7. Evet

80.3K 4.4K 1.6K
                                    

Keyifli okumalar...



...

Sevdiğin kadını öpmekle sevdiğin kadının seni öpmesi arasındaki aşk tadını aldı Kartal. Onun kendine gelişini benliğiyle karşıladı. İlginç geliyordu bedeninde her hücrenin Efruz diye inlemesi. Ne kadar sarsa yetmiyordu, yetmeyecekti. Efruz'un çıplak teni günaha bağır çağır davet ediyordu. Elleri pürüzsüz sırtta baskıyla dolanıyordu. Dokunduğu yerler yanıyordu. Boyuna kadar battığı günahlardan en masum olanıydı Efruz. Helalinden lazımdı bu kadın, en helalinden, en güçlü bağla. Dudaklarından zoraki ayrıldığı kadını göğsüne sardı. Gözlerini kapatan Efruz adamın kalp atışlarını duyuyordu.

"Göklerde bağlanan düğümü bilir misin?"

Efruz başını salladı. "Hayır."

"Bir imzadan fazlası, melekler şahitlik eder her bir cümleye. Göklerde başlar düğün ve Allah kullarını ölene kadar birbirine helal eder. Seni öyle istiyorum, günahsız..." Başını eğerek kendine bakan kurşuni gözlerinden öptü kadını. Gözleri tekrar kapanan Efruz'a fısıldadı. "Melekler şahitlik ederler," dedi nefesini içine çeke çeke kadını kollarında sıktı.

"Bu halimize mi?" dedi Kartal'ın bilmediği bir Efruz vardı. Henüz kendisini tanımıyordu. Her dediği kelimeyi en ince ayrımına kadar biliyordu. "Hiç sanmıyorum."

Dilini dişlerine vurarak hayır dedi Kartal. "Göklerdeki düğünümüzde, her şeyim ol ama önce helalim."

"Başka şansımın olmadığını biliyor gibisin, ondandır bu yükselişin."

Bakışına naif bir gülüş yerleştirdi Kartal. Ellerini kaldırıp adamın yüzüne bıraktı Efruz. "Hem yerde evet hem gökte... Başımıza ne gelecekse razıyım."

Efruz'un kendine teslimiyeti kanını hızlandırıyordu. Onu aklına koyduğunda bu kadarını beklemiyordu ama biliyordu; bir yaradan var ve o, ondan önce her şeyi yazıyordu. Efruz'un alnına dudaklarını bastırdı. Geriye çekilip kızı kollarında ters çevirdi. Efruz'un sırtını kendi göğsüne yasladı. Yerine huzurla yerleşti Efruz. Yapacak bir şeyi yoktu, fırtınaya kapılmış gidiyordu. Gönüllüydü, itiraz edemiyor, etmekte istemiyordu. "Biraz bekleyelim, bir ay kadar."

"Neden?" dedi Kartal, Efruz'un ellerini elinin içine almış parmaklarıyla oynuyordu.

Efruz'un aklındakiler tamamen farklıydı. Bir ay sonra yapılacak olan ihaleden kurtulmak istiyordu. Babası Kartal'ı öğrenirse başına gelecekleri biliyordu. Kartal'dan medet umacaktı ve Efruz bunu düşününce bile deliriyordu. Kartal Sipahi denildiğinde el pençe duran insanlardandı babası. Birde damadı olarak bildiğinde eliyle sunacaktı kızını. Batmakta olan şirketi Kartal sayesinde düze çıkaracağını biliyordu. Ve Abisi Aydın... Onun kumarhanesinde oynaktan zerre çekinmeyecekti. Gözlerini kapatarak derin nefes alıp verdi. "Hiç. Bu hafta sonu İsviçre'ye gideceğim. Bir hafta kalacağım belki daha çok."

Kartal onsuz bir şehir düşündü. Efruz'un olmadığı bir ülke! İçine şimdiden bir sıkıntı çöreklenmişti. Kurşuni gözleri görmeden geçecek günler... "Neden gidiyorsun?"

"Kardeşimi özledim, o gelemiyor dersleri var. Bu son senesi, yazılım mühendisliği okuyor. Daha önce verdiğim bir söz."

"Tamam, dönünce seni babama götürmek isterim ama kabul edersen."

Efruz ister istemez gerilmişti. Kartal kasılan kadını hissediyordu kollarında. "İstersen tabii," diyebildi.

"Senin baban bir imam ve ben onun istediği bir gelin olmayabilirim, biliyorsun."

Kartal Pençesi - Kitap olduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin