"Gerçekten bazen aşırı derecede gıcık olabiliyor."

Ada yatağını üzerindeki iki tane lastik tokayı ve tarağı olarak aynanın karşısında önüme oturdu.

"Başka bir şeye ihtiyaç varmı?"

Az önce yaşananları unutmuş ve saçının örgüsünü düşünen ve bunun için mutlu olan bir kız çocuğu olmuştu. Bu hali gerçektende komikti

"Hayır."

Saçlarını ikiye ayırarak yarısını toka ile tutturdum ve saçının diğer yarısını tarayarak örmeye başladım.

Adanın burukçe gülümsediğini gördüm. Bu onda hiç rastlamadığım bir olaydı.

"Aklıma ne geldi biliyormusun?"

Aynada yüzüne bakarken konuşması için gözlerinin içine baktım.
Ve oda devam etti.

"Küçükken hep annem saçlarımı örerdi ve hep onun örmesi içinde akşam vakitlerini iple çekerdim."

Bu konuşmanın devamını merak ettiğim için yavaş yavaş örmeye devam ettim.

"Annem çalışan bir anneydi ve hep akşamları işi bittiği için sabahları görüşemezdik. Yatmadan önce her zaman saçlarımı örer ve benimle sohbet ederdi. Küçük çocuk sohbetleri."

Küçük bir sessizlikten sonra devam etti.

"Saçlarım akşamları ne kadar güzel olsada sabahları örgüsü bozulur, bozmak zorunda kalırdım. Bunu anneme söyledikten sonra ,Annem ertesi akşam eve gelmemiş ve saçlarımı örmemişti. Ondan sonraki günde ve onda sonraki günde..."

Örgüyü çoktan bitirmiş ama ellerim Adanın omuzlarında hikayesini dinliyordum.

"Hep düşündüm kendi kendime annem benim yüzümden gelmedi keşke ona öyle demeseydim diye ağladım ve kendime kızdım sonra annemi görmek umuduyla uyandığım bir sabah sesini duydum anne diye koşarak içeri girdiğimde annem değil teyzem karşımda duruyordu gözleri kan çanağına dönmüş bir vaziyette."

Hikayenin sonuna çoktan anlamıştım ve gözlerim de dolmaya başlamıştı.

Ada tepkisizdi ama gözünden yaşların aktı akacak durduğunu görebiliyordum.

Hiç ummadığım insanların bile kalbinin ne kadar kırılmış olduğunu görüyordum.

"O gün anladım hemde o yaşta. Annemin benim yüzümden eve gelmediğini değil öldüğü için gelmedğini, gelemediğini anladım.
O gün akşama kadar ağladım durmadım ne babamgil durdura bildi nede başak birileri ve o gün saçlarımı örmemeye karar verdiğim gündü."

Kıkırdadıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi konuştu.

"Sanırım bu yaşıma gelene kadar saçlarımı o günden sonra ilk defa örüyorum örgüyüde bu yüzden öğrenmemiş olabilirim."

Kalbime bir ağırlık çökerken Adanın saçlarını ördüğüme çoktan pişman olmuştum bile.

Küçücük çocukken yaşadıkları gerçekten ağırdı.

Ailem aklıma geldiğinde ise...
Neyse.

Adanın omuzundaki elimi çektim, karşısına geçerek oturdum ve sarıldım.

"Gerçekten ben çok üzgünüm bunu bilseydim as...."

Ada sarılmama karşılık verirken lafımı bölmüştü.

SAAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin