22.Bölüm"Kavga!"

Start from the beginning
                                    

"Ayyyy sapıııık! Tacizci bir kız kardeşim var imdaaaat!"

Kapıyı hızlıca çekiyorum.

"Işık yaksana nerden biliyim orda olduğunu?"

"Bir şey görmedin değil mi gız?!"

"Görmedim görmedim, çok şükür ki, yoksa o gözlerimi oymak zorunda olucaktım"

Kapıyı tıklattım yatıcağımı söyleyip odama girdim. Cebime koyduğum yüzüğü alıp incelemeye başladım. Siyah bir yüzüktü oldukça da havalı görünüyordu. Yüzüğü elimde çevirirken içinde bir şey yazılı olduğunu farkettim.

"If this feeling flows both ways."

Sizin gibi benimde aklıma ilk Arctic Monkeys geldi asdfghdj. Ama Türkçeye çevirince işler değişti tabii.

Çalışma masamın üstüne koyduğum telefonum titredi. Yataktan kalkıp telefonu elime aldım. Mesaj gelmişti.

Ege: Eğer aynı şeyleri hissediyorsak yüzüğü tak, ama eğer takmazsan ben... Ben yinede beklerim"

Kalbim o kadae hızlı çarpıyorduki daha
önce onu hiç bu kadar hissetmemiştim

***

DENİZ

Kulaklığımı takmış bir yandan şarkı dinliyor bir yandan eşlik ediyordum.

"Gel gel, gel güzelim gel hiç acımıcak, kalbiiiiim ağa ağa ağaaaaaa kalbiiimm!!"

"Deniz?!"

"Deniz?!"

Alaranın beni dürtmesiyle kafamı sıradan kaldırıyorum.

"Sen ne zaman geldin ya?"

Sesim sarhoşlar gibi çıkmıştı, kafamda feci ağrıyordu. Noldu lan bana?

"Dersteyiz Deniz, ingilizce."

"Öyleyse May neym iz Deniz"

Gülerek kafamı sıraya geri koyuyorum.

"Deniz Çökelek?!"

Bi susmadılar.

"Ne var yaaeee - HOCAM?!"

Lan. Metin hocanın dersindeymişis ya. Bi dakika lan ben okula ne zaman geldim. kaçıncı dersteyiz?!

"Ayılar bile kış uykusundan uyandı çökelek, ama sen hala uyuyorsun!"

Elimle gözlerimi ovup saate bakıyorum. 13.15 oha lan 6. Ders bu. Bi dakika o zaman ben 6 saattir uyuyorum! kesin biri kolana ilaç attı! sonra beni kaçırıp kötü emellerine alet etceklerdi. Biliyorum tabii. insan yağışıklı olmasın.

"Hocam özür dilerim normalde ilk 3 ders uyurdum valla bende şaşırdım."

Metin hoca sinirli bir şekilde kapıyı işaret ediyor.

"ODAMA ÇABUK!"

***

IRMAK

Ders tarih, bilmem kaçıncı osmanlı padişahının hayatını karısını falan işliyoruz. Ne gerekse.

Sonunda zil çaldı ve kapı aniden gürültüyle açıldı.

"Irmak hanginiz?"

Bütün sınıf dönmüş şaşkın gözlerle bana bakıyordu. Çünkü sınıfa giren voleybol takımının kaptanı ve son sınıf olan Aslı gelmişti. Ve kızın adı voleybol takımının kaptanlığının yanı sıra yaptığı kavgalarlada duyulmuştu.

Sakince sıramdan kalkıp benden neredeyse 10 cm daha uzun ve hafif iri olan Aslıya baktım.

"Be-benim?"

Hızlı bir hareketle sıramın yanına geldi. Kumral saçları ve mavi gözleri vardı ama bana yaklaşınca yanında minik çocuk gibi kalmıştım.

"Sen bittin tamam mı? Çıkışta sen bittin? O güzel sarı saçlarının hepsi elimde olucak"

Önce bir yutkundum tabii. Ama neden geldiğini cidden anlamamıştım. Korktuğumu belli etmemeye çalışarak konuştum.

"Pardon ama sorun ne?"

"Sorun Emir. Emirden uzak duracaktın! Boyundan büyük işlere bulaştın tatlım"

O belli zaten. Maşallah bayrak direği kadar boyu var. Tam bir YARMAGÜL!

"Sevgilimden uzak durucaktın!"

Sevgilin? Emir? SEVGİLİİİN??! EMİR?!

Nasıl yani Emir'in sevgilisi mi vardı? Hemde bir son sınıf? İyi de bunu bana neden söylemedi ki? Hem sevgilisi varsa neden bana-? Off!

Anlaşılan çıkışta çok büyük bir kavga olacaktı.

B.A.LWhere stories live. Discover now