9. Zevkle

71.8K 3.9K 1.2K
                                    



İyi geceler canlarım...

Aşağıda "Minel" diye bir kelime geçmektedir. Anlamı; Farsça'da Aşk* Türkçe'de; Cenneteki inci* demektir.

Keyifle okuyun...

...

Gecenin bir yarısı olduğunda varacakları evin önünde durdurdu arabayı. Bu geçen iki güne sığmayan hareketlilik yorulmak bilmeyen kadını bile yormuştu. Yatırdığı koltuğa ellerini başının altına alan, tatlı tatlı uyuyan meleğine baktığında onu uyandırmaya nasıl kıyacağı geçti aklından.  Zorla açtırdığı uzun saçlarına elini bırakıp usul usul gezdirdi üzerinde. Her şeye doysa bile bu saçlara dokunmaya doyamayacağını biliyordu. Efruz'un her şeyini seviyordu. Gözleri ayrı... Saçları apayrı... Beyaz teninden yayılan ışığı... inatçı olduğunu gizleyen ruhunu... Her koşula uyan ve zorlanmayan kişiliğini... Ve kendinde tamamlanan kalbini...

Onu dünyada hiç bir şeye değişmez kılan sevgisini, kalbinde ölene kadar misafir edecekti Kartal. Önüne kim ve ne çıkarsa çıksın Efruz ondan bir adım uzağa gidemezdi. Bunu hem kendi sevgisine hem de kadının kendine olan bağlılığını bilerek zevkle yapardı. Belki çok yakında kendine çok kızacaktı. Belki küsecek tavır yapacaktı ama yanında olacaktı. Kartal elinden geldiği her şekilde onu ikna edecek ayrılmaz bağlarına yeni düğümler atacaktı. Adının Kartal olduğu kadar emindi ki, Efruz Sipahi olduğu bu dünyada ve ahirette onunla olacaktı.

Arabadan çıkarak evin demir kapısını açmaya giderken kapı açıldı. Mahmut koşarak yanına geldi. "Hoş geldin beyim." dedi. Kendi yaşlarından biraz büyük olan Mahmut evin bakımını eşiyle birlikte üstlenen temiz biriydi. İzmir'deki bu evini hem çok seviyor hem de tatillerini bu evde geçiriyordu. Gün gelmişti ki karısıyla gelsin bu eve. "Hoş buldum Mahmut abi, nasılsın?"

"Biz iyiyiz Kartal beyim. Dedin çok mutlu olduk evlenmişsin. Hayırlı olsun."

Kartal gülümseyerek arabada uyuyan karısına baktı. "Sağ olasın. Allah razı olsun. Sen kapıları aç istersen bende eşimi uyandırayım."

Mahmut başıyla onaylayıp yanından hızla ayrıldı. Kartal'da arabaya geri dönüp Efruz'un kapısını açtığında aralık gri gözlerle buluştu. "Geldik mi?" dedi uykudan arınmaya çalışan ses tonuyla.

"Geldik."

Yerinde doğrulup ellerini yüzüne ve saçlarında gezdirip uyanmaya çalıştı Efruz. Onun bu sevimli haline bile hayranlık besleyen Kartal karısına elini uzattı. Avuçlarına dolanan ince parmakları sıkıca kavradı. İnmesine yardım edip kendine sardı. Havadaki nemi hisseden Efruz, "İzmir," diye mırıldandı. Yol boyunca kocası nereye gittiklerini söylememiş o da bir süre tabelaları okumaktan yorgun düşmüştü.

"Burnumuz iyi koku alıyor."

"Bu havayı bilmesem ayıp olur. Hislerim kuvvetlidir. Denize yakın olduğumuzu da söylememi istersin diye düşündüm çünkü tuzu bile hissediyorum."

Yanağına sokulan adamın tutkulu busesi uyanmasını biraz daha erkene almıştı. Bedeni uyanıktı ama ruhunun bir kısımı hala uyuyor gibiydi. "Denize sıfır ve ben senin bu zekana her geçen saniye hayran oluyorum."

Esneyen kadının yorgun haline gülümsedi. "Benim adım Efruze oldu olalı böyle aksiyon görmedi Kartal." dedi başını geniş göğüse yaslarken.

Kartal Pençesi - Kitap olduTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang