0.1 | Yerine Aşıklar Olmalıyız

1K 51 70
                                    

Bölüm şarkımız (ve kitabı esinlendiğim şarkı);

Studio Killers: Jenny

Bir Chaelisa daha yazıyorum çünkü neden olmasın? ;') İyi okumalar, sizleri çok seviyorum. Şimdiden söyleyeyim, kitap metin olacak, Texting değil. 🌈💕

~~~

Lisa, oturduğu yerde kamburunu biraz daha belirgin hale getirdi ve dirseklerini dizine dayadı.

Rose'ye bakıyordu.

Her an ağlayabilirmiş gibi bakıyordu, sevdiği kızın yeni erkek arkadaşı ile sarılışına bakıyordu.

Oturduğu koltukta aniden dikleşti ve boğazını temizledi. Bu çocuğun belalı bir tip olduğunu biliyordu, Rose'nin onu sevmediğini de biliyordu.

Yine de bir boşluktaymış gibi hissediyordu.

Kafe küçük, şirin ve samimi bir hava taşıyordu. Rose, Lisa yalnız kalmasın diye erkek arkadaşı ile beraber onu da getirmişlerdi fakat Lisa onlardan biraz daha uzak olan bir koltuğa oturup salep içmeyi tercih etmişti.

Haddock -Lisa'ya göre ise 'Göt Herif'- yerinden kalktı ve önce Rose' ye, sonra ise Lisa'ya baktı.

"Kızlar, ben bir sipariş alıp geliyorum." deyip Rose'ye göz kırptı. Lisa sigara, alkol veya daha beter şeyler alacağını biliyordu. Rose'nin böyle şeyleri sevmediğini de biliyordu.

Onu erkek arkadaşından daha iyi tanıyordu.

"Birazdan gelirim."

"Tamam Haddock, görüşürüz."

"Görüşürüz bebeğim, hey Lisa, görüşürüz!"

Lisa da samimi olduğunu düşündüğü bir gülümseme ile ona el salladı ve Haddock arkasına dönüp çekip gittiğinde Rose'nin masasına ilerledi.

"Ah, Lisa! Bizden kendini soyutlaman hoşuma gitmiyor, senin yalnız olmana katlanamıyorum. Ee, yeni erkek arkadaşın Bambam ile aran nasıl?" deyip göz kırptı.

Rose uzun zamandır, uzun süreli bir ilişki yaşamamıştı. Erkekleri çoğu zaman kullanıyormuş gibiydi ve bunun sebebi bir şeyi unutmak istemesiydi. Belki de eski erkek arkadaşlarından birini gerçekten sevmiştir ve şimdi unutmaya çalışıyordur, en azından Lisa öyle düşünüyordu.

"Ayrıldım."

"Ah, neden?"

"Onu kardeşim gibi görüyordum. Chaeyoung, konuşmalıyız."

"Sanırım ciddi bir konu konuşacağız ha?" deyip gülümsedi ve elini çenesinin altına koydu.

Gülümserken bir melek gibiydi.

"Evet, sadece beni dinle olur mu?"

"Ah, tabi."

Lisa derin bir nefes aldı ve on yıldır tanıdığı kıza baktı.

Artık yirmi üç yaşına gelmişti, hala bir çocuk gibiydi ve zaman Rose'yi sadece biraz daha güzelleştirmişti.

"Rose, elimi tut." dedi ve Rose'nin çenesine yaslandığı elini çekip ellerini birleştirdi.

Sanki bir daha tutamayacakmış gibi tuttu.

"Rose, artık erkek arkadaşlarımı neden sevmediğim hakkında yalan söyleyemem.  Artık yalan yok." dedi ve Rose'nin tuttuğu eli, her an çekebilirmişçesine daha da sıkı tuttu. "Veya neden tişörtlerini yastık kılıfım olarak kullandığım hakkında..." dedi ve alnından akan terle beraber devam etti; "Veya neden hep rujunu ödünç alışım..."

Rose'nin bakışları değişiyordu.

Lisa ilk susmayı düşündü. Konuyu değiştirmeyi, arkadaşlıklarını devam ettirmeyi. Fakat kalbi aynı şeyi düşünmüyordu.

"Rose, arkadaşlığımızı bozmak istiyorum." ve yutkundu.

"Yerine aşıklar olmalıyız."

Rose'ye korkarak baktı. Her an bir tokatı yüzünde hissedebileceğinden korkuyordu, veya yüzüne mi tükürürdü acaba? Veya yakın arkadaş oldukları için kıyamayıp sakince ona gitmesini mi söylerdi?

Fakat hiçbiri olmadı.

Rose, elini tutmakta olan Lisa'nın kemikli elinin üstüne diğer elini koydu ve dolu gözlerle ona baktı.

"İğrençsiniz!"

Lisa, arka kapıdan doğru lokantaya ilerleyen Haddock'a baktı.

"Lezbiyen misiniz!?"

Onlara öfkeyle yaklaşıyordu ve sağ eli arkasındaydı. Lisa, bunun iyi bir anlama gelmeyeceğini biliyordu.

Rose'nin elini tuttu ve onlara doğru hızla ilerleyen Haddock'tan kaçmak için, daha önce hiç koşmadığı kadar hızlı koştu.

Ve daha hızlı koştu...

Rose'nin elini sıkıca kavramış olması, ona güç veriyordu.

Hayatı buna bağlıymış gibi koştu.

Sevdiği kızı biraz daha kendine çekti.

"Her şey iyi olacak, söz veriyorum!" dedi soluk soluğa...

"İnanıyorum... Sana inanıyorum Lalisa Manoban!"

~~~

Ağlamıyorum sakinim

Elimi Tut (Chaelisa) (tamamlandı) Where stories live. Discover now