23.bölüm

73.3K 3.8K 323
                                    

''Oha kızım sen ciddi misin?''

''Yok sabahtan beri şaka yapıyorum. Özlem mal mısın ya? Tabiki de ciddiyim.''

''Ne yani senden özür diledi öyle mi?''

''Evet.''

''Ve seni kıskandığını söyledi?''

''Hı hı.''

''Bunu yapmış olması için iki ihtimal var. Birinci ihtimal kafasını bir yere çarpmıştır, ikinci ihtimal sen kafanı bir yere çarpmışsındır.''

''Dalga geçme.''

''Ah tabi bir ihtimal daha var.''

''Neymiş?''

''Doruk'u o kadar fazla istiyorsun ki bilinçaltın sana oyunlar oynuyor ve halüsinasyonlar görüyorsun.''

''Aslında haklı olabilrsin. Doruk neden beni kıskansın ki? Sanırım doğru söylüyorsun. Halüsinasyon gördüm. Zaten yaşadıklarım gerçek olamayacak kadar güzeldi.''

''Günce tatlım neden bu kadar safsın? Dalga geçiyorum sadece. Tabiki de yaşadıkların gerçekti.''

''Saf falan değilim.''

''Hı hı tabi.İlk defa hocanın sana ceza vermesi bir işe yaradı.''

''Bir de o konu var. Ceza vermesini Doruk söylemiş. Benimle konuşabilmek için.''

''Yok artık.''

Özlem'in şaşkın yüzüne bakarken aklıma bazı şeyler geliyordu.

Doruk, bizim odun Doruk gelip benden özür dilemişti. Ya bütün bunlar beni özlediği için değilde başka bir şey içinse?

Öğrenmenin tek bir yolu var.

Hızla oturduğum yerden kalkıp telefonumu elime aldım.

''Ne yapıyorsun? Kimi arıyorsun?''

''Doruk'u?''

''Neden?''

''Birazdan görürsün.''

Telefonumu elime alıp Doruk'u aradım. Açmasını uzun bir süre bekledim ama açmadı. Peki ben pes eder miyim? Hayır. Tekrar aradım. Yine uzun bir süre bekledim. Bu sefer açtı telefonu.

''Söyle.''

Bu ne ya? Böyle telefon mu açılır? Hayır yani beni kıskandığını söyleyen beni özlediğini söyleyen sanki o değildi de başkasıydı.

Bana böyle davranın şüphelerim daha da artıyordu.

''Konuşacak mısın artık?''

''Bir şey sormam gerekiyor.''

''Yine ne saçmalayacaksın bakalım?''

Saçmalamak mı? Ben saçmalamam ki(!)

''Kütüphanede konuştuklarımız var ya hani.''

''Eee?''

''İşte onları ben intahar etmeyim diye mi yaptın?''

Oh be söyledim işte.

''Ne saçmalıyorsun sen?''

''Ben intihar etmeyim diye mi benimle barışmak istedin? Bu yüzden mi bana iyi davranıyorsun? Eğer sırf bu yüzdense ben barışmak falan istemiyorum. Ah merak etme kendime zarar verecek değilim. Sende bana iyi davranmak zorunda değilsin. Çünkü-''

''Aptal.''

''Ne?''

''Aptalsın. Eğer sana değer vermeseydim onların hiç birini yapmazdım. İntahar edip etmemen umrumda olmazdı. Gerçekten sırf bu yüzden yaptığımı düşünecek kadar aptalsın.''

Seni Unuttuğumu HatırlamıyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin