14.bölüm

78.2K 4.1K 524
                                    

Multimedia'da ki şarkıyla okuyun.

-Doruk'un Anlatımından-

Günce'ye söylediklerimden sonra bana tokat atıp okuldan koşarak çıkmıştı. Bu kadar büyütmeye ne gerek var ki? Tamam biraz ağır konuşmuş olabilirim ama yine ağlamasını beklemiyordum. Hep sadece ufak bir oyundu.

İtiraf etmek gerekirse onu ağlattığım için pişmandım ama ne de olsa kendimi affettirirdim. En fazla iki gün sonra bir oyun olduğunu ve onu bırakmadığımı öğrenirdi.

Okuldan çıktıktan sonra ağaç eve geldim. Kafamı dinlemek için hep buraya gelirdim. Ve Günce buraya getirdiğim ilk ve tek kızdı.

Çünkü o farklıydı. Masumdu. Belki de beni gerçekten seven tek kişiydi. Bana iyi geliyordu. Kendimi iyi hissetmemi sağlıyordu. 

Şu saçma sapan 'değiştim' işlerine neden bulaştığını hiç anlamıyorum. Ben onu değişmediği için istiyorum. Farklı olduğu için. Ama bu yaptıkları onun farkını yok ediyor. 

Her neyse yakında o da anlar bu yaptıklarının çok saçma olduğunu.

Telefonum çalınca cebimden çıkarıp ekrana baktım. Ulaş arıyordu. Kim bilir yine ne söyleyecekti?

''Umarım aramak için önemli bir sebebin vardır.''

''Doruk..şey..''

''Ne söyleyeceksen söylesene lan.''

''Günce-''

''Biliyorum biliyorum. O çok kötü durumda ve ağlıyor öyle değil mi? Yarın onunla konuşurum tamam mı?''

''Hayır dostum. Sorun bu değil. Daha ciddi bir şey.''

''Ne oldu?''

''Öncelikle sakin ol Doruk.''

''Günce'ye bir şey mi oldu? Ulaş cevap ver. Konuşsana lan. Ona bir şey mi oldu?''

''Günce..o intihar etmiş.''

Bunları duyunca beynimden vurulmuşa döndüm. Bu olamazdı değil mi? Gerçek olamazdı.

''Şaka yapıyorsun değil mi? Günce'nin oyunu bu. Benim yaptığıma karşılık olarak yapıyor bunu ve seni de plana ortak ettiler değil mi?''

''Malesef şaka değil.''

''Lütfen şaka olduğunu söyle dostum. Lütfen.''

''Üzgünüm dostum.Gerçek olan bu.''

''O ölmedi değil mi?''

Bu soruyu sorarken oldukça zorlanmıştım. Ulaş'ın cevabını beklerken ''ölmedi'' demesi için dua ediyordum. Ölemezdi o. Beni bırakamazdı.

''Hayır, ölmedi ama-''

''Ama ne? Söylesene lan söyle.''

''Durumu çok ciddi.''

''Hangi hastanedesiniz? Hemen geliyorum.''

''Gelmesen daha iyi olabilir. Günce'nin ailesi, Efe, Özlem buradalar. Ve seni suçlayacaklar. Gerginlik çıkmasın.''

''Adresi ver. Hemen.''

Ulaş'tan adresi aldıktan sonra telefonu hemen kapattım ve ağaç evden çıkıp arabama bindim. 

Sürebildiğim kadar hızlı sürdüm arabayı. Hastanenin önüne gelince durdurup hızla indim. Hataneden içeri girdiğimde Ulaş'ı gördüm. Koşarak yanına gittim.

Seni Unuttuğumu HatırlamıyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin