kremayı sıkmak için alet bide hani pastanın üstüne bişi koyuyolar üstüne "İyi ki Doğdun!" falan yazıyolar ya ondan.

Bunları anlatırken şeker hamurunu pastaya yapıştırmıştım.

-Mağazayı aldım desene.

-Haha çok komiksin. Sen şu kalem gibi olan şeyleri alda pastanın kenarlarına dallar çiz.

-Hih tabi burda ressamınız var ya.

-Evet hadi yap. Şunu bende şu beyaz şeye "İyi ki Doğdun" yazıyım.

-Graffiti yap.

-Oha! Baştan söyleseydin sana dallar yerine MERT yazardım. Mal!

-Napıyim şimdi aklıma geldi.

-Aha buldumm! Beyaz şeyi-

-Ya şuna yazı de gitsin!

-Tamam. Yazıyı biraz yukarı koyarız altına graffiti MERT yazarız.

-İşte bak ben olmasam aklına gelmicek hiç yapamıcaktin. Ee ne yazdın?

-İyiki doğdun öküz!

-Ahaha iyiymiş. Dalların uçlarını sarmal şeklinde yaptım bak.

-Aaa süper olmuş lan. Aferin lan saa! Adam oluyon!

-Kes lan sesini!

Bi şey demedim çünkü graffitiyle uğraşıyodum. Yeterince enk vardı. Hatta fazlasıyla.

##

İşte bitti. Her şey hazırdı. Tabi pasta gelmedi. Neyse bizimki daha güzeldi. Bahçe hazırdı. Balonlarda. Ben hazır değilim üstümde bolca çimen lekesi, krema, o yazı yazdığımız kalem gibi şeyler. Hemen yukarı çıktım. Ayşin ön bahçede misafirlerin kapı çalmaması için bekliyodu. Canım arkadaşım benim ya kıyamam! Hemen gidip Mert'in en sevdiği elbisemi giydim. Saks mavisi elbise straplezdi. Dümdüz sade bi elbiseydi. Eteğinin boyu dizimden bi karış yukardaydı. Saçımı düzleştirip. Hafif salaşımsı bıraktım. Boynuma Mert'in aldığı. Selin.....Mert yazılı kolyeyi taktım.(o noktalar arasında zincir olduğunu gösteriyo. Niye açıklamya yaptım bilmiyom nese devam) Rimel, allık, göz kalemi derken hazırdım.

Mert'in dolabına yöneldim. Kot pantolonunu, en sevdiğim t-shirtünü ve birde siah ceketini çıkardım. Böyle çok yakışıklı oluyo. Hemen çalışma odasına gittim. Kapı açar açmaz çarpıştık. Hatta çarpışmanın etkisiyle Mert dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Mert'ten ayrıldığımda şövalesindeki resmi gördüm. Benim resmimdi. Ay yerimm!

Benimsin SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin