16.Bölüm

7.3K 423 64
                                    

Banyoda aynanın karşısındayım, saçlarım ıslak ve açıkken üzerimde sadece kuşaklarını bağlamış olduğum bornozum ile duruyorum.

Kumral ve kahverengi arasında giden saçlarım ıslak oldukları için şuan simsiyahlar.

Yeşil gözlerim ise sadece bakıyor, anlamsızca ve bomboş..

Banyo olmama rağmen eğildim ve yüzüme bir kaç defa soğuk su çarptım.

Neden bilmiyorum ama buna ihtiyacım varmış gibi hissediyordum.

Aynada kendime baktıktan sonra bornozumun kuşaklarını sıkıladım ve banyodan çıktım.

Gardıropun aynasının önünde oturmuş ve saçlarıyla mücadele eden bir Adayla karşılaşacağımı sanmıyordum herhalde.
Durumu o kadar vahim görünüyorduki tek gözünü kapamış ve ağzının açık olmasıda bunun kanıtıydı sanırım.

Gülmemek için zor duruyordum ve sanırım çoktan kendimi ele vermiştim.

Dayanamamış ve Adanın bu haline güldüğümde Ada mağlubiyetle örmeye çalıştığı saçlarından ellerini çekerek bana baktı.

Yerde bağdaş kurmuş bir vaziyette oturuyordu ellerini dizlerinin üzerine koymuştu.

"Sanırım bu işten pek fazla anlamıyorum."

Kafamı iki yana sallayarak yanına gittim.

"İstersen saçlarını örebilirim."

Adanın arkasında duruyordum ve aynadan birbirimize bakıyorduk. Mutluluğu ve teklifimi çoktan kabul ettiğinin göstergesi olarak kocaman sırıtıyordu.

Sanırım az önceki somurtkan halinden fazlasıyla iyidi.

"Ama üzerimi değiştirdikten sonra."

Kafasını tama anlamında salladı.

"Gerçekten şu örgüyü beceremiyorum ve bu çok sinir bozucu bir şey."

Gardıroptan üzerime bir şeyler seçerek banyoya doğru ilerledim.
Banyoya girmeden önce neden almamıştımki sanki üstlerimi.

Üzerime tşört geçirdim ve pantolonumu giymek için bacaklarımdan geçirirken Ada seslendi.

"Lastik tokalardan kalın olanımı yoksa ince olanımı almalıyım?"

Cevap veremeden başka birinin sesi daha duyuldu.

"Bence kalın olanı tercih etmelisin. Kalın her zaman iyidir."

Denizin söyledikleri ve mana ettiklerini sanırım Ada ve bende çoktan anlamıştık.

Şaşırmış bir vaziyette dururken yüzümdeki sırıtmanın kahkahalara dönüşmesine az kalmıştı ama konuşmaları duymak için kendimi durduruyordum.

"Deniz neden geldin sen ha!! Birde başımda dikilmiş saçma sapan konuşuyorsun, çıkarmısın lütfen."

Adanın sinirli ve gergin suratını tahmin edebiliyordum ve Denizin sırıtan ve rahat suratınıda tabiki.

"Keyfimden gelmedim herhalde. Görev hakkında konuşmak için toplanacakmışız sizi bekliyoruzda."

"Tamam. Hemen geliyoruz ve çık artık."

Üstüme sonunda giydiğim ve banyodan çıktığımda Ada iki eli ile
Denizi iterek odadan çıkardı ve kapıyı kapatarak bana döndü.

SAAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin