B.A.L

22.Bölüm"Kavga!"

Arkadaşlar yeni bölüm biraz geç geldi biliyorum. Ama tatile çıktım ve internetim de yoktu. Bir daha ki bölüm ne zaman gelir bilmiyorum ama internrt bulduğum an yazıyorum. Bu arada 10 Temmuz çok sevimli bir okuyucum olan Summernehir'in doğum günüymüş! Şimdiden Doğum günün kutlu olsun tatlım! :)

Neyse herkese iyi okumalar!^^

Bölüm22'Kavga!"

İçimden öküz gibi yani demek istedim.

"Off iyice saçmalıyorsun Ege"

Ege ise kafasını eğmiş heyecanlı ve korkak bir şekilde konuştu.

"Hayır Irmak, hayır anlamıyorsun."

Daha fazla sakin kalamadım ve sonunda patladım.

"Bana böyle şeyler söyleyip, Emirle olan ilişkime karışabiliyorsun, ama Çisemsu ile çıkıyorsun? Evet seni gerçekten anlamıyorum!"

SONUNDA!! O kadar rahatladım ki şuan, Ege ise bu sözlerimin karşısında cebinden çıkardığı küçük paketle oynamaya başladı.

"Bak biz Çisemle çıkmıyoruz"

Evet aslında siz halay çekiyorsunuz.Göründüğü gibi değil yani.

"Evet o yüzden bahçenin ortasında öpüştünüz"

"Ya bak o beni öptü ve olaylar o kadar hızlı gelişti ki, eğer birilerine söylersem rezil olacaktı"

Hıhı evet. Daha iyi bir yalan bul gerizekalı.

Oturduğum plastik sandalyeden kalkıp kapıya doğru yürümeye başladım. Daha fazla saçmalık dinlemek istemiyordum.

Ben hızlı adımlarla bahçeden çıkıp kapıya doğru giderken arkamdan koşarak Ege geldi.

"Irmak dur!

"Daha fazla yalan duymak istemiyorum pinokyo"

Evet ona pinokyo demeye karar verdim.

Apartmana girmek için kapıyı açtığımda Ege bileğimi tutup beni kendine çevirdi. Kimsenin duymamasını istemez gibi, sanki bir sırrını söylercesine sessiz bir şekilde konuştu.

"Irmak... Bu-bu senin için."

Cebinden bahçede otururken elinde oynadığı paketi verdi.

Bu küçük bir hediye paketiydi. Paketi nazik bir şekilde açtım. Siyah ama zarif bir yüzüktü. Napıcağımı şaşırmış bir şekilde Ege'ye baktım.

Yine o kısık sesle konuşmaya başladı.

"İyi geceler , yüzüğünü evde incelemelisin bence"

Sağ elinin yüzük parmağını kaldırıp bana gösterdi. Aynı yüzüktü.

Ne yapıcağımı şaşırmış halde merdivenlerden çıkmaya başladım. Sonra Ege'ye bir şey demeden odun gibi yukarı çıktığımı farkettim. Aşağıya doğru eğilip kısık bir sesle bağırdım.

"İyi geceler!"

***

Eve sessizce girdim. Ohh neyseki kimse uyanmamıştı. Odama doğru sessiz sessiz girerken tuvaletten sesler geldiğini farkettim. oysaki ışıkta kapalıydı. Bir arıza mı var diye bakmak için içeri girdim ki

O YO! HAYIIIIIRRR!! GÖZLERİMMM!! BURNUMMM!!

Deniz osurduğu yerden-pardon oturduğu yerden bağırmaya başladı.